9685,49%1,73
33,89% 0,03
37,57% -0,04
2813,91% 0,95
4526,23% 0,70
Demirtaş'ın Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yaptığı 'serbest seçim hakkının ihlali' başvuruyla ilgili mahkemeye gönderilen görüşte, tutuklu Demirtaş'ın aday gösterilmesi üzerine tahliye edilmemesinin seçim hakkını ihlal etmediği kaydedildi.
Adalet Bakanlığı, HDP'nin 4 Kasım 2016 tarihinden beri cezaevinde tutuklu bulunan eski eş genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın avukatları aracılığıyla AYM'ye yaptığı 'serbest seçim hakkının ihlali' başvurusuna, mahkemenin talebi üzerine görüş bildirdi.
AYM'ye gönderilen bakanlık görüşünde, Demirtaş'ın, Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yaptığı başvuru sonucu kurayla sırası belirlendikten sonra radyo ve televizyonda propaganda konuşması yaptığı kaydedildi. Demirtaş'ın cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi üzerine tahliye edilmemesi nedeniyle seçim hakkının ihlal edilmediğinin değerlendirildiği belirtilen bakanlık görüşünde, şöyle denildi:
YOKSUN DEĞİLDİ:
"Başvurucu, bir partinin cumhurbaşkanı adayı olduğundan adayı olduğu parti teşkilatlan tarafından gıyabında seçim propagandası yapılmıştır. Yine, başvurucu tutuklu kişilere tanınan telefonla görüşme hakkı kapsamında eşiyle yaptığı bir konuşma sırasında seçim propagandası mahiyetinde konuşmuş ve bu konuşma internet vasıtasıyla herkesle paylaşılmıştır. Bunların yanı sıra avukatları ve danışmanları aracılığıyla ilettiği yazılı mesajlar ve sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla propaganda çalışmaları yürütmüştür.
Bakanlığımız, tutuklu olduğu halde cumhurbaşkanı adayı olan başvurucunun tutuklu olmanın sonucu olarak bazı haklarından kısıtlı olarak yararlanmasının doğal olduğunu, ancak bu halde dahi gerek aday gösterildiği parti tarafından yapılan propagandalarla gerekse kendisinin cezaevinden gönderdiği seçime yönelik mesajlar ve TRT ekranlarında yaptığı propaganda konuşmasıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin propaganda faaliyetlerinden yoksun olmadığını belirtmek ister. Sonuç olarak bakanlığımız tutuklu olan başvurucunun cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi üzerine tahliye edilmemesi nedeniyle seçim hakkının ihlal edilmediğini değerlendirmektedir."
