Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) 57. Olağan Genel Kurul Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Bakan Özlü, ''TSE'nin ülke kalkınmasında oynadığı en kritik rol standardizasyon faaliyetleri ile yakından ilgilidir. OECD raporlarına göre standartlar ve düzenlemelerin dünya ticaretine etkisi yüzde 80'ler düzeyindedir. Dünya pazarlarında yer almanın, dikkat çekmenin ve tercih edilmenin yolu uluslararası standartlara uymaktır. Bizim bütün gayretimiz dünya standartlarını takip eden değil, dünya standartlarının belirlenmesine katkı sunan bir TSE organize etmektir'' ifadelerini kullandı.
''TSE Türk malının bayrağıdır, damgamızdır, mührümüzdür, imajımızdır'' diyen Özlü konuşmasını şöyle sürdürdü:
''TSE'nin imajının ve algısının güçlendirilmesi hepimizin ortak sorumluluğudur. TSE'nin ülkemiz için kritik önem taşıyan bir başka faaliyet alanı da uygunluk değerlendirme hizmetleridir. Pazarın gerçek hacmi tam olarak bilinmemekle birlikte yapılan bazı çalışmalar 110 ile 200 milyar dolar arasında bir büyüklüğe sahip olduğunu göstermektedir. TSE'nin bu alanda yaptığı çalışmalar ülkemiz için çok önemlidir. TSE, teknolojik bilgi transferi, pazar girişimlerini yakından takibi, rekabet avantajı, nitelikli istihdam imkanı, uluslararası ticarette tarife dışı engellere karşı güçlü konum, katma değeri yüksek hizmet geliri gibi konularda ülkemize ciddi katkılar sunuyor. Bu çerçevede TSE'nin ülkemizin stratejik çıkarlarına ve teknoloji hamlesine de ciddi katkıları vardır.''
''Dövizdeki dalgalı seyir üzerinden Türk ekonomisini değerlendirenler yanlış hesap yapıyorlar''
Türkiye'nin önemli bir dönüm noktasında olduğunu söyleyen Özlü, ''2018 yılı sadece hükümet ve yönetim sistemimizin değiştiği bir yıl olmayacak. 2018 yılı bilimde, teknolojide ve sanayide büyük atılımların başlayacağı bir milat olacak. Milat 2018, Türk sanayi devriminin milli ve yerli kimliğini güçlendirecek. Bu atılım programı kapsamında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımızdaki payı istikrarlı bir biçimde arttırılacak. 24 Haziran seçimleri öncesi seçim atmosferini fırsata çevirmeye çalışan bazı kriz seviciler ortaya çıktı. Meydanı bu kriz sevicilere bırakmayacağız. Dövizdeki dalgalı seyir üzerinden Türk ekonomisini değerlendirenler yanlış hesap yapıyorlar. Hem milletimiz hem ekonomi yönetimimiz bu oyunun farkındadır. Seçim sürecinde ve sonrasında mali disiplinden, enflasyonla mücadeleden, istihdam arayışından ve büyüme odaklı ekonomi politikalarımızdan taviz vermeden dosdoğru yolumuza devam edeceğiz'' dedi.
TSE Yönetim Kurulu Başkanı Sebahittin Korkmaz ise, ''Yapmış olduğumuz çalışmalarla özellikle TSE'nin muadil kuruluşlarının nasıl çalıştığını analiz ettik ve bu analizler sonucunda TSE'nin personel belgelendirme ve sistem belgelendirmeyle ürün belgelendirme pazarı kapsamında kısıtlı kaldığını gördük. Bizde elimizden geldiğince programımıza baktığımızda dört alanda gözetim muayeneye başlamış olduğumuzu gördük ve 24 alanı ilave ederek arkadaşlarımızla hedef belirledik. Artık yönetim muayenede TSE'yi markalaştıracağız dedik'' dedi.
''Bütçe performansımıza baktığımızda 3 yıl içerisinde yüzde 60 büyüdük''
TSE'nin son yönetim kurulu toplantısında TSE bütçesinin yüzde 30'unu aşan bir proje ile tek bir proje üstlenmek üzere çalışanların yetkilendirildiğini belirten Korkmaz, ''150 milyon TL'ye yaklaşan bir rakamla tek bir proje üstlendik. Bütçe performansımıza baktığımızda 3 yıl içerisinde yüzde 60 büyüdük. Giderlerimizle yüzde 18 büyüdük. Reel olarak baktığımızda yüzde 40'ın üzerinde bir büyüme gerçekleştirmiş olduk. Rakamsal olarak indiğimizde faiz gelirleriyle faiz dışı gelirleri arasındaki karşılaştırmaya ve faiz giderlerinin karşılaştırılmasına baktığımızda ise şu anda artı pozisyona girdik. Eksi 58 milyondan artı 20 milyon TL'ye 3. yılın sonunda ulaşmış olduk'' diye konuştu.
