Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Sarıyer 1. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada gündeme dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu
Demiştik ki; “manifesto için demokratik vizyon, hukuk, adalet gerekir. Manifesto gerçekler dünyasında yazılır. Nitekim çıka çıka adı konmamış bir “Berat Albayrak Reformu” çıktı karşımıza” dedi.
Merkez Bankası eski Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınmasını “Akıl dışı bir operasyon, hiçbir ‘üst aklın’ zorla yaptıramayacağı bir delilik” olarak tanımlayan Davutoğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şu şekilde:
PLANLI BİR İKTİDAR İÇİ MÜCADELE İLE NACİ AĞBAL’IN BİLETİ KESİLDİ
Zaten Naci Ağbal’ın gidişinden de belliydi. Zaten uzun süredir işi gücü bırakıp bunun PR’ı için çalışıyorlardı medyasıyla Beştepe’siyle. Operasyon öncesi başka medya organları yapsa fitne odağı olarak adlandıracakları başlıkları iktidara yakın medya attı; yazıları Berat Albayrak’ın doğrudan yönettiği Pravdavari medya organının yazarları kaleme aldı. Ve planlı bir iktidar-içi mücadele ile Naci Ağbal’ın bileti kesildi. Peki sormazlar mı adama; “Madem dönüp dolaşıp kümese geri dönecektiniz; Madem Berat Albayrak’ı “reform” diye pazarlayacaktınız; Neden 4 ay boyunca ortalıkta “o reform bu reform” diye dolandınız?”
HAYALLER 2053, GERÇEKLER 90’LAR TÜRKİYE’Sİ!
Sizin de gerçeklerle işiniz kalmadı. Hükümet yönetmeyi de TV kanallarına yaptırdığınız dizilere döndürdünüz. Tek yaptığınız iş hayal satmak. Koca kongrede, 2023 yok ama 2053 var; 2071 var! Yakın gerçekler yok ama uzak hayaller bol keseden. Hayaller muhtemelen bu konuşmaları yapan hiç kimsenin hayatta olamayacağı 2053’te 2071’de, gerçekler ise ekonomide 2001’de, siyaset ve hukukta ise geçen yüzyılda, doksanlı yıllarda! Siz anca 2053’ten 2071’den bahsedip hayal satın! Daha 2011 yılında ilan ettikleri hedeflere ne ettiklerinin hesabını vermemişler. Daha 25.000 dolar hedef nasıl oldu da 8.000 dolara düştü lafını etmiyorlar ama sorsan hedef 2053. 2053 nedir yahu? Milletin 1-2 ay daha bunların yüzünü görecek sabrı kalmamış, bunlar hala hayal satma peşinde!
DÜNYA APTAL MI? PİYASALAR SAF MI?
Sn. Cumhurbaşkanı “Yeni Anayasa” diyor ama içinde Kuvvetler Ayrılığını, Yargı Bağımsızlığını ara ki bulasın. Önüne “Yeni Anayasa”yı koymuşlar ama “Anayasa Devlete karşı vatandaşın hak ve hürriyetlerini korumak için vardır” sözünü yazmayı unutmuşlar. Metne “Yeni Anayasa” diye yazmışlar. Hem Partilere beton döküp, hem milletvekilini sabah namazı için abdest alırken apar topar Meclisten atıp, hem de bu anti-demokratik ortamda nasıl anayasa yapılacağını anlatmamışlar kendisine. Bunların reformu eski, bayatlamış “Berat Albayrak Reformu”ndan başkası değil. 3 yıldır kafeste beklettikleri danışmanlarını piyasaya sürüp saçma sapan analizlerle milleti kandırmasına “reform” diyor bunlar. Eskiyi yeni diye pazarlamayı, dolara kura “saldım çayıra mevlam kayıra” muamelesi yapmayı “reform” diye yutturuyor bunlar. “Damat haklı çıkmış, meğer faizler yükselince ne enflasyon ne de kur düşmüyormuş” kafasında olanlara kim itibar edecek? Kim dinler bu emir erlerinin sözlerini? Dünya aptal mı? Piyasalar saf mı?
OLABİLECEK EN BÜYÜK REFORM MEVCUT SİSTEMİN FESHİDİR!
Aslında bu ülkede olabilecek en büyük reform, bu Cumhurbaşkanlığı Vesayet Sisteminin feshidir. Lağvedilecek, Feshedilecek başka konu aramaya gerek yok. Bu sistemde en temel problem, bu sistemin kendisidir! Sorun; Tek kişinin sabah ne tarafından kalkarsa öyle yönetildiği bu düzendedir! Bir gün damat gidiyor memnun oluyor, “dolar düştü, borsa çıktı, risk puanımız düştü, piyasalar olumlu tepki verdi” diye seviniyor; Öbür gün tersinden kalkıp bu ortamı sağlayan bürokratı karga tulumba gönderiyor.
KENDİ ANLATTIKLARINA KENDİLERİ BİLE İNANMIYOR!
Ülke bir gecede en çıplak haliyle 500 milyar zarar ediyor; ülkeye olan güven bitip tükeniyor. Danışmanlar çıkıp “O bizim babamızdır o ne derse o olur” türküsünü analiz diye halka yutturmaya çalışıyor! Aynı danışmanlar; “Bu sübjektif karar, hangi objektif kriterlere göre alındı bilmiyoruz!” saçmalığını terennüm etmekten de haya etmiyorlar! Birileri bir gecede 450 milyon dolar mı almış; 500 milyar paramız mı uçup gitmiş ne gam! “Efsane damat” geri dönüyor ya; At “Milli Ekonomi Modeli” diye bir slogan yiyen yer, yemeyen kendi bilir! Bu sözde paradigma değişimi, bir sistemsel iflasa doğru sürüklüyor ülkeyi. “Faiz indireceğiz” demelerine inanmayın! Bunlarınki kara cehaletten başka bir şey değil. Anlattıklarına kendileri de inanmıyor. Koltuklarını koruma sevdasıyla tek kişilik düzene ayak uyduruyorlar!
SORUYORUZ: BU DEĞİŞİM KİMLERİN ZENGİNLİĞİNE ZENGİNLİK KATTI?
Faiz 10.5 iken kur 8.40 idi. Faiz 19 oldu, kur yine 8.40’ı gördü. Söyler misiniz; aynı kur noktasına 2 katı faizle nasıl geldik? Siz koltuklarınızı koruyacaksınız diye, siz maaşlarınızdan olmayacaksınız diye göz göre göre hakikatleri gizliyorsunuz. Buradan soruyoruz, MB eski Başkanı Naci Ağbal’ın gidişini birkaç gün öncesinden bilenler var mıydı? 200 baz puan artışın ardından bir gün daha doların 7,20’ye inmesini kimler bekledi? O arada kimler, kaç yüz milyon dolar satın aldılar? O “birileri” Murat Uysal giderken de aynı tür işlemler yaptılar mı?
BUNLARIN KAFASI KANDİL KAFASI!
Toplumu tahkir eden bunlar. Temsilcilerine Meclisi dar eden bunlar. Halkın bir bölümünü nankörlükle itham eden bunlar. Neymiş; “Kürt vatandaşlarımızın yüzde 13 oy verdiği partinin tabanının yüzde 10’u teröre destek veriyormuş” Bunların kafası bu! Bu kafa Kandil kafası. Muhalefet dağılsın diye ürettikleri çözüme Kandildekiler zil takıp oynuyor. Kandil siyasetten, normalleşmeden korkuyor, bunlar da korkuyor. Kandil, seçimle gelen milletin temsilcileri dayak yesin istiyor, bunlar da atıyor. Kandil fezlekeler çoğalsın, siyasetin alanı daralsın, iş başa düşsün istiyor, bunlar da gereğini yerine getiriyor. Siz bakmayın bunların muhalefete terör ithamlarında bulunmalarına, teröristin en sevdiği eski Türkiye numaraları bunlarda. Biri çıkıp “hak verdiğinde bunlar azıyor, terör bitmeden hak verilmez” diyor. Çin’in Türkiye sorumlusu Maocu kafa, “parti kapatılıyor diye 6 buçuk milyon seçmen sevinç içinde” diye faşistçe konuşuyor. İşte bunların reformu bu!