12 Eylül 2010 yılında yapılan referandumla kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanındığını, bununla alakalı kanun tasarısının TBMM'ye gecikmeli de olsa geldiğini belirten Memur-Sen Bursa Şubesi Başkanı Numan Şeker, "Memur-Sen olarak söz konusu tasarıyı bu şekilde kabul etmemiz mümkün değil" dedi.
"HÜKÜMET MİLLETİN SESİNİ DİNLEMELİ"
Israr edilirse hükümetin toplu sözleşmeyi kendi kendine yapacağını kaydeden Şeker, referandumda yüzde 58 'evet' çıkmasının hazzını yaşayan, ancak anayasanın 53 ve 128. maddesindeki değişikliği hazmedemeyen bakanların varlığını üzüntüyle gördüklerini ifade etti. AK Parti'nin bürokrasi ve siyaset yerine milletin sesini dinlemesi gerektiğini söyleyen Şeker, tasarının kapsamının dar tutulmasını tenkit ederek, "Hizmet kolu toplu sözleşmesine tasarıda yer verilmelidir. Mahalli idarelerde işyeri toplu sözleşmesine de yer verilmeli. Kamu görevlileri hakem kurulu başkanı, Yargıtay, Danıştay veya Sayıştay başkanları arasından kanunla belirlenmeli. Cumhurbaşkanlığı, TBMM, TSK, ve emniyette çalışan sivil personele sendika üyesi olma hakkı verilmeli. Sendika üyesi olmayanların toplu sözleşmeden yararlanmak için dayanışma aidatı ödemesini sağlayacak hükümlere yer verilmeli" dedi.
PAZARLIK KABUL EDİLEMEZ
Sendikaların sahadaki çalışmalarıyla elde ettiği yetkinin bu kanunla budanmaması gerektiğine işaret eden Şeker, "Masaya oturmama ve masadan kalkma bir pazarlık stratejisidir. Bu böyle kabul edilmeli. Bütün bunlarla birlikte kamu görevlileri sendikaları olarak grev hakkı mücadelemiz, siyaset hakkı kararlılığımız ve toplu sözleşme hakkını sınırlayan engellerin tamamen kaldırılması noktasındaki mücadelemiz sonuna kadar devam edecek" diye konuştu.