Bulgaristan'ın Haskovo (Hasköy) şehrinde yaşayan ve yumurtalık kanseri tedavisi gören Tanya Koleva (48) şifayı Ege Üniversitesinde buldu.
Bulgaristan'da devam eden kemoterapi tedavisinde kullanılan ilaçlara karşı Tanya Koleva'nın alerjisi oluştu. Hastanın yaşamını tehdit eden bu durum karşısında Bugaristan'da kemoterapi ilaçlarının alerjen etkilerini kontrol altına alacak bir merkez bulamayan aile, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Göker'e ulaştı. Prof. Dr. Göker'den Ege Üniversitesinde uzun yıllardır başarı ile uygulanan "Kemoterapi Desensitizasyon Tedavisi" konusunda bilgi alan aile İzmir'e gelerek tedavilerini Ege Üniversitesinde sürdürmeye başladı.
'Sağlık Turizminde önemli bir potansiyele sahibiz "
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Tanya Koleva'yı ziyaret ederek sürdürülen tedavi konusunda bilgi aldı. Ege Üniversitesinin Türkiye'nin en önemli sağlık merkezlerinden birisi olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak, "Hastanemiz pek çok konuda olduğu gibi "Kemoterapi Desensitizasyon tedavisinde de bir referans merkezi. Ülkemizin gelecek hedefi olan sağlık turizminin bir parçası olarak komşu ülkelerden üniversitemize refere edilen yabancı hastalara da hizmet vermeye başlamanın gururunu yaşıyoruz. Üniversitemiz hastanesi sağlık turizmi için çok ciddi bir potansiyele sahip. Akademik kadromuz ve sağlık çalışanlarımızın donanımı çok iyi. Sunduğumuz sağlık hizmetindeki bu üst düzey standartların yükselmesi için fiziki imkânlarımızın da iyileşmesi gerekiyor. Onları da tamamladığımız zaman sağlık turizminde ciddi bir artış sağlayacağımıza inanıyorum" diye konuştu.
"Pek çok hastamızın hayatına dokunduk'
Kemoterapi alerjisinin hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erdem Göker ise "Bu tür alerjilerin iki önemli sonucu olabilir. Birincisi kemoterapi verirken alerji nedeniyle hastayı kaybedebiliriz. İkincisi ise hastayı alerji nedeniyle alması gereken ilacı alamayacağı için kanser nedeniyle kaybedebiliriz. Dolayısıyla bir şekilde bu alerjinin ortadan kaldırılması veya azaltılması gerekiyor. Bunu da ancak yoğun bakım koşullarında göğüs hastalıkları ve alerji uzmanlarının bir araya geldiği bir ekip tarafından sağlayabiliriz. Bizim de Ege Üniversitesinde 2012 yılında kurduğumuz böyle bir ekibimiz var. Doç. Dr. Özlem Göksel ile birlikte 2012 yılından beri binden fazla hasta için bu uygulamayı gerçekleştirdik ve son derece iyi sonuçlar aldık. Bu hayati alerjik durumun ortadan kaldırılması ile birlikte pek çok hastamızın hayatına dokunduk" dedi.
Kemoterapi Desensitizasyon tedavisi
Ege Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, İmmunoloji ve Allerjik Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. Özlem Göksel de uygulanan tedavi konusunda bilgi verdi. Kemoterapi Desensitizasyon tedavisinin günün erken saatlerinde başladığını belirten Doç. Dr. Göksel şöyle konuştu:
"Hastalarımızı kemoterapi ilaçlarının alerjen etkilerinden korumayı hedeflediğimiz bu tedavi yöntemi yoğun bakım koşullarında tüm gün, bazen gece yarısına dek bazen de birkaç güne kadar uzayabiliyor. Hem hasta, hem desensitizasyon ekibi için zor ve zahmetli bir süreç olan bu tedavi yöntemi ile bugüne kadarki başarı oranımız yüzde 98. Kemoterapi Desensitizasyon tedavisi hemen tüm kanser türlerinde, pek çok farklı ilaç ile uygulanabiliyor, ancak yumurtalık ve kolon kanseri nedeni ile platin grubu kanser ilacı kullanması gereken ciddi ilaç alerjisine sahip hastalarda bu özel, ileri tedavi yöntemine olan ihtiyaç dramatik bir şekilde ön plana çıkıyor. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı olarak bölgemizde rutin hasta hizmeti veren tek merkez konumundayız. Bu yıl itibari ile yetiştirmeye başladığımız İmmunoloji ve Allerji Yan Dal Uzmanları ile bu tedavi yönteminin ülkemiz genelinde ihtiyacı olan hastalar için yaygınlaşarak uygulanabilmesini hedefliyoruz."
