Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği İş Birimi Pazarlama Direktörü Cem Sezer, şirketin pazar payını artırarak dünyada olduğu gibi Türkiye`de de en büyük üç oyuncudan biri olmayı hedeflediklerini belirterek, "Huawei, İtalya, Finlandiya, İspanya gibi Avrupa`nın önemli pazarlarında çok yüksek satış rakamlarına ulaştı. Biz de Türkiye`de koyduğumuz bu hedefe, en kısa sürede ulaşmak istiyoruz ve yatırımlarımıza bu doğrultuda devam ediyoruz." dedi.
Sezer, Huawei'nin 2017 yılı plan ve hedeflerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında, cep telefonunun özellikle gelişen pazarlarda bir statü nesnesi haline geldiğine işaret ederek, Türkiye'de cep telefonu tercihinde marka gücünün ilk sırada yer aldığını, dünyada ise bu durumun sosyoekonomik koşullara göre değiştiğini söyledi.
Huawei marka akıllı telefonları tercih eden tüketicilerin ağırlıklı olarak 20-35 yaş aralığında bulunduğunu dile getiren Sezer, özellikle gençlerin çok daha bilinçli olduğunu ve teknolojik ürünseçimi konusunda çevrelerini etkilediklerini anlattı. Sezer, Türk tüketicisiyle hemen her satış kanalında ürünlerini buluşturduklarını, asıl önemli konunun tüketicileri memnun etmek için başlattıkları satış sonrası hizmetler olduğunu vurguladı.
Özellikle kapıdan kapıya servis, servis merkezlerinde 1 saatte onarım garantisi ve P10, P9 Lite 2017 gibi yüksek satış rakamları yakalayan modellerde ilk üç ay koşulsuz ekran değişimi olanağı sunduklarının altını çizen Sezer, tüketicilerden çok olumlu geri dönüşler aldıklarını söyledi.
"ÇİN, TEKNOLOJİNİN YENİ MERKEZ ÜSSÜ"
Sezer, Türkiye'deki "Çin malı" algısının değişmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: "Çin bugün kendi uzay programını yürüten, kendi yolcu uçağını tanıtmak üzere olan bir teknoloji devi. Günlük hayatımızda kullandığımız birçok teknolojik ürün artık Çin'de üretiliyor. 'Çin malı' adı altında tüketici gözünde genel bir olumsuz algı var. Tüketiciler olarak Türkiye'de süregelen 'Çin malı' algısını değiştirmemiz şart. Huawei şu anda dünyanın en büyük iletişim teknolojileri üreten şirketi. Bu algının, yüksek kalite standartlarına sahip Huawei ürün ve teknolojileriyle kökünden değişeceğine inancımız tam."
Dünyadaki her üç kişiden birinin, Türkiye'de ise her 3 kişiden ikisinin günlük hayatlarında Huawei teknolojilerini doğrudan ya da dolaylı olarak kullandıklarını anlatan Sezer, ürünlerlerin servis geri dönüş oranlarının sektör ortalamasının çok altında olduğunu bildirdi. Sezer, Huawei'nin dünyada belirlediği 12 stratejik ülke arasında yer alan Türkiye'ye yatırımlarını sürdüreceğinin altını çizerek, Türkiye'deki Ar-Ge merkezinde yüzlerce mühendisin inovasyon ve yeni teknolojiler üzerinde çalıştıklarını, bu konunun özellikle teknoloji alanında istihdam yaratması açısından örnek olması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de Huawei marka akıllı telefonların geniş bir fiyat segmentinde, her tüketicinin ihtiyacını karşılayacak şekilde satışa sunulduğunu ifade eden Sezer, özellikle orta ve üst segmentlerin Türkiye pazarı için önemli olduğunu ve kendilerinin de bu segmentlerde başarılı ürünleri tüketicilerle buluşturduklarını kaydetti.
"AKILLI TELEFONLARDAKİ İLK YAPAY ZEKA UYGULAMALARINI GÖREBİLİRİZ"
Akıllı telefonlarda bir sonraki adımın "yapay zeka" olduğunu anlatan Sezer, "Bu alandaki çalışmalar her geçen gün hızlanıyor. Gelecekte akıllı telefonlar sizi anlayan, ihtiyaçlarınıza cevap veren hatta sizin adınıza diğer cihazlarla konuşarak hayatınızı kolaylaştıracak birer asistana dönüşecek. Huawei yapay zeka konusunda önemli çalışmalara imza atıyor." diye konuştu.
Türkiye'de mobil internetin günümüzdeki hızının günlük ihtiyaçları fazlasıyla karşıladığını anlatan Sezer, 5G'nin, ilerleyen zaman diliminde nesnelerin interneti ve makinelerin internet ekosistemine dahil olmasıyla daha çok anlam kazanacağını söyledi.
