Davutoğlu: Musul Meselesini Provoke Edeni Çok İyi Biliyoruz

Başbakan Davutoğlu, Musul'daki Türk askeri için kampın gizli olmadığını söyledi. Davutoğlu, "Konuyu provoke eden taraflar Türkiye ve Irak değildir. Bunu yapan 3. tarafların kim olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Bazıları bu olay üzerinden kendi müdahalelerini, askeri varlıklarını unutturarak Türkiye'yi hedefe alıyorlar" diye konuştu.

"HEPİMİZİN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYORLAR"

Başbakan Davtuoğlu'nun konuşmaları şöyle:

"Irak'ın toprağa bütünlüğü konusunda Türkiye'den daha fazla hassas olan yok. Keşke DEAŞ ve PKK gibi terör örgütleri başta Irak olmak üzere çevre ülkelere tehdit teşkil etmeseydi. DAEŞ ve PKK kontrol olmayan bir faaliyet temposu içinde. Hepimizin güvenliğini tehdit ediyor.

Türkiye ilkesel olarak DEAŞ'a karşı yürütülen mücadelede en başından itibaren Irak'a destek vermiştir. DEAŞ terör örgütü, tehdit oluşturduğu andan itibaren bir taraftan Irak merkez hükümetiyle bir taraftan Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'yle yakın temas içinde olduk. Bu temas çerçevesinde geçen sene Sayın İbadi'nin Ankara ziyaretinde, benim Bağdat ziyaretimde bunları konuştuk. Birkaç uçak malzemeyi destek olarak Bağdat'a, yine kapsamlı bir malzemeyi de Erbil'e gönderdik. Dolayısıyla çalışmalar yeni başlamış değil.

GİZLİ DEĞİL...

Bu yeni değil. Türkiye'nin K.Irak'ta Başika'da başından beri eğitim veren kamplar var. Bunlar gizli değil. Bizzat Peşmergeleri ziyaret ettim. Yetiştirilen Peşmergeler son olarak Sincar'ın kurtarılmasında büyük fayda sağladı.

İSTİHBARİ BİLGİLER GELDİ

Benzer amaçlarla kurulan ve aylardır faaliyet yapan bir eğitim bölgemiz var. Burada 2 bini aşkın Musul Ulusal Muhafız Ordusunda görev alacak şekilde yetiştirilmiş Irak vatandaşı, Irak'ın güvenliği için çalışan kardeşlerimiz var. Bu da saklı değil. Irak Savunma Bakanlığı buraya bir ziyarette de bulundu. Dolayısıyla sanki Türkiye gizli bir faaliyet yapıyormuş gibi bir kanaat yayılması kesinlikle doğru.

Başika'daki fark sınırımıza 30 km yakında olduğu için, ve son dönemde istihbari yönden bazı bilgiler elde ettiğimiz için askerlerimizin güvenliği için takviye yaptık. Başika her an DEAŞ tehdidi ile karşı karşıya kaldığımız için orada eğitim veren askerlerimizin güvenliğinin teminen bir kuvvet kaydırılması ihtiyacı söz konusu oldu. Askerlerimizin güvenliği açısından bir rakam söylemek istemem.

Geçen sene bizi DEAŞ'la mücadelede etkin rol oynamıyor diye eleştirenlerin şimdi dönüp niye eğitim veriyorsunuz, niye alanda mevcutsunuz diye sormaları büyük çelişki. Bu sorun Türkiye ile Irak merkezi yönetimi arasında değildir.

3. TARAFLARI ÇOK İYİ BİLİYORUZ

Konuyu provoke eden taraflar Türkiye ve Irak değildir. Bunu yapan 3. tarafların kim olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Bazıları bu olay üzerinden kendi müdahalelerini, askeri varlıklarını unutturarak Türkiye'yi hedefe alıyorlar. Irak'ta, Irak'ın komşusu olmayan 20'ye yakın ülkenin eğitim faaliyeti var.

ARAYA KİMSE GİRMESİN

Bu gelişmeler olduğunde ben sayın Abadi'ye bir mektup yazdı. Benimle Sayın Abadi'nin dostluğu arasına herhangi bir taraf girmesin. Çünkü karşılıklı güven içinde gelişmiş bir ilişkimiz var. 1 Kasım sonrası ilk arayanlardan biri İbadi idi, ben de onu ilk arayanlardan biriydim.

Bu mektup sonrasında Irak içinde yine istenilmeyen bazı yorumlar mevcut olmadığı için. İçişleri Bakanı ve Savunma Bakanlarına bilgi verildi. MİT Müsteşarımız Sayın Fidan ile Sinirlioğlu'nu Bağdat'a gönderdik. Burada niyetlerimiz açık şekilde anlatıldı. Türkiye'nin niyetleri dışında farklı bir yorum yapılmaması istendi.

MUTABIK KALINDI

Kanalların açık tutulması konusunda mutabık kalındı. Yeniden tanzimden kasıt şudur. Bir hafta, 15 gün önce orada güvenlik riski yokken, her an yeni şeyler olabiliyor.

Ümit ediyorum Türkiye ile Irak arasındaki dostluk ilişkisi bundan sonra da devam eder. 3. tarafların yapacağı çabaların bizim ikili dostluğumuzu etkilememesini temenni ediyorum. Askerlerimiz, sadece ve sadece Iraklılara kendi vatanlarını korumak için eğitim veriyor.

BAĞDAT'A ZİYARET ARZUSUNDAYIM

En kısa zamanda Bağdat'a ziyaret gerçekleştirme arzusundayım. Eğitmenlerimiz Musulluların, bölgenin korunması için yine oranın halkına eğitim vermek için orada bulunuyor. Bunun dışında yapılan yorumların karşılığı yok. Herkes terk etse bile Türkiye Irak'ın toprak bütünlüğünü korumaya devam edecektir.