G-GBGQR9HF6V
8863,88%-1,58
34,23% -0,04
37,28% 0,16
3019,70% -1,66
5000,33% -0,28
15 Temmuz gecesi Şanlıurfa 20. Zırhlı Tugay Komutanlığında dönemin tugay komutanı Metin Alpcan'ın "sıkıyönetim emri" gelmeden tugayı alarm durumuna geçirip darbeci komutanlarla görüştüğü ortaya çıktı.
Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin 20. Zırhlı Tugay Komutanlığındaki yaşananlara yönelik 6 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen kararın gerekçesi açıklandı.
İddianame, sanık savunmaları, delil değerlendirmesi ve hüküm gibi kısımların yer aldığı gerekçeli karar 1113 sayfadan oluşuyor.
Örgütün yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi, kendisinden olmayanlar üzerinde oluşturduğu baskı ile 15 Temmuz darbe girişiminin nasıl yapıldığı anlatılan kararda, FETÖ'nün öncelikli amacının kamu kurumlarına sızarak ülke yönetimini ele geçirmek olduğu anlatıldı.
Davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan, aralarında dönemin tugay komutanı Metin Alpcan ile yardımcısı Osmaniye sıkıyönetim komutanı olan Necat Gör ile diğer 4 sanığın hukuki değerlendirmesi yapıldı.
Sanık Alpcan'ın tugay komutanı olarak emir veren en yüksek rütbeli konumda bulunduğu, gelen tüm yasa dışı belgelerin nöbetçi subay ve amirlerce bizzat sanığa getirildiğine yer verilen kararda, söz konusu emrin tüm tanık beyanlarında da geçtiği üzere olağan dönemler dahilinde mümkün olmayan, sadece çok ciddi ve olağanüstü dönemlere haiz "Harekat Yıldırım" koduyla gelen bir mesaj olduğu bildirildi.
Askeri açıdan gizli ve çok ciddi seviyede açıklamalar içeren mesajın, sanık tarafından detaylı incelenmemesinin olağan yaşam şartları ve askerlik mesleğinin gerekleriyle hiçbir şekilde örtüşmediği vurgulanan gerekçeli kararda, ayrıca sanığın mesajın gelmesinin ardından gerçekleştirdiği davranış ve icrai hareketlerinden açıkça mesajın içeriğini bildiği ifade edildi.
Kararda, söz konusu sanıkların savunmalarının ciddi ve mantıklı olmadığı, hareketleriyle de örtüşmediğine dikkat çekilerek. savunmaların suçtan kurtulmaya yönelik olduğu sonucuna varıldığı kaydedildi.
Darbe girişimi öncesi sıkıyönetim komutanlarıyla görüşmüş
Kararda, sanık Metin Alpcan'ın, sıkıyönetim komutanları olan ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan darbeci komutanlarla darbe girişimi öncesi sık görüşmeler yaptığının tespit edildiği belirtildi.
Alpcan'ın sıkı yönetim emirlerine göre sözde Ankara Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Yetgin ile saat 21.46'da 12 saniye, Hatay Sıkıyönetim Komutanı Hasan Polat ile 21.20 civarında 3 ayrı görüşmede toplam 2 dakika 15 saniye, Hatay 2. Hudut Alay Komutanı Necmi Eroğlu ile de 1 dakika 6 saniye görüştüğü tespit edildi.
Öte yandan Alpcan'ın darbeden 15 gün önce de sıkıyönetim emirlerine göre İstanbul 1. Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Başkanı Eyyüp Gürler, Batman Sıkıyönetim Komutanı Şenol Yeloğlu, Balıkesir Sıkıyönetim Komutanı Mehmet Akyürek ile de telefonla görüştüğüne yer verildi.
Telefon görüşmelerinin ardından Alpcan'ın, beraberindeki yardımcısı Necat Gör ile TSK alarm yönergesine aykırı, üst komutanlığının da emri ve bilgisi olmaksızın tugayda darbe bildirisinden daha önce saat 21.58'de alarm vererek tüm personeli tugaya çağırıp, sokağa çıkmayı kapsayan darbeye hazırlık mahiyetinde olan emir ve talimatlar verdiği kaydedildi.
Kriz masasına katılmayıp mühimmat hazırlattı
Karara ilişkin somut olayda ise Alpcan'ın darbe girişimi gecesi yardımcısı Necat Gör'ün odasında hazır bulunan bazı komutanlara, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin saat 03.00'te yönetime el koyacağını, saat 06.00'da sokağa çıkma yasağı ilan edileceğini, sokağa çıkma durumları olduğunu ve bu yönde mühimmat hazırlığı yapmalarını istediğini dediği" bilgisi paylaşıldı.
Alpcan'ın talimatı doğrultusunda tugay cephaneliğinde mühimmat hazırlığı yapıldığı, bu kapsamda bıçaklı tankların garajdan çıkarılıp uçaksavar ve makineli tüfeklerle yüklendiği, cephanelikten ise 10 bin 420'si uçaksavar mermisi olmak üzere farklı silahlara ait 70 bin 330 mermi hazırlandığı belirtildi.
Kararda Alpcan'ın, darbe girişimi gecesi kentin güvenliği için oluşturulan ve dönemin Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna başkanlığındaki kriz merkezine de gitmediği yer aldı.
Vali Tuna'nın, Metin Alpcan'a "aldığı emirlerin kanunsuz olduğunu" söyleyerek derhal kriz merkezine katılmasını istediği ancak Alpcan'ın kriz masasına katılmayı reddedip "yukarıdan gelecek emirler doğrultusunda hareket edeceğini" beyan ettiği aktarıldı.
Kararda Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığının 16 Temmuz 2016 saat 02.30'da sıkıyönetim direktiflerine uyulmayacağına ilişkin yazılı emrin Şanlıurfa 20. Zırhlı Tugay Komutanlığına iletildiği, darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanacağına ilişkin emarelerin ortaya çıkması üzerine saat 03.00'de Metin Alpcan'ın sıkıyönetim direktiflerine uyulmayacağına ilişkin Şanlıurfa Valiliğine ve İl emniyet Müdürlüğüne yazı gönderdiği belirtildi.
"Sorumlusu Cumhurbaşkanıdır, esas hesap vermesi gereken odur"
Kararın gerekçesinde, dönemin Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü olan Eyüp Sabri Pınarbaşı'nın, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonuna sanık Metin Alpcan ile ilgili verdiği ifade de eklendi.
Pınarbaşı, görevdeyken kendisini ziyaret eden Sanık Alpcan'ın 17-25 Aralık dönemine ilişkin, "Ben söylenenleri Fetullah Gülen'in yaptığına inanmıyorum. Fetullah Gülen din adamıdır, bütün bu olanların sorumlusu Cumhurbaşkanıdır, esas hesap vermesi gereken odur." dediğini iletti.
Dönemin Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş tarafından 16 Temmuz 2016 sabahı adliyeye çağrılan Metin Alpcan, darbeye teşebbüs suçundan gözaltına alınıp, tutuklanmıştı.
AA