Basın İlan Kurumu'nun valilik il basın halkla ilişkiler müdürlerine yönelik düzenlediği eğitim semineri, Darıca Bayramoğlu Tatil Köyü'nde başladı. 4 gün sürecek seminerin açılışına; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zekeriya Özak ile valiliklerin basın halkla ilişkiler müdürleri katıldı.
Seminerde konuşma yapan Genel Müdür Mehmet Atalay, sözlerine Sakarya'da meydana gelen saldırı sonrası hayatını kaybeden ve yaralanan kurum çalışanları için çok üzgün olduklarını belirterek başladı. Atalay, "Bu semineri çok üzgün olduğumuz bir dönemde yapıyoruz. Basın İlan Kurumu tarihinde ilk defa görev başında şehit verdik. İlk defa ağır yaralımız var. Sakarya Şube Müdürü Recep Bolat bugün bir kez daha ameliyata alınıyor. Mustafa Söke de en kısa zamanda sağlığına kavuşacaktır. Menfur bir saldırı. Bir daha olmamasını temenni ediyoruz. Gazetecilik uğruna, mesleği uğruna bugüne kadar canını kaybeden değerlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz" diye konuştu.
Konuşmasının devamında gazetecilerin sıkıntıları ve Basın İlan Kurumu'nun çalışmalarına değinen Mehmet Atalay, "Namık Kemal inanılmaz bir beyitle tüm çağlara damgasını vurdu. 'Hürriyet uğruna hürriyetin aşkı uğruna insan esir olabilir ama hürriyete ulaşınca da esaretten kurtulur.' Şairlerimiz, gazetecilerimiz yıllarca sıkıntı yaşamışlardır, mesleklerini icra ederken de zaman zaman hapse, zaman zaman başka türlü yaptırımlara maruz kalmışlardır, bazen seslerini çıkaramamış, bazen sesini gür bir şekilde çıkarmışlardır. Biz Basın İlan Kurumu olarak güçlü bir kuruluşuz. Gücümüzü kanunla kurulmuş olarak devletten alıyoruz, 36 kişilik genel kurulumuzda birbirinden kıymetli üyelerimizden alıyoruz. Basın İlan Kurumu gerçekten gazetecilik yapmak isteyen insanlara yardımcı olmak için çaba sarf ediyor. Yandaş bir medya olsunlar diye değil, yanımızda olsunlar diye değil. Sadece inandıklarını icra edebilsinler diye varız. Gerçekten habercilik yapsınlar, ülkemizde demokrasinin yeşermesine katkıda bulunsunlar. Bir yanlışlık ve eksiklik varsa bunun giderilmesine katkıda bulunsunlar. Ürküterek, şantaj yaparak sömürülen bir alan değildir Basın İlan Kurumu. Bizden önce de birbirinden değerli kişiler geldi. 12 ilde şubemiz vardı, 30 ile çıkardık. İki il daha ekleniyor. 32 ilde şubemiz var. Hala 32 ilin dışında valilik bünyesinde arkadaşlarımız görev yapıyor" ifadelerini kullandı.
"BASIN İLAN KURUMU İÇİN ŞANTAJ HABERCİLİĞİ BİTMİŞTİR"
Genel Müdür Mehmet Atalay, halkla ilişkiler müdürlerine çağrıda bulunarak göz göre göre yalan haber yapmamalarını, olaya gazeteci olarak bakmalarını istedi. Basın İlan Kurumu olarak illerde koordinatör görevi yürüttüklerini anlatan Atalay, "Yük olmaya değil, yük almaya geldik, sloganıyla illere gidiyoruz. Amacımız o illerde daha iyi gazetecilik yapılsın, gazeteleri son modern matbaalarda çalışsın. En iyi yetişkin muhabirlerle daha iyi gazetecilik yapsınlar. İlde çamuruna, çukuruna kadar ilçe ilçe belde belde haber yapabilsinler. Çok ciddi bir mesafe aldığımızı düşünüyorum. Bir süreç tanıdık biz. Yerel basın önemli midir? Önemli. Ulusal basına da büyük gazetelerimize ciddi bir şekilde ilan veriyoruz. Yerel basınımızın gazeteleri ve gazetecilerin daha güçlenmesini istiyoruz. Basın İlan Kurumu daha iyi imkanlar bulmaya çalışırken, gazetelere gazetecilere daha çok imkan sağlamaya çalışırken gazetelerimizin de kendilerini geliştirmesine, Basın İlan Kurumu'nun dışında reklam için cazip hale gelecek bir düzenlemeye ihtiyaç var. Renklerinin oturması lazım, yoksa o firma gazeteye ilan vermez. Reklam verdi, renkler oturdu, karşılığını alamadı, yine reklam vermez. Gazetelerin bayiye, tüketiciye ulaşması lazım. Gazetecilik yapmazsanız zaten amacına ulaşmaz" dedi.
Basın kuruluşlarındaki kadrolaşmadan da şikayet eden Mehmet Atalay, buna da bir düzenleme getireceklerini belirterek şöyle konuştu:
"Biz bir aileden dışarıda iletişim fakültesi mezunları boşta gezerken hiçbir özelliği olmayan eşini çocuğunu asgari kadrodan göstermeyi kabul etmiyoruz. Baba mesleği olabilir belki, bir genç yapabilir ona saygı duyuyoruz. Ama aileden asgari kadroyu göstermemeleri için çalışma yapıyoruz. Aileden gelen gazetecilik yapan oğlu muhabir çalışıyor, kızı yazı işleri müdiresi tamam kabul. Bundan önce bu tür çalışmalara itiraz yok. Asgari kadroda oldukları halde işinin başında olmayan gazetelerin ilan hakkı düşecek. Şantajcılık Basın İlan Kurumu için bitmiştir. Manşet haberlerden birilerini korkutarak basın ilan kurumundan ilan alacağını düşünüyorsa aldanıyor. Belediyelere, kurumlara fatura gönderip reklam alıyorsa kusura bakmasınlar biz Basın İlan Kurumu olarak bunlara kayıtsız kalamayız. Kontrol kurulu üyelerimiz en ücra yerlere kadar gidecek. Genel müdür olarak riskli denetim olan yerlere ben de katılacağım. Biz her zaman Anadolu'da arkadaşlarımızın yanında olacağız. Şube olmayan yerlerin de yanında olacağız. Mutlaka sıkıntıları yaşayacaksınız. Sizlerle beraber olacağız. Basının özgür olması lazım. Basın ilan kurumu ve beraber çalıştığı ekibinin hep özgürlüklerden yana olması lazım. Adam gibi gazetecilik yapanlarla yapmayanların ayırt edilmesi için bire bir çalışıyoruz."
Seminere katılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç de Sakarya'da gerçekleşen saldırıyı kınadıklarını belirterek, "Yaralanan arkadaşlarımızın en kısa sürede sağlıklarına kavuşmalarını diliyorum" dedi.