Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesince, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar, tanıklar, avukatlar ve sanık yakınları katıldı. Duruşmada dinlenilen tanıklardan Ş.D, eşinin aklının cihat ve kitaplarla çelindiğini, arkadaş kurbanı olduğunu ifade etti. Eşinin 2014 yılında gittiği Suriye’de öldüğü haberini aldığını belirten Ş.D, "Her şeyleri gizliydi, bana bir şey söylemezdi. Eşimi bu yapıya katan Cem Ertürk'tür. Onun beynini yıkadı. Eşim beni de zorladı Suriye’ye gitmem için ama bizi kayınpederim kurtardı. Sonra boşandım, yoksa çocuklarımı da kaçıracaklardı. Çocuklarımızı okula göndermedi. Eşimin aklını çelenlerin evleri vardı, çocuklara o karanlık yerlerde tahtadan silah yapıp tatbikat yapıyorlarmış. Oğlum bunu anlatıyordu." ifadesini kullandı.
Tanıklardan Ö.A. da ağabeyi Ö.A'nın Suriye’ye gitmeden önce bir mağazada çalıştığını ve tutuklu sanıklardan Cem Ertürk ve U.S. ile burada tanıştığını söyledi. Ağabeyi, Ertürk ve U.S'nin internetten savaş videoları izlediğini aktaran Ö.A, "Cihat diye ağabeyimin aklını çeldiler. Cem, ağabeyimi Suriye’deki savaş alanına götürdü, kendi geri geldi. Bir süre sonra ağabeyim de Türkiye’ye döndü. 'Zaza hoca' adında biri ağabeyimi yeğeniyle evlendirdi. Sonra Suriye’ye ağabeyim geri gitti. Daha sonra ağabeyimin bombalı saldırıda öldüğünü öğrendik." diye konuştu. Ö.A, ağabeyinin öldüğünü öğrenince Ertürk’ün evine gittiğini anlatarak, "Ağabeyimin orada savaş eğitimi aldığını ve evde kaldığını söyledi. Kadın ve çocuklar olduğu için biri evde nöbet tutuyormuş. Ağabeyime orada ne olduğunu merak ediyorum. Ağabeyimin bombalandığını düşünmüyorum. Ağabeyim belki eve dönmek istedi ama orada bombalandılar." şeklinde konuştu. Mahkeme heyetince Takva Mescidi hakkında ağabeyinden bir duyumu olup olmadığının sorulması üzerine Ö.A, Ertürk ve arkadaşlarının bir evde toplanarak cihat içerikli konular konuştuğunu kaydetti. Ö.A, Ertürk’ün Suriye’ye götürdüğü adam kadar para aldığını da duyduğunu aktardı. Tanıkların dinlenilmesinin ardından söz alan sanık avukatları, müvekkilleri hakkında aleyhe olan hususları kabul etmeyerek, kendilerinin beraat ve tahliyelerini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar hakkındaki imza yükümlülüğünün kaldırılmasına ancak yurt dışına çıkış yasağının devamına, 13 sanığın yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyelerine ve diğer tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianamede, farklı tarihlerde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan ve dosyaları birleştirilen sanıklar hakkında 4,5 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Örgüt mensuplarının deşifre olmamak için birbirleriyle "TrueCrypt", "Conversation" ve "Chat With" şifreli mesajlaşma programları üzerinden görüşme gerçekleştirdikleri iddianamede yer alıyor. İddianamede, ele geçirilen cep telefonlarındaki video görüntülerinde, tutuklu ve tutuksuz bazı şüphelilerin de aralarında olduğu DEAŞ üyelerinin gözleri kapalı bir vaziyette sırt üstü yatarak, bazı ayetlerin okunduğu seanslarda "Rukye-cin çıkarma" işlemleri yaptıkları da bulunuyor.
