Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), tarafından hazırlanan Güney Kore raporu, ortak bir geçmişe dayanan kültürel bağların sürdürülebilir ekonomik değerlere dönüşümü için bir yol haritası öneriyor.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), yurtdışında yatırım hedefleyen, dış ticarette yeni pazarları keşfetmeye hazırlanan Türk iş dünyası temsilcileri için hazırladığı yenisini ekledi. Son 2 yılda hazırlanan İran, Hindistan, Çin, Sahra Altı Afrika, Vietnam ve Yurtdışı Yatırım Endeksi raporlarına ek olarak Güney Kore raporu, ortak bir geçmişe dayanan kültürel bağların sürdürülebilir ekonomik değerlere dönüşümü için bir yol haritası öneriyor.
DEİK/Türkiye-Kore İş Konseyi ev sahipliğinde düzenlenen Güney Kore Ülke Raporu Tanıtım Toplantısı, DEİK Başkanı Nail Olpak, Güney Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Youngcheol Cha, DEİK/Türkiye-Kore İş Konseyi Başkanı Tamer Saka, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Uzmanı Dr. Altay Atlı ve Korea Business Association Başkanı Do Kil Oh'un katılımlarıyla İstanbul'da gerçekleştirildi.
DEİK Başkanı Nail Olpak, iki ülke arasında uzun yıllara dayanan toplumsal ve kültürel mirasa vurgu yaptı. Olpak, stratejik ortaklığa dayalı olarak iki ülkenin de birlikte büyümeyi hedeflemesi gerektiğini belirtti. Olpak, "Güney Kore'nin, önümüzdeki 10 yılda ortalama yüzde 2,5 büyümeye devam etmesi bekleniyor. Türkiye ise, ekonomik büyüme tahminleri, yukarı yönde olarak, neredeyse her gün revize edilen, bölgesindeki tek ülke. O halde, neden birlikte daha fazla büyümeyelim?" dedi. Olpak, Güney Kore ve Doğu Asya genelinde ticaret ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik önerileri dile getirdi; "Ülkelerimiz arasında 2013 yılında yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması'nın, daha işlevsel ve aktif hale getirilmesi gerekmekte. İkili ticaretimizin, ülkemiz lehine dengelenmesi için, gıda, inşaat, tekstil, hazır giyim ve yenilenebilir enerji gibi, rekabetin yüksek olduğu sektörlerde daha yoğun çalışmalı ve ürün bazında çeşitliliğin artması için gayret sarfetmeliyiz."
DEİK/Türkiye-Kore İş Konseyi Başkanı Tamer Saka, sadece yatırım veya ticaret ile sınırlı kalmayarak daha derin bir ortaklığa odaklanmak gerektiğine dikkat çekti. Türkiye'deki Kore menşeili yatırımları fayda prensibi ile artırmak gerektiğini belirten Saka, "Kan kardeşliğini daha güçlü bir ekonomik ortaklığa dönüştürmek diyoruz. Tarih her ne kadar geçmişte kaldıysa da, bugünümüzü de etkiler, bugünümüzü de tanımlar. Bizi biz yapan, bugünümüzü şekillendiren ve geleceğe doğru atacağımız adımları da belirleyen hep tarihimizdir. Türkiye ile Kore arasında madem bu kadar güçlü, "kan kardeşliği" olarak nitelendirdiğimiz bir geçmişimiz var, bunun üzerine bugün ve yarın daha fazlasını inşa edebiliriz, bu ilişkiyi çok daha ileri seviyelere taşıyabiliriz" dedi.
Güney Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu YoungcheolCha ise iki ülke arasındaki ekonomik ortaklığın geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. İkili ticaretin artırılması ile ekonomik ilişkilerin düzelebileceğini, raporda belirtilen ihracat potansiyeli olan ürünlerin ticarete konu edilmesi gerektiğini söyledi. Başkonsolos ayrıca inşaat sektöründe üçüncü ülkelerde işbirliğinin mümkün olduğunu vurguladı.
İki ülke arasında 2012 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması sonrasında 2016 yılında Türkiye'deki G.Kore menşeili doğrudan yatırımlar 566 milyon dolara, iki ülke arasındaki ticaret hacmi ise 6 milyar 900 milyon dolara ulaşmış bulunuyor.
