Çorum Belediyesi tarafından "Osmanlı Sarayı'ndaki Kadın Sultanların Anlatılmayan Tarihleri" konulu bir konferans düzenlendi. Devlet Tiyatro Salonu'nda yapılan konferansı Belediye Başkan Yardımcıları Zeki Gül ve Turhan Candan, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü'nün eşi Hatice Külcü ve davetliler izledi.
"TARİH PADİŞAHTAN İBARET DEĞİLDİR"
Konferansa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı-Yazar Sibel Eraslan, Osmanlı Devleti'nin kuruluş, yükseliş, duraklama ve çöküş dönemlerinden seçilmiş padişah eşlerinin, kızlarının gerçek hikayeleri ve yaşadıkları dönemlerin kayda değer olaylarını katılımcılara aktardı. Dinler tarihi ve siyasal tarihin sadece padişahlardan, şövalyelerden ibaret olmadığını dile getiren Eraslan, kadınlar üzerinden bir tarih yazılmadığını belirtti.
"DİZİDE ÇOK KÖTÜ BİR TABLO ÇİZİLİYOR"
Kanuni Sultan Süleyman ve eşi Hürem Sultan'ın hayatını konu alan 'Muhteşem Yüzyıl' dizisini eleştiren Eraslan, "Meşhur bir televizyon dizisi var. Kanuni Sultan Süleyman ve eşi Hürrem Sultan'dan bahsediyor. Orada o kadar kötü ve fettan bir tablo çiziliyor ki kemiklerim sızlıyor. Çünkü halen İstanbul'da negatif tablosu çizilen sultanın yaptırdığı hastanede şifa buluyoruz. 400 ila 6000 yıldır kötülenen bu kadın sultanların ya darüşşifaları ya da kurdukları okullardan ya da açtıkları aşevleri, çeşmelerden hizmet almaktayız. Yurt içinde veya yurt dışında nereye giderseniz gidin bu kadın sultanların anlatılmayan hikayelerini görürsünüz" dedi.
"HÜRREM SULTAN KATİL OLARAK GÖSTERİLİYOR"
Hürrem Sultan'ın yaptırdığı eserler hakkında bilgi veren Yazar Eraslan, "Arafat dağı yanında Cebeli rahme adında orta düzeyde bir tepe var. Etrafında mazgallar şeklinde küçük küçük kurnaları koparılmış çeşmeler var.Onu yaptıran Hürrem sultandır. Bugün Türkiye'de acaba bu hafta hangi cinayeti işleyecek, acaba bu hafta hangi hainliği yapacak diye herkesin kalp çarpıntısı ile beklediği Hürrem Sultanın Mekke ile Medine arasında yaptırdığı su yolları vardır. Ayrıca Hürrem Sultan Arafat'a su taşıyan bir sultandır. Bu kadar kötü olsa bu kadar hıyanet içerisinde olsa heralde bu işlerle uğraşmaz ve bunları yaptırmazdı. 1969 yılına kadar Kudüs'te Hürrem sultanın yaptırdığı bir vakıf günde 3 öğün yoksul ve yolculara sıcak çorba verirdi. Yahudi işgalinden sonra bu kesildi. Bosna'dan Üsküp'e, Selimiye'den İstanbul'a, Bursa'dan tüm Anadolu'ya, Mezopotamya'dan Filistin'e. Kıbrıs'a Osmanlı kadın sultanlarının mühürlerini görürsünüz" ifadelerini kullandı.
"EŞİNE RAPOR HAZIRLARDI"
Kadınların Osmanlının halkla ilişkilerini yürüttüklerini dile getiren Eraslan, sultanların sarayın gülen yüzünü halka gösterdiklerini söyledi. Halkın Hürrem sultanın eşinin işlerine çok karıştığına dair söylemlerinin olduğunu anlatan Eraslan, "Hürrem Sultan okuyan, yazan adeta bir danışman gibi bilgiler veren birikime sahiptir. Aynısını Mihrimah Sultan'da görürüz. Bu iki sultan gibi eşine siyasi rapor hazırlayan sultanlar yoktur. Bu yönleri onları farklı kılmaktadır" diye konuştu.