İstanbul Ortaköy'deki eğlence merkezi Reina'da, yılbaşı gecesi düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısında 23 yaşındaki oğlunu yitiren acılı baba, hain saldırının tamamıyla aydınlatılmasını ve suçluların cezalandırılmasını istiyor.
Belçika'da yaşayan ve İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya ilişkin duruşmaları takip eden 54 yaşındaki Ali Akyil, geldiği memleketi Kayseri'de, Reina saldırısının ardından yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Ailesi ile Belçika'da yaşadıklarını aktaran Ali Akyil, Reina saldırısında 3 evladından biri olan oğlu Mehmet Kerim Akyil'i kaybettiğini söyledi.
Oğlu ile Belçika'nın Limburg kentinde, kendilerine ait restoranda çalıştıklarını, çok mutlu hayatları olduğunu dile getiren Akyil, yaşanan acı olayın ardından yaşamlarının değiştiğini belirtti.
Akyil, oğlunun, saldırıdan önce tatilde tanıştığı bir arkadaşının yanına Diyarbakır'a gitmek üzere plan yaptığını ancak direkt uçuş olmadığı için indiği İstanbul'da gittiği Reina'da, saldırının hedefi olduğunu anlatarak, "Sabah Diyarbakır'a gidecekti. Kim ne derse desin hepimiz gençlik yaşadık, hepimiz eğlendik, hepimiz belli yerlere gittik. O suçlayan insanlara da sesleniyorum. İnsanlığı öne çıkarmalarını istiyorum." dedi.
Oğlunun o gece Reina'ya gittiğinden haberdar olmadığını kaydeden Akyil, yılbaşı gecesi eşiyle Hollanda'nın Rotterdam kentinde bulunan akrabalarına gittiklerini, gece saat 01.00 gibi eve döndüklerini söyledi.
"Kalbime büyük bir sızı girdi"
Reina saldırısını, bilgisayarda haberlere bakarken öğrendiğini vurgulayan baba Akyil, şöyle konuştu:
"Benim de Reina'ya 1-2 defa gitmişliğim oldu gençliğimde. Böyle olunca hemen kalbime büyük bir sızı girdi. Telefonumu iş yerimde unutmuştum, eşimin telefonuyla İstanbul'da ne kadar karakol, hastane var aramaya başladım. Zaten otelini arıyorum, 'daha gelmedi' diyorlardı. Sabah saat 06.00 oldu, iş yerime gittim, telefonumu alıp eve geldim, acaba bir mesajını alıp gelir miyim diye. Hiçbir haber yok. Belçika Konsolosluğu arayarak, bize söyledi. Eşimin telefonu olduğu için o konuştu, tabii o anda kendini kaybetti, bayıldı. Ben telefonu fırlattım."
Eşine, "yavrumu sana getireceğim" diyerek Türkiye'ye geldiğini ve oğullarını Belçika'da toprağa verdiklerini anlatan Akyil, "Her gün gidip ziyaretini yapıyoruz. Sağ olsun benim bulunduğum yerin halkı, olayın olduğu gün meydanda toplanıp ağaçlara, etrafına mumlar yakmışlar, orada konuşmalar yapmışlar, belediye başkanı, diğerleri. O ağaçta bir sene boyunca hiç mum sönmedi. 20-30 arkadaşı her gün orada mum yaktılar. Sonra belediyemiz geldi oraya bir anıt dikti, vali, bizim konsolosumuz geldi, anıt dikildi, ağaç dikildi oğlumun adına." ifadelerini kullandı.
"Reina'nın yerinde bir anıt yapılsın"
Akyil, başka canların yanmamasını ve Reina'nın yerinde bir anıt yapılmasını isteyerek, şöyle devam etti:
"Reina'nın yerinde bir anıt yapılsa hiç değilse aklımızdan gitmez, 'bak böyle bir saldırı olduydu, yani tekrar dikkat edelim' deriz. Varıp orada bir yas tutma yerimiz olsun, bunları istiyorum. Sesimin duyulmasını istiyorum. Bu cani inkar etti, sebebi zaten belli, artık buraya kadar, bundan sonrasına gidemezsiniz. Sorsanız da gidemezsiniz. Benim canım ona yanıyor. Tabii o cani cezasını çeksin istiyorum ama bu oyunu kim oynadı, rejisörü kim, bunu yazan kim bunların bulunmasını istiyorum, lütfen."
Anne baba olarak yaşadıkları kayıptan duydukları üzüntüyü dile getiren Akyil, olayın ardından yapılan bazı yorumlara da tepki gösterdi.
İki yıldır çok büyük bir acı yaşadıklarını aktaran Akyil, "Bir baba, anne acısı, bir evlat acısı bunun tarifi yoktur. 2 yıldır mahkemelere gelip gidiyorum. Allah vatanıma milletime zeval vermesin." dedi.
AA
