Tarih: 02.07.2015 15:23

'Bölgemizde yeni ulus devletler oluşturuluyor'

Facebook Twitter Linked-in

Bildiride Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgenin geleceği açısından kaygı verici gelişmelerin yaşandığı belirtilerek, etnik ayrışmaya dayalı yeni ulus devletlerin inşa edilmeye çalışıldığı ifade edildi.

Gebze İnsan ve Medeniyet Hareketi bildirisinde şu görüşlere yer verildi: "Son günlerde Suriye bağlamında gündeme gelen yeni bir ‘’ulus-devlet inşası’’ süreci, dikkatlerimizi bir kez daha bu bölgeye yoğunlaştırmış durumdadır. Yaklaşık dört yıldır hız kesmeden devam eden katliam, tecavüz ve yıkımlar bölgedeki diğer ülkeleri, en başta da Türkiye’yi, ciddi derecede kaygılandırmaktadır. Tüm bunların yanında, Kuzey Suriye’nin I. Körfez savaşı sonrası oluşan duruma benzer şekilde, otonom bir yapı olma sürecine girmesi Suriye’nin bölünme riskini daha da arttırmıştır. Bugün Irak’taki üç bölgeli fiili durumun, Suriye için de cari kılınacağını söylemek kehanet olmasa gerek. Irak’taki Sünni-Şii-Kürt grupları Suriye’ deki muadilleriyle birleştirme çabası, bölgenin demografik yapısının değiş(tiril)mesine sebep olmaktadır. Suriye’nin Kuzeyi’nde meydana gelen demografik değişiklik, burada bir Kürt otonom bölgesi oluşması noktasında endişelere sebep olmuştur."

YENİ BİR SYKES-PYCOT SÜRECİNE GİRİLDİ

"Yüzyıl önce ulus-devlet olmasına müsaade edilmeyen Kürt Halkı’nın, 1946’da Sovyet desteğiyle İran havzasında kur(dur)ulan bir yıllık Mahabat Kürt Cumhuriyeti tecrübesini saymazsak, bugün ulus-devletleşme sürecine girmesi, son zamanlarda Kuzey Suriye’de yaşanan hadiselerin serencamıyla ilgili belki bir fikir verebilir. Kürt Halkı’nın, Irak-İran-Suriye ve Türkiye’ye dağı(tı)lması süreci tesadüfi değildi. Kürtlerin dağıtıldığı bu ülkelerdeki egemen ideolojinin ulusçuluk/baasçılık olması ve Türkiye örneğinde görüldüğü üzere asimilasyona dayalı bir politika izlenmesi Kürt Ulusalcılığını besleyen en önemli argüman olmuştur. Osmanlı hinterlandında üretilen ulus-devletler düşünüldüğünde, gerek tarihi miras ve gerekse demografik yapı itibariyle ulus-devlet olma koşulunu fazlasıyla yerine getiren Kürtlerin, devletleşmesine neden izin verilmediği ve dört ülke arasında paylaştırıldığı sorusu önemlidir. Dolayısıyla bugün bu dört ülkede mukim Kürtlerin, İran ve Türkiye  şimdilik hariç tutularak, Suriye’deki istikrarsızlık bahane edilmek suretiyle ulus-devletleşme yönünde cesaretlendirilmeleri, yeni bir Sykes-Pycot sürecine girdiğimizin işareti sayılabilir."

TÜRKİYE VE ARAP DÜNYASINI BİRBİRİNDEN AYIRAN YENİ BİR HAT

"Suriye’de hükümet karşıtı gösterilerin başlamasından bu yana, Esat’ın stratejik bir adımı olarak saldırılardan muaf tutulan ve Salih Müslim önderliğindeki seküler Kürtçü gruba hibe edilen Suriye Kürdistan havzası, kantonlaşma/otonomlaşma sürecini tamamlamak için Suriye’deki kaotik durumdan istifade etmektedir. Esat’ın ve ABD’nin doğrudan desteğini arkasına alan PYD/PKK, Kürt ulusalcılığının bayraktarlığını yapmakta ve Türkiye’nin Suriye sınırı boyunca uzanan hattı kontrol altına alarak orta ve uzun vadede Arap Dünyası ile Türkiye’yi birbirinden ayıran bir hat oluşturmak istemektedir. Bu noktada, gerek Türkiye’deki, gerekse Suriye ve Irak’ta ki Kürt gençleri 'ABD-İsrail lejyonerleri' olarak savaşmakta ve bilerek ya da bilmeyerek Mezopotamya Havzasını 'vadedilmiş topraklar' olarak gören İsrail’in amaçlarına hizmet etmektedirler."

BÖLGEDE İSRAİL’DEN GÜÇLÜ BİR DEVLET İSTENMİYOR

"Gerek Türkiye gerekse İran, Irak ve Suriye Kürdistan’ındaki Müslüman halkların temsilcileri(!) iddiasında olanlar, genelde seküler Kürtçü gruplardan oluşmaktadır. Türkiye’de PKK/HDP, Suriye’de PYD, İran’da PEJAK, Irak’ta KDP gibi yapılar seküler özellikleriyle öne çıkmış yapılardır. Birinci ve ikinci körfez savaşında Irak ilim ve fikir havzasının sistemli olarak ortadan kaldırılması, Türkiye’de yıllarca devam eden ulusçu/laik/seküler asimilasyon ve Suriye’de belli bölgelere hapsederek adeta görmezden gelme politikasının cari kılınması gibi faktörler, PKK/PYD/PJAK gibi Marksist örgütlerin önünü açmıştır. Adı geçen örgütlerin öne çıkarılması için özellikle çaba sarf eden küresel istikbar, yerelde bulduğu ortakları eliyle, inşa etmeyi düşündüğü Kürdistan ulus-devlet yapısıyla, hem Türkiye ve İran gibi bölgenin en ciddi devletlerini istikrarsızlaştırma hem de bölgede İsrail’den daha güçlü bir devletin olmasını engelleme amacı gütmektedir."

YENİ ULUS DEVLETLER OLUŞTURULUYOR

"Türkiye’de çözüm sürecinin muhatabı olarak öne çıkan seküler/Marksist HDP/PKK çizgisinin, Kuzey Suriye’de ABD-İNGİLTERE-ESAT desteğiyle yeni bir otonom yapı ihdas ediyor olması, uzak olmayan bir zaman diliminde Türkiye’nin istikrarsızlaştırılmasına hizmet edecektir. Suriye’de ihdas edilmeye çalışılan otonom yapının, I. körfez savaşında oluşan Kuzey Irak Kürdistan’ından farkı ise, bölgede ki demografik yapıyı kendi lehine olacak şekilde değiştirmesi ve kendisinden olmayanlara hayat hakkı tanımamasıdır. Artık şu bir hakikattir ki, Ortadoğu olarak adlandırılan bu bölgede yeni ulus devletler oluş(turul)acaktır. Bu oluşum sürecinde ise farklı etnik kimlikleri bünyesinde barındıran ulus-devletler ki Türkiye’de bu devletlerden biridir, ciddi bir sınavdan geçecektir."

GENÇ KUŞAKLARDA TÜRK VE KÜRT ULUSALCILIĞI ARTIYOR

"Bu noktada Türkiye’nin tavrı önemlidir. Türkiye, son yıllarda ulus-devlet paradigmasından teberri eden adımlar atmıştır. Ancak 7 Haziran seçimleri göstermiştir ki, özellikle genç kuşaklar arasında, Türk ve Kürt ulusalcılığı her geçen gün artmaktadır. Türkiye, oluşan bu etnisite eksenli kırılmaları bertaraf edecek bir yol izlemeli ve hemen yanı başında kur(dur)ulmaya çalışılan ABD-İsrail güdümlü seküler Kürt ulus devletine karşı kendi birlikçi projesini ortaya koymalıdır."

İSLAM ÜST KİMLİĞİNDE BİRLEŞİLMELİ

Üzülerek müşahede ediyoruz ki, yıllarca devam eden ‘’ulus-devlet belası’’ insanımızın zihin ve kalp dünyasını iğdiş etmiştir. Bu durum önümüzdeki yıllarda oldukça zorlu bir süreçten geçeceğimizin işaretidir. Nihai kertede Gebze İnsan ve Medeniyet Hareketi olarak, bu coğrafyanın Müslüman halklarının her türlü etnik, mezhebi, kültürel, coğrafi ayrışmalardan uzaklaşarak İslam üst kimliği altında birleşmesinin ümmetin selameti açısından elzem olduğunu ifade etmek isteriz."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —