İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, "Meslekte ilerlemek için teşkilatın yaptığı sınavlarını kazanamıyorduk. Kazanmanın şartı FETÖ'cü olmaktı. Ben de BM'nin yaptığı sınava girdim. Ancak finaller ve sınavlar aynı tarihe gelince de Sevilay hoca benim için kendi açısından sınav sistemini değiştirdi" dedi.
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Adli yıl açılış programında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Enstitüsünde ders verdi. Öğrencilerin ve Adli Tıp Kurumu çalışanlarının katıldığı ilk derste Çalışkan önemli açıklamalarda bulundu.
İlk polislik yıllarında FETÖ yapılanmasının baskılarından bunaldıklarını belirten ve yüksek lisansını da 16 yıl gibi uzun bir sürede ancak tamamlayabildiğini ifade eden Çalışkan, "Bir şekilde nefes almaya çalışıyorduk. Bunun da yolu yurt dışına çıkıp eğitim almaktı. Ancak bunu kendi teşkilatımızın yaptığı sınavlarla yapamıyorduk. O sınavda kazanamıyorduk. Onda kazanmanın şartı vardı. O sınavı kazanmak için %99 FETÖ'cü olmak zorundasınız. Onun için ben Birleşmiş Milletlerin Polislikle ilgili yaptığı sınava girdim ve kazandım" dedi.
Adli Tıp Enstitüsü eski Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy'un kendisi için sınav sistemini değiştirdiğini anlatan Çalışkan, "Yurt dışına gideceğim ama burada finallere girmem gerekiyor. Finaller zamanında da yurt dışında olmam gerekiyordu. Sevilay hocama, "Hocam ben yine atılacağım galiba" dedim. Sevilay hoca da "çözüm üretilebilir" dedi. Bende nasıl çözüm üreteceğimizi sordum. Bana "sınav sistemini değiştiriyorum" dedi. Nasıl yapacaksınız dedim o da bana internet üzerinden yapacağını söyledi. Sevilay hoca bir öğrencisi için sınav sistemini kendi açısından değiştirdi. Ben yurtdışından oradan gönderdim çalışmamı ve yüksek lisansımı tamamladım" diye konuştu.
Türk polis teşkilatının büyük mesafeler kat ettiğini belirten Çalışkan, "Dünyada kullanılan bütün yöntemleri kullanıyoruz. Suçluda artık ellerini kaldırıp teslim oluyor. Çünkü bütün delilleri ortaya koyuyoruz. Bu kolay gelinen bir nokta değildir. Adli Tıp Kurumu, kriminal daireler, olay yeri incelemeler bizleri çok rahatlattı. Vatandaşlarımız artık şehir efsanelerini dinlemiyor. Somut şeylere bakıyorlar. Ve bu toplumun her kesimini rahatlattı. Adli Tıp Kurumları Türkiye'nin en güvenilir kurumlarının başında geliyor. Bizim toplum olarak bazı kurumlara güvenimizi kaybetmememiz gerekiyor. Bunların başında da Adli Tıp Kurumları geliyor" dedi.
FETÖ yapılanmaları nedeniyle rayından çıkmış emniyeti yeniden raya oturttuklarını sözlerine ekleyen Emniyet Müdürü Çalışkan, "Emniyet teşkilatı gerçek görevine objektif bir şekilde devletin polisi sıfatıyla yapmaya başladı. Şu grubun, bu cemaatin, o topluluğun polisi yok. Böyle bir şeye asla müsaade etmeyeceğiz. Bunda da çok kararlıyız" şeklinde konuştu.
15 Temmuzdan sonra Polis teşkilatına olan güvenin %84'3 ulaştığını belirten Çalışkan, "15 Temmuzdan sonra polis teşkilatı güvenirlilikte birinci sıraya oturdu. Bunu da hak edip muhafaza etmeliyiz. Toplum sizi sevebilir ama o sevgiye layık olmak lazım birde muhafaza edebilmek gerekir. Ben arkadaşlara hedef gösterdim. Bu rakamı %90'ın üzerine çıkarmalıyız. Dünyada ortalama 250 kişiye bir polis düşüyor. İstanbul'da ise 500 kişiye 1 polis düşüyor. Bir polis iki kişilik çalışıyor. Her kademedeki yönetici bu problemin farkındadır. Bunu çözmek için çaba sarf ediyor. Hemen çözme imkanımız yok ama polis sayımızın arttırılması için çaba sarf ediyoruz. Sadece İstanbul'da değil bütün Türkiye'de bu problem var. Bunun da çözümü için İçişleri bakanlığı çalışıyor" dedi.
İstanbul'da kayıtlı 600 bin Suriye Uyruklu vatandaşlar olduğunu da ifade eden Çalışkan, "Sayı belki daha da fazladır. Bizim kayıt altına aldığımız rakam 600 bindir. Diğer Afganlı, Pakistanlı, Bangladeşli yabancılar bu sayıya dahil değildir. Onlarla beraber ciddi bir yabancı sayısı var. Şehrimizde problem terördü. Ama buna rağmen terör konusunda çok ciddi mesafe aldık" diye konuştu.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Faruk Aşçıoğlu, dersin ardından Çalışkan'a 90 yıllarda Enstitüde girdiği sınavda aldığı notun belgesini hediye etti.
