Kent içi raylı sistemde yerli üretim konusu Bursa'da tartışıldı. Uludağ İhracatçı Birlikleri Toplantı Salonu'nda yapılan toplantıda iş dünyasını temsilen konuşan Hasan Çepni, yerli üretime dikkat çekmek için yapılan sempozyumun önemli bir adım olduğunu ifade ederek, "Bunlar, geçmişte ecdadımızın başardığı konular. Bu ülkede 100 yıl önce binlerce kilometre rayın döşendiği topraklarda yaşıyoruz. Bu ecdadın torunları olarak bu raylı sistemle yerli üretim yerini alacaktır" dedi.
"2035'E KADAR 45 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPILACAK"
Ulaştırma Bakanlığının Bakan Danışmanı Sami Kabaş, Ulaştırma Bakanlığının 2010, 2023 ve 2035 vizyonlarında demiryollarına 45 milyar doları bulan ciddi yatırımlarının olacağını belirterek, "Ulaştırma Bakanlığı, devlet politikası olarak demir yollarına yatırım yapıyor. Türkiye'nin yurt içi ve dışında demiryolları vazgeçilmez bir ulaşım unsurudur. Bunu yaptığımız yatırımlarla hepiniz müşahede ediyorsunuz. Kent içi metro yatırımlarında da bakanlığımız inisiyatif aldı. Bu demektir ki bundan böyle
şehirlerimizin kent içi ulaşımlarında daha yaygın olarak raylı sistemleri kullanacağız. Bakanlığımızın 2010, 2023 ve 2035 vizyonlarına bakarsak demiryollarına, taşımacılığı ve lojistik desteklemek için 45 milyar dolarları bulan ciddi yatırımlar yapmayı planlıyor. Ülkemizin her tarafında demir yolu ağlarıyla örmek için imkanlar ölçüsünde hedefe ulaşmayı istiyoruz. Karayolları taşımacılığı, ülkemize ağır sorumluluk üstlendi. Ancak gelişen dünyada tercih edilen yöntem değildir. Dengeli bir taşımacılık gerek.
Bütün ulaşım yolları gerektiği gibi kullanmamız kaçınılmaz. Yük ve yolcu taşımacılığında demiryolunu kullanmak zorundayız. Dünyamızın artık taşımayacağı kadar kirlendiği ortada. Emisyonların düşürülmesi gerek. Bütün dünya artık sesleniyor. Buna en uygun metot olarak demir yolu ve denizyolunu taşımacılığının öne çıkması zorunluluk haline geldi. Lojistik faaliyetlerimizde üreticilerimizin, yoğun bir şekilde demiryolu taşımacılığına ihtiyacı var. Zira maliyetler bakımından da demiryolu, tercih edilebilir
bir metottur. Bu anlamda sanayi bölgelerimize hatlarla demiryollarımız hizmet götürüyor. Demiryolu ile yapılan taşıma daha ucuz maliyetli. Ürüne yansıyan düşük maliyetlerle sanayiciyi destekliyor. Demiryollarımız gelişirken. Sanayicimiz ürünlerini dünyaya daha uygun maliyetlerle arz edebilmesi ve bu yatırım çalışmaların yaygın hale gelmesiyle mümkün olacak" diye konuştu.
Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Sürmen, yatırımların olması için siyasi iradenin karar almasını yeterli olmadığını belirterek, SİAD'ların bu konuda rolünün büyük olduğunu ifade etti.
"ARTIK HAMLE ZAMANI"
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Türkiye'de şimdiye kadar raylı sistemin etkili kullanılmadığını ifade ederek, "Bursa'mız bir sanayi ve üretim şehri. Gündemimizdeki konu, kendi markamızı ve tasarımlarımızı oluşturmak ve bu doğrultuda geleceğe yön vermek. Gerçek anlamda sanayimizin oluşmasını istiyoruz. Eksikliklerin giderilmesini arzuluyoruz. Artık imkanlarımız var. Şimdiden sonra hamle zamanı. Kısa zamanda çok mesafe almamız gerek. Bursa'da tüm markalar var. Dünya Bursa ile birlikte iş yapmak istiyor. Yerli markayı üretmeyi arzuluyoruz. Bu konuda raylı sistemler başı çekecek. Yerel yönetimler artık çok önemli. Bu yüzyıl yerel yönetimlerin yüzyılı. Artık kentler yarışıyor. Yerel yöneticiler o şehrin imkanlarını, en iyi şekilde bilen ve öne çıkarması gereken yönetimlerdir. Artık şu göre bizim görevimiz diye ayrım yapmıyoruz. Ne kadar atılması gereken adım varsa, bu kenti ileriye taşıma arzusundayız" açıklamalarında bulundu.
"UN, YAĞ VE ŞEKER VAR. HELVAYI BİZ YAPALIM"
Nüfusu 300 bini aşan kentlerde artık raylı sistemlerin gündemde olduğunu dile getiren Altepe, belediye bütçesinin yüzde 70'inin ulaşıma harcandığını ifade etti. Yurt dışından gelen metro vagonlarının her birinin 8 milyon TL olduğunu kaydeden Altepe, artık yerli üretim vagonların caddeleri süslemesi gerektiğini vurguladı. Altepe, "Bu artık bir gerçek. Karayolu ile ulaşım bir yere kadar. Şehir içi trafiğinde sıkışıklıklar oluyor. Şu an kişi başına düşen raylı sistem Bursa'da var. Bursa demir ağlarla
örülüyor. En büyük kaynağımız bu işe gidiyor. Yüzde 70'i ulaşıma gidiyor. 1 vagon 8 milyon TL (8 trilyon) yurt dışına gidiyor. Yerli marka üretmemiz şart. Bu konuda yapılan ihalelerde de büyük sıkıntılar yaşanıyor. Şaibesiz ihale ben duymadım. Bazı dolaplar dönebiliyor. Bunlar dünya çapı işler. Türkiye de yeril üretim konusunda alt yapı var. Un, yağ ve şeker var. Helvayı biz yapalım. Dünyanın geleceği bu işte. Büyüyen şehirler, bunları kullanıyor. Türkiye bu konuda üst olmalı. Bursa, Durmazlar ile yaptığı iş
birliğiyle güzel bir noktaya geldi. Hedefimiz kendi markalarımızı üretmek. Öncelikle raylı sistemde ilk aracımız bitti. Artık bu tescillenmiş araçlarla birlikte en kısa zamanda Türkiye'de ve Avrupa'da bizim marka araçlarımızın gezmesini arzuluyoruz. Kısa zamanda güzel bir mesafe alındı. Hedefe ulaşma konusunda her yönden kazanacağız. Dışarıdan gelen vagonların 5'te 1'e düşecek maliyetle vagon üretebiliriz. Herkes bu işe katkı sunmalı" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DE BİN KİŞİYE 100 OTOMOBİL DÜŞÜYOR"
AK Parti Bursa Milletvekili Önder Matlı, siyasetteki istikrarla birlikte ekonomik başarıların Türkiye'nin dünyada model bir ülke olduğunu belirterek, "Türkiye'deki bin kişiye düşen otomobil sayısı 100. Avrupa'da ise bu oran 500. Dünya ortalaması ise 150'dir. Bu kadar düşük otomobil sahiplik oranına rağmen trafik probleminin konuşulduğu ortamda, önümüzdeki yıllarda alternatif ulaşımları kullanmalıyız. Raylı sistem bu konuda önemli" dedi.
KAYNAK: İHA
