Cumhurbaşkanı Erdoğan: TÜRKSAT 5A uydumuzla uzay haklarımızı 30 yıl boyunca garanti altına alıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu sabah uzaya fırlatılan TÜRKSAT 5A uydumuzla Doğu yörüngesindeki uzay haklarımızı 30 yıl boyunca garanti altına alıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türksat Genel Müdürlüğünde düzenlenen "Türkiye'nin Uzay ve Uydu Vizyonu" konulu özel oturuma Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantıyla katıldı.

Erdoğan, "Amerika'dan uzaya gönderilen uydumuzun yolculuğunun başarılı geçmesini, belirlenen tarihte görevine başlamasını temenni ediyorum. (Türksat 5A uydusu) Böylece Türkiye'nin uzaydaki aktif uydu sayısını inşallah 7'ye çıkartmış oluyoruz. Yaklaşık 4 ay sonra yörüngesine yerleşecek olan uydumuzun ülkemize ve tüm dostlarımıza hayırlı hizmetlere vesile olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.

"Önümüzdeki yıl İMECE'yi uzaya yolcu edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önümüzdeki yıl kendi tasarımımız ve üretimimiz İMECE isimli yüksek çözünürlüklü gözlem uydumuzu da inşallah uzaya yolcu edeceğiz. Hedefimiz 2022 yılında ülkemiz tarafından üretilen ilk haberleşme uydusu olan Türksat 6A'yı uzaydaki yerine yerleştirmektir. 2021-2030 Milli Uzay Programımızı yakın bir tarihte açıklayacak, hedeflerimizi tüm dünyayla paylaşacağız." dedi.

Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: 

"Zulmü ve adaletsizliği artıran bir teknoloji ister dünyada olsun ister uzayda olsun insanın düşmanıdır. Büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin önemli bir parçasını oluşturan uzaydaki varlığımızı, kabiliyetlerimizi ve etkinliğimizi artırma gayretlerimizi kesintisiz olarak devam ettiriyoruz. Uzay ve uydu teknolojileri alanında ülkemizi marka haline getirmekte kararlıyız. Giderek geliştirdiğimiz altyapımızı kendimizle birlikte tüm dost ve kardeşlerimizin de istifadesine sunarak uzaydaki imkanlardan adil ve hakkaniyetli şekilde yararlanılabilmesini de sağlıyoruz. Merkezinde hakkın, adaletin, dayanışmanın, sevginin, özetle insanın olmadığı bir medeniyetin ürettiği bilgi ve teknoloji, belki maddi refahı sağlayabilir ama bu yüksek değerlerden kopuk bir gelişim, insanın içten içe çürümesinin önüne geçemez."AA