• BIST 100

    10276,88%0,67
  • DOLAR

    32,34% -0,07
  • EURO

    34,74% 0,06
  • GRAM ALTIN

    2390,37% -0,26
  • Ç. ALTIN

    3880,65% 0,07

Avusturya’daki Türk diasporasını bekleyen iki tehlike

Türkiye’nin dünya siyasetinde elde ettiği ağırlığın görece arttığı son dönemlerde gerek Türkiye içinde ve gerekse Türkiye dışında söz konusu etkinliğe bir ket vurma çabası gözlerden kaçırılamayacak netlikte.

DÜNYA 28.01.2021 17:19:00 0
Avusturya’daki Türk diasporasını bekleyen iki tehlike

Türk diasporasının Avusturya’daki tarihi, resmi olarak 15 Mayıs 1964 yılında imzalanmış olan Türkiye Avusturya İşgücü Anlaşması ile başlar. Bu tarihten önce işçi statüsünün dışındaki sosyal gruplardan gelenlerin de dahil olduğu bir grup insanın bu ülkeye yerleşmiş olduğu biliniyor. Fakat gerek bu ülkeye yönelik göçün artması ve gerekse resmi kanallar eliyle bu göçe bir düzen verilmesiyle, 1964 tarihi Avusturya’daki Türk diasporası için bir milat olma özelliği taşır. Her ne kadar ilk göç edenlerin büyük çoğunluğu işçi kesiminden olsa da, zaman içerisinde bu işçilerin bazılarının ailelerini de Avusturya’ya getirmeleri, yeni nesillerin bu ülkede dünyaya gelmesi ve öğrenci, iş insanı ve benzeri kesimlerden de buraya gelenlerin artmasıyla Avusturya’daki Türk diasporası sosyolojik açıdan bir değişim geçirmiş oldu. Söz konusu değişime ve Türk diasporasının Avusturya’ya dair kısıtlı perspektifinin farklı bir boyuta taşınmasının da yardımıyla, diasporanın sosyo-politik yaşamında da gözle görünür değişimler meydana geldi.

İşaret edilen söz konusu tehlike, başta PKK olmak üzere bilumum Türkiye karşıtı terör örgütleri sempatizanlarının kendilerini meşru, Türkiye ve Türkiye yanlılarını ise gayrimeşru gösterme çabasıdır. Bu noktada, bu ülkedeki PKK destekçisi çevrelerin öncülük ettiği propaganda çalışmaları epey dikkat çekiyor.

Türkiye bağlamında, en temel anlamda Türkiye yanlıları ile Türkiye karşıtları şeklindeki politik tutumlar, yakın zamanlara kadar —bazı istisnai durumlar dışında— Avusturya iç ve dış siyasetiyle çok yakından bağlantılı olarak görülmemişti. Türkiye’nin dünya siyasetinde elde ettiği ağırlığın görece arttığı son dönemlerde ise gerek Türkiye içinde ve gerekse Türkiye dışında söz konusu etkinliğe bir ket vurma çabası gözlerden kaçırılamayacak netlikte. Her daim Türkiye ile bağlarını sürdürme başarısını göstermiş olan Avusturya’daki Türk diasporasının söz konusu düşmanca çabalardan etkilenmesi de kaçınılmaz hale geldi. Öncelikli olarak Türkiye, dolaylı olarak da Avusturya’daki Türk diasporası karşıtı bu tutumun sinsice ve albenisi yüksek bir argüman kılıfı içinde kamuoyuna getiriliyor olması, bu durumu ciddiye almayı gerektiriyor. İşaret edilen söz konusu tehlike, başta PKK olmak üzere bilumum Türkiye karşıtı terör örgütleri sempatizanlarının kendilerini meşru, Türkiye ve Türkiye yanlılarını ise gayrimeşru gösterme çabasıdır. Bu noktada, bu ülkedeki PKK destekçisi çevrelerin öncülük ettiği propaganda çalışmaları epey dikkat çekiyor.

Avusturya’daki terör yandaşlarının başta Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve Yeşiller Partisi destekçileri aracılığıyla kamuoyunda oluşturmaya çalıştıkları algı, Avusturya’daki AK Parti, MHP ve BBP sempatizanlarının eylemlerini yasadışı hale getirmek yoluyla “demokrasi düşmanı” addedilmeleridir. 50 yılı aşkın bir süredir terör ve şiddet yoluyla emellerine ulaşmaya çalışan bir örgütün Avrupa Birliği’nin (AB) terör örgütleri listesinden çıkarılması pişkinliğini dahi savunabilen sempatizanları, demokratik bir toplumda meşruiyet çizgisinin belirlendiği ana kıstas olan “demokratik olma” çizgisini çekme hakkını da kendilerinde görerek, Türkiye Cumhuriyeti devleti hükümetini oluşturan Cumhur İttifakı’na dahil üç partinin Avusturya’daki sempatizanlarını kamuoyunda “tartışma dışı” bırakmaya çalışmaktalar.

Avusturya’daki Türk diasporasının her ferdine düşen iş, terör örgütleri ile teröristler arasında herhangi bir ayrım yapılmasının hem ahlaki anlamda hem de teknik anlamda kabul edilemez olduğunun her fırsatta dile getirilmesidir.

Özellikle geçtiğimiz yaz aylarında Viyana’nın Favoriten semtinde yaşanan olaylarda da gözlemlediğimiz üzere, söz konusu tutum maalesef Avusturya hükümetinde de bir karşılık buldu. Gerek seçime avantajlı girmek gibi pragmatik gerekse Türkiye’ye karşı oluşturulan husumet cephesinde gönüllü olarak yer almak gibi pratik amaçlar kovalayan Avusturya hükümeti, PKK sempatizanlarına ve onların yandaşlarına, Viyana sokaklarında günlerce terör örgütü sembolleriyle gösteri yapma olanağı tanıdı. Gösteriler esnasında PKK yandaşlarını protesto eden Türkiye kökenli AK Parti, MHP ve BBP destekçisi gençler, Avusturya’daki PKK yandaşları tarafından yapılan ısrarlı propaganda faaliyetleri sayesinde, Avusturya’da var olmayan bir örgüt olan “Bozkurtlar” ile ilişkilendirilmiş ve böylelikle hem tezleri hem de bizatihi varlıkları kamuoyu önünde gözden düşürülmeye çalışılmıştı. PKK yandaşlarının Avusturya kamuoyundaki desteklerini artırmak için başvurdukları bu oyunu perçinleyen bir diğer unsur ise taraflar arasındaki esas ayrımın terör yandaşlığı ve karşıtlığı olmayıp, demokratlar ve demokrasi karşıtları arasında olduğu savının ileri sürülmesidir. Dikkat edilmesi gereken nokta, PKK yandaşları tarafından Favoriten olaylarıyla da bağlantılı olarak manipülatif bir şekilde gündeme getirilen ve kendilerinin demokrasi cephesinde yer aldıkları, karşıtlarının ise demokrasiyi içlerine sindirememiş kesimler olduğu savının, Avusturya’da sadece Türk düşmanı aşırı sağcılarda bir karşılığı olduğu yanılgısına kapılmamak gerektiğidir. Uzun bir süredir kendisine Batı ittifakı içinde, eşit göz hizasında bir yer edinmeye çalışan Türkiye’den rahatsız olan Avusturya hükümetinin de yönlendirmesiyle hareket ettiği açık olan ülke medyasının önemli bir bölümü, Avusturya halkını maalesef Türkiye yanlısı her şeye karşı mesafeli hale getirmeyi başarmıştır. Bu noktada zikredilen olaylarda da konu, PKK sempatizanlarının ve Avusturya siyasetindeki uzantılarının arzu ettiği gibi, hem Avusturya’daki Türk diasporasının hem de Türkiye’nin aleyhine bir algıya zemin hazırlamış olmasının yanı sıra, Avusturya hükümetinin de ateşe körükle gitmesiyle iki ülke ilişkilerini de zedeleyecek boyuta ulaşmıştır.

Avusturya’daki Türk diasporasının her ferdine düşen iş, terör örgütleri ile teröristler arasında herhangi bir ayrım yapılmasının hem ahlaki anlamda hem de teknik anlamda kabul edilemez olduğunun her fırsatta dile getirilmesidir. Bu bağlamda, özellikle DEAŞ ile PKK terörü arasında, ideolojik farklılık dışında çok önemli bir ayrımın olmadığı, DEAŞ’ın son beş senede yaptığı katliamların çok daha hunharcasının PKK tarafından 50 yıl boyunca yapıldığı da hatırlatılmalı. Aynı şekilde, nasıl DEAŞ terör örgütü sempatizanlarına propaganda faaliyetleri için (sosyal medya dahil) en ufak bir alan dahi bırakılmıyorsa, PKK ve benzeri terör örgütlerinin sempatizanlarına karşı da aynı tavrın gösterilmesinin, tutarlılık gereği zorunlu olduğu ısrarla dile getirilmeli.

İnsanlarımızın ve onların bin bir zahmet ve emekle vücuda getirdikleri oluşumlarının temsilcilerinin, “bel altı” hamlelerle ve hatta iftiralarla muarızlarını karalama yoluna giderek, esas düşman olan PKK, FETÖ, DHKP-C ve benzeri terör örgütleri yandaşlarına karşı göstermedikleri tepkiyi birbirlerine karşı göstermeleri ne isabetli ne de hakkaniyetlidir. Doğru hareket tarzı, iyilik yolunda birbirine çelme takmak değil, bu yolda rekabet etmektir.

Avusturya Türkleri arasında anlamsız polemik

Geçtiğimiz Ekim ayında Viyana eyalet seçimleri kapsamında gerçekleşen tartışmalarda da gözlemlediğimiz gibi, Avusturya Türkleri arasındaki suni ve gereksiz tartışmalar, Avusturya Türklerine ve dolaylı olarak da Türkiye’ye (terör örgütü sempatizanlarından sonra) en fazla zarar veren etken oldu. Bu ülkede yaşayan (gerek Avusturya vatandaşı gerekse Türkiye vatandaşı) Türkiye’ye gönülden bağlı birçok insanın, Türkiye’ye ve dolayısıyla kendilerine faydalı olma meselesini maalesef çok iyi anlamadıklarını gözlemlemekteyiz. İnsanlarımızın ve onların bin bir zahmet ve emekle vücuda getirdikleri oluşumlarının temsilcilerinin, “bel altı” hamlelerle ve hatta iftiralarla muarızlarını karalama yoluna giderek, esas düşman olan PKK, FETÖ, DHKP-C ve benzeri terör örgütleri yandaşlarına karşı göstermedikleri tepkiyi birbirlerine karşı göstermeleri ne isabetli ne de hakkaniyetlidir. Doğru hareket tarzı, iyilik yolunda birbirine çelme takmak değil, bu yolda rekabet etmektir. İlk neslin zihninde ağırlıklı olarak yer bulan “Türkiye’nin menfaatini ıskalamadan kendi menfaatini sağlama” düşüncesi, şimdilerde yerini “kendi menfaatini ıskalamadan Türkiye’nin menfaatini sağlama” düşüncesine bırakmış görünüyor. Söz konusu değişimin farkında olarak hareket ettiğini gözlemlediğimiz kişi, grup ve çevrelerin birbirlerine karşı yaptıkları muhalefetin derecesinin iyi ayarlanamaması, açıktır ki Türklerin Avusturya’da on yıllardır süren zayıf konumlarını düzeltmelerine olanak sağlamayacak. Söz konusu yaklaşımın zararlarını, Avusturya İslam Yasası’nın Avusturya Müslümanlarına dayatılması sürecinde çok iyi gözlemlemedik mi? En temel meselelerde dahi bir araya gelinemezse, üzerinde operasyon yapılabilen zayıf bir toplumsal yapı olacağımız gerçeğinin, daha bir 60 yıl bizimle birlikte var olacağı yeterince açık değil mi?

Türkiye’nin menfaatine hareket etme düşüncesi, terör örgütleri yandaşları hariç herkesin gönlünde yatan temel bir perspektiftir. Bu perspektifi herkes kendi üslubunca, kendi imkanları ve anlayışı doğrultusunda, ama birbirini karalamayacak şekilde uygulamaya geçirmeli. Zaten toplumsal alanda yapılacak o kadar iş var ki hemen her yapıya yetecek kadar “sorunlu”, “düzeltilmesi gereken” alanların bulunabilir; oluşumların kendilerini/hizmetlerini “gösterebileceği” çok sayıda mesele de el atılmayı bekliyor.

Bu noktada dikkat çekilmesi gereken bir başka önemli husus, Avusturya’da yaşayanlar olarak, öncelikli meselelerimizden birinin, siyasal tartışmanın merkezinin kesinlikle Avusturya ve Avusturya’ya dair meseleler olması düşüncesinin kabul edilmesi gerektiğidir. Seçim dönemlerinde sıklıkla gözlemlediğimiz üzere, aşırı sağcı ve aşırı solcu çevrelerin ideolojik nedenlerle ve oy kazanma kaygısıyla, diğer siyasal çevrelerin ise sadece oy kazanma kaygısıyla Türkiye’yi ana gündem maddesi yapma girişimleri, bizim için düşündürücü bir işaret olmalı. Söz konusu tutum, Avusturya Türkleri olarak bizi bu ülkede kendi haklarımız için mücadele etme perspektifinden uzaklaştırdığı gibi, gücümüzü artıramadığımız için, dolaylı olarak da olsa Türkiye’ye de faydalı olmamızı engelliyor. Bu tuzağa düşmemiz bir yandan Avusturya’daki Türkiye karşıtı çevrelerin bizi sıkıştırmak istedikleri köşeye iterken diğer yandan da kendi içimizde suni tartışmalarla enerjimizi israf etmemize yol açıyor.

Son olarak ifade etmek gerekir ki yukarıdaki tehlikeleri çözsek dahi, yeni tehlikelerin/sınamaların Türk diasporasını beklediğini, Avusturya’da yüzyıllarca yaşamış Yahudilerin tarihinden net bir şekilde anlayabiliriz.

[Avusturya ve Almanya iç siyaseti alanında uzmanlaşan Kazım Keskin halen Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doktora çalışmasına devam etmektedir]AA


Yazar Ayana Abıka Merak Edilenleri Cevapladı...

Hatice Alp Kimdir?

TikTok Beğeni Hilesiyle İçeriğinizi Görünür Kılın

Park halindeki kamyon 2 otomobile ve duvara çarparak durabildi: Ortalık savaş alanına döndü

Bu konserde "Kına gecesi" var

Çocuklar eğlenerek öğreniyor

Antalya Havaalanı Transfer

Bugün hangi eczaneler nöbette?

Dolar - euro kaç TL?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Kara Yollarında Durum

Benzin ve motorin fiyatları

Balık tutmak için açıldıkları denizde mahsur kalanlar kurtarıldı

Hayatını kaybeden futbolcunun takım arkadaşlarından duygulandıran hareket

Bankada 2 müşteri arasında bıçaklı kavga: 1 yaralı

Kocaeli’de 5 evi soyan 2 kadın yakalandı

Kocaeli’de rüzgar denizi taşırdı, yağmur trafiği felç etti

Bu mecliste engel yok

Çayırova Belediyesi, yarı final için Gaziantep deplasmanında

Market alevlere teslim oldu

Tübitak Projesini fuaye alanında sergilediler

Erdoğan: Türk siyasetinde yumuşama sürecini başlatalım istiyorum

Fatih Sultan Mehmet Han Hünkar Çayırı’nda Anıldı

Kocaeli ile Gazze kardeş şehir olacak: "Onbaşı Hasan Cami’yi ayağa kaldırmak boynumuzun borcudur"

İzmit’in ikinci kent lokantasında çalışmalar sürüyor

Acun Ilıcalı’nın amcası son yolculuğuna uğurlandı

Sakarya maçı için karar!

Bugün hangi eczaneler nöbette?

Kocaeli'de hava durumu nasıl olacak?

Dolar bugün ne kadar?

Yükleniyor

İsrail, Gazze'deki Cibaliye Mülteci Kampı'na saldırdı! Çok sayıda ölü ve yaralı var

Swiss Transporte, Zürih'te Nakliyede Çevre Dostu Çözümler Geliştiriyor

Almanya İşçi Vizesi: Kariyerinizi Uluslararasılaştırmanın Kapıları

Yurt Dışında İş Bulmak Kolay Mıdır?

Dünya liderlerinin gözünün içine baka baka söyledi: Artık sizden bıktık

Havuzdan bulaşan 'beyin yiyen amip' 16 aylık çocuğu öldürdü

Halk sokaklara indi, belediye başkanının evini basıp ateşe verdiler

İspanya Kargo Gönderimi

Avrupa Parlamentosu'ndan, AB'ye katılım süreci ile ilgili skandal Türkiye raporu

"Sessiz katil" olarak biliniyor, tek bir lokması hasta ediyor

Kara Yollarında Durum

Erdoğan: Türk siyasetinde yumuşama sürecini başlatalım istiyorum

Cezaevlerinde 58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor

Yeni anayasa mesaisi sürüyor: Kurtulmuş 3 parti yönetimiyle görüşecek

MSB: 4 ayda 845 terörist etkisiz hale getirildi

KPSS başvuru tarihi ne zaman?

TOKAT PEŞ PEŞE SALLANDI

İYİ Parti'de devir teslim töreni

Bakan Fidan: Türkiye, İsrail'e açılan soykırım davasına müdahil oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ile bir araya geldi

MHP'nin bayramlaşacağı dört parti belli oldu

Özgür Özel, “Kimsenin gözünün yaşına bakmam”

Lütfü Türkkan’dan Meral Akşener’e: Kararını gözden geçir

Erbakan talimat vermişti! Yeniden Refah Partisi kazandığı belediyelere tabelaları astı

Seçim yenilgisi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan talimat!

Ne Özel ne de İmamoğlu faktörü! Kılıçdaroğlu, seçimdeki başarıyı 3 nedene bağladı

Körfez'de seçim sonuçlarına yapılan itiraz reddedildi

İzmit Belediyesi’nin yeni meclis üyeleri belli oldu

Derinceliler, Atasoy Bilgin’e sandıkta şok yaşattı!!

Saide Arslan Çalışkan'dan, Nail Çiler, partilileri ve gazetecileri hedef alan zehir zemberek suçlamalar!

Dolar - euro kaç TL?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Dolar bugün ne kadar?

Çayırova Belediyesi, yarı final için Gaziantep deplasmanında

Sakarya maçı için karar!

Spor okullarında çocuklara ücretsiz eğitim

Kocaelispor’da Bodrum yolculuk programı belli oldu

Rüya Şükran Güvenç turnuvanın en iyisi seçildi

Amatör ligde tekmeler havada uçtu

Derince Birlikspor, kupasını Başkan Gökçe’nin elinden aldı

Kocaelispor - Bandırmaspor maçının ardından

Trendyol 1. Lig: Kocaelispor: 3 - Bandırmaspor: 1

Darıca Gençlerbirliği amatör lige düştü

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16

YAZARLAR