Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Alınan tedbirler arasında Suriye halkı ile barışık bir yönetim gelene kadar Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin askıya alınması, mevcut işlemler hariç Suriye Ticaret Bankası ile ilişkilerin durdurulması da var" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye ile ilgili Türkiye'nin oluşturduğu yaptırımları, Dışişleri Bakanlığı'nda kurmaylarıyla yaklaşık 1,5 saat süren toplantının ardından açıkladı. Tunus'ta başlayan ve bütün bölgeyi etkileyen bir değişimin yaşandığını hatırlatan Davutoğlu, bölge ülkelerinde özgürlük, demokrasi yönünde toplumsal bir ivme oluştuğunu belirtti. Davutoğlu, Tunus'ta başarılı bir hükümet oluştuğunu ve demokratik bir hükümet oluşturma sürecine girildiğini söyleyerek, Libya'da geçiş sürecini biraz daha sancılı fakat sağlıklı bir sürecin işlendiğini kaydetti.
SURİYE ÜRDÜN İÇİN CİDDİ ADIMLAR ATILDI
Mısır'da seçim sürecine girdiğinden mutluluk duyduklarını açıklayan Davutoğlu, "Suriye, Ürdün gibi ülkelerde halkın demokrasi, özgürlük, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi talepleri doğrultusunda doğrudan inisiyatifler alınmış ve bu ülkelerde reform yönünde çok ciddi adımlar atılmıştır. Nitekim Fas'ta geçtiğimiz günlerde başarılı, objektif bir seçim süreci, uluslar arası toplumun gözü önünde gerçekleşmiştir" şeklinde konuştu. Suriye'de de halkın talepleri doğrultusunda bir değişim yaşanması istediklerini ifade eden Davutoğlu, "Bütün arzumuz, Suriye'nin bu geçiş süreçlerine öncülük etmesiydi. Suriye yönetiminin bu geçiş süreçlerini kendi inisiyatifiyle niyet etmesiydi" ifadelerini kullandı.
"EN ZOR DÖNEMDE DE SURİYE İLE TÜRKİYE BİRLİKTE OLMAYA ÖZEN GÖSTERDİK"
Suriye'nin tarihinin, geleceğinin Türkiye'nin tarihinin ve geleceğinin olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Türkiye, Suriye'ye ne tarih boyunca yalnız bırakmıştır ne de şimdi yalnız bırakacaktır. En zor dönemde de Suriye ile Türkiye birlikte olmaya özen gösterdik" dedi.
Dünyanın Suriye'ye karışı izolasyon çabaları olduğunda Türkiye'nin en güçlü duruşu sergilediğini söyleyen Davutoğlu, "Suriye ile temaslarımızda kendi tecrübelerimizi paylaşmaya, Suriye yönetimine günümüz dünyasının gerektirdiği reformları yapmaya teşvik ettik. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ile Bakanlıklarımız arasındaki yoğun temaslar neticesinde bu reformların en kapsamlı şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunmaya çalıştık" şeklinde konuştu.
VİZYONLAR HALA SÜRÜYOR
Suriye'nin ekonomik gelişmeyi gerçekleştirilmesi ve ekonomik entegrasyonunu sağlamaya istediklerini belirten Davutoğlu, vizyonlarının hala sürdüğünü ifade etti. Davutoğlu ellerinden geleni yaptıklarını kaydederek, reformları yapması için Suriye yönetimini teşvik etmeye çalıştıklarından bahsetti. Suriye yönetiminin Türkiye'nin reform konusunda telkinlerine rağmen demokratik açılımdan çok şiddete başvurduğunu söyleyen Davutoğlu, Nisan ayında Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın yazılı mesajlarını
iletmek üzere kendisinin Suriye'ye gittiğini hatırlattı.
SURİYEDEKİ KURŞUNLAR DÜNYAYLA ARASINI AÇIYOR
Reformlar konusunda teknik heyetlerin gönderildiğini anlatan Davutoğlu, şiddet politikalarını artırarak devam ettirdiğini söyledi. Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yazılı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlü mesajlarını iletmek üzere Suriye'ye gittiğini ifade eden Davutoğlu, uzun görüşmede yol haritasında anlaşmalarına rağmen şehirlerde askeri baskıları arttırdığını belirtti. Davutoğlu, kolektif cezalandırma yöntemleri, şehirleri kuşatma altına alma, camileri bombalama, barışçıl gösteri yapanlara aşırı şiddet kullanma gibi olayların Suriye yönetiminin meşruiyeti konusunda şüphesi olduğunu ifade ederek, "Halka sıkılan her kurşunla, bombalanan her cami ile Suriye yönetimi meşruiyetini kaybetmiş, kendi halkıyla değil, uluslararası baskı ve izolasyona maruz kaydığı dönemde kendisine sahip çıkan Türkiye ve Arap Devletleri ile arasını daha da açmıştır" diye konuştu.
"SURİYE KONUSU BÜTÜN BÖLGENİN BİR MESELESİ HALİNİ ALMIŞTIR"
Davutoğlu, Suriye yönetimi Arap Ligi'nin kendisine sunduğu son teklifi reddederek, Suriye yönetiminin yolun sonuna geldiğini söyledi. Davutoğlu, "Bizim ne Suriye, ne bölgemizi ilgilendiren herhangi bir meselede gizli gündemimiz olmamıştır, olmayacaktır. Tek gündemimiz ve stratejik vizyonumuz ortak geleceğimizi teminat altına almak, bölgemizde istikrar, huzur ve refahı hakim kılmaktır. Suriye yönetimi bu coğrafyada yaşayan herkesin maalesef kaygıyla izlediği yöntemler uygulamaktadır. Suriye konusu bütün
bölgenin bir meselesi halini almıştır. Bölgesel bir sahiplenmeyle ele alınmadıkça, bu krizi aşmak da mümkün değildir. Bunun için Arap Ligi ile birlikte yoğun çaba içinde olduk" şekilde konuştu.
SURİYE HALKI İÇİN KAYGILIYIZ
Davutoğlu, Suriye halkı için kaygılı olduklarını ifade ederek, kimlik temelli siyaset anlayışının uzantısı çatışmaların bölgeleri için tehdit oluşturduğunu belirtti. Davutoğlu, kendi halkına karşı silah doğrultan yönetimin kabul edilmesi mümkün olmadığını belirterek, "Suriye'deki şiddetin derhal durdurulması, güvenlik güçlerinin şehirlerden çekilmesi şarttır. Halkın meşru talepleri doğrultusunda Anayasal demokrasiye geçiş sürecinin sözde ve görüntüde değil, özde ve gerçek manada başlatılması gerekmektedir" dedi.
Suriye'de bölgesel adımların atılmasının zorunlu hale geldiğini belirten Davutoğlu, Arap Ligi gibi Türkiye içinde kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Davutoğlu, ayrıca halkın temel ihtiyaçlarının önlemler kapsamına girmeyeceğini ifade ederek, Suriye kardeş halkının önlemlerden etkilenmemesi içinde gerekli tedbirleri alacaklarını söyledi.