Baba var yiğit yok, yiğit var baba yok. Onun için işler biraz gecikiyor. Ya babaları yiğit yapacağız ya da yiğitleri baba” dedi.
Bakan Ergün konuşmasında AK Parti hükümetinin 10 yılda yaptıklarını anlattı. Hükümet olarak Türkiye’yi zenginleştirme ve demokratikleşme için yola çıktıklarını anlatan Bakan Ergün, “10 yılda nereden nereye geldiğimizi herkes görüyor. Bizim yerin altından çıkaracaklarımızla zenginleşmemiz olmazdı. Demokratikleşme ile zenginleşebilirdik. Düşük gelir ve düşük demokrasiden 10 yıl içinde orta zenginlik ve orta demokratik olduk. Önümüzdeki 10 yılda ileri demokrasi ve ileri zenginlik seviyesine geleceğiz. Önümüzdeki hedefimiz bu. Demokratikleştikçe zenginleşmemiz, kalkınmamız önündeki engeller bir bir ortadan kalktı. Geçtiğimiz aylarda TÜMSİAD’ın bir toplantısında ülke zenginleşiyor ama bu vatandaşa yansımıyor denildi. Yollara bir bakın, virajlı çukur yollarda mı gidiyorsunuz yoksa gideceğiniz yere daha mı çabuk gidiyorsunuz. Ülkenin her yerine uçakla gidilebiliyor artık. Suyu olmayan köylerde artık her evde çamaşır makinesi bulaşık makinesi var. Yol nedir bilmeyen köyler yolla tanıştı hem de asfalt yollarla. Eskiden sabahın köründe SSK hastanelerinin önünde muayene olabilmek için sıraya girerdik, şimdi bütün hastanelere gidilebiliyor vatandaşa en iyi hizmet sunuluyor. Çok mesafe aldık hem de her alanda.
10 yıl önce 36 milyar üretim yapıyorduk şimdi 153 milyar dolar üretim yapıyoruz. 10 yıl önce 3 bin dolar milli gelir vardı şimdi 11 bin dolar. 10 yıl önce en büyük 26’ıncı ekonomiydik şimdi 16’ıncı. Önümüzdeki 10 yılda milli geliri 25 bin dolara yükselmiş bir Türkiye, dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girmiş bir Türkiye hedefindeyiz. Bunu başaracak güçteyiz” dedi.
Cari açıktaki farkın ancak satılan ürünlerden elde edilen karla yükselebileceğini anlatan Bakan Ergün, “Ülkemizin sattığı malların ortalama fiyatı 1 buçuk dolar. Aldığımız malların ortalaması ise 7-8 dolar arasında. Bunu nasıl çözeceğiz KDV’si fazla ve ederi fazla ürünler satarak. Ülke olarak kendi uydumuzu yaptık. Son fırlattığımız uydumuz 400 kilo, maliyeti ise 200 milyon TL. Yani kilosu 500 bin TL. Artık Türkiye sadece kendisine uydu yapmayacak. İhtiyaç duyan ülkelere uydu yapıp Türkiye’den fırlatacağız, bunu da en kısa zamanda yapacağız. Teknoloji satacağız. Cari açıkta bu şekilde kapanacak” şeklinde konuştu.
Bakan Ergün hükümetin icraatlarını anlatmasının ardından partililerden gelen soruları yanıtladı. Bir partilinin “Babayiğit arıyordunuz Sayın Bakanım. O Babayiğitlere ne oldu?” şeklindeki sorusunu Bakan Ergün'ün, “Yerli otomobilden bahsediyorsunuz. Yerli otomobili üretecek babayiğitler aradık. Baba var yiğit yok, yiğit var baba yok. Onun için işler biraz gecikiyor. Ya babaları yiğit yapacağız ya da yiğitleri baba” şeklinde cevaplaması partililerden büyük alkış aldı.
DHKP-C terör örgütünün eylemleriyle ilgili soru üzerine Bakan Ergün, “DHKP-C terör örgütü zaman zaman eylem yapan bir örgüt. Zaman zaman başka örgütlerle işbirliği yaptıklarını görüyoruz. DHKP-C’yi kırsal kesimlerde görmüyoruz ama şehirlerde görüyoruz. Uluslararası işbirliği bile yapılıyor. Son zamanlarda DHKP-C’ye karşı çok ciddi operasyonlar yapılıyor. Onlar da buna karşılık biz ayaktayız mesajı vermek, Türkiye’de demokratikleşme sürecini baltalamak amacıyla çalışıyorlar. Biz yıllardır terörle mücadele eden bir ülkeyiz. Terörle bir yere varılamayacağını gördük. DHKP-C de terörle bir yere varmayacağını görecektir” şeklinde konuştu.
Bir partili gencin, “Başbakan Erdoğan’a Çanakkale’de 50 metre yaklaştığımda kalbim hızlı hızlı attı. Siz Başbakan Erdoğan’la sürekli göz göze geliyorsunuz, onun elini sıkıyorsunuz nasıl bir duygu bu” şeklindeki soruya Mehmet Ali Şahin, “Başbakanımız da bizim gibi bir insan. Bu soruya cevap vermek yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Şunu söyleyeyim. Başbakanımızın en büyük özelliği millete olan aşkıdır. Millete olan hizmet sevdasıdır. Onunla tokalaşmak da o kadar da zor değil. Bir toplantıda ayarlanır tokalaşırsın” cevabını verdi.