İstanbul'da kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında binaların yıkımı sürerken, çalışmalar sırasında oluşabilecek asbest tehlikesi de son günlerde yeniden tartışma konusu oldu. Kanserojen özelliğe sahip olan ve birçok hastalığa neden olan asbestin insan sağlığını etkilememesi için ise Bağcılar'da denetimler arttırıldı.
İstanbul'da devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları için binaların yıkımı sürerken son günlerde asbest tehlikesi yeniden tartışılmaya başlandı. Kullanımı 2010 yılında yasaklanan ve insanlar üzerindeki tehlikesi yeniden gündeme gelen asbestin binaların yıkım çalışmaları sırasında insan sağlığını tehdit etmemesi için denetimler de devam ediyor. Bu kapsamda Bağcılar Belediyesi, kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yıkılacak binalarda yıkım öncesi asbest bulunup bulunmadığına yönelik çalışmalar gerçekleştirdi. Hızla yıkılan binalardan yükselen tozlarda bulunan "asbest" başta akciğer kanseri, nefes darlığı gibi birçok solunum hastalığına neden olabiliyor.
Asbest tespit edilen binalarda yıkım öncesi söküm yapılıyor
Kanserojen bir mineral olduğuna dikkat çekilen asbestin yıkım sırasında insan sağlığını tehdit etmesini engellemek için Bağcılar'da gerçekleştirilen çalışmalarda binalardan örnekler alındı. Alınan örnekler laboratuvar ortamında incelenirken yıkımı gerçekleştirilecek binalarda asbest olup olmadığını belirlenmeden yıkım çalışması başlatılmıyor. İlçede yıkılacak binalara uygulanan işlem kapsamında asbest tespit edilirse binada yıkım öncesi söküm işlemi gerçekleştiriliyor. Söküm işlemleriyle binada bulunan asbest maddesi eğitimli personeller tarafından yürütülen işlemlerle temizleniyor. Böylelikle yıkım sırasında yükselerek rüzgarla çevreye yayılan asbest tozlarının insan hayatını tehdit etmesi engelleniyor.
" Yıkımı öncesinde asbest yoktur raporunu istiyoruz"
İnsan sağlığı üzerinde tehdit oluşturan asbest maddesine karşı ilçede çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getiren Bağcılar Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Hasan Sarı, "Bağcılar'da yaşayan hemşehrilerimizin sağlığını korumak ve çevreye vereceğimiz olası olumsuz etkileri bertaraf etmek için kentsel dönüşüm kapsamında olsun veya olmasın ömrünü tamamlamış binaların yıkımı öncesinde asbest yoktur raporunu istiyoruz. Normalde malzemelerin içinde bozulmadan önce mahsuru olmamasına rağmen malzemenin kırılması ve sökülmesi esnasında ciddi sağlık problemlerine sebep olan bir mineraldir. Bu sebeple yıkım ruhsatı vermeden önce ilçemiz içinde tüm binalarla ilgili asbest yoktur raporunu istiyoruz. Binaların yıkımı öncesinde asbestli malzemenin olup olmadığı kontrol ediliyor. Eğer malzemeler içerisinde asbest varsa uygun metotlarla atık kontrolü yönetmeliğine göre bertarafı sağlanmakta halkımızın sağlığı bu şekilde korunmaktadır" dedi.
"Vereceği zararın önüne geçmek adına liflerin varlığını tespit etmekteyiz"
Yıkım öncesi binalarda asbest olup olmadığının öğrenilmesinin insanların sağlığı için çok önemli olduğunu ve yaptıkları testlerle bunu tespit ettiklerini ifade eden Jeofizik Mühendisi Asbest Söküm Uzmanı Şahin Doğan, " Asbest doğada liftli yapıda bulunan ısı ve yalıtımı yüksek elektrik geçirgenliği az olan kanserojen özelliğe sahip bir mineral grubudur. Biz yıkımı yapılacak olan binalardan alınan numunelerin içerisinde asbest lifleri mevcut mu, çevreye vereceği zararın önüne geçmek adına liflerin varlığını tespit etmekteyiz. Aynı zamanda çalışanlarımızın da sağlığını korumaya çalışıyoruz. Bunu yaparak da mikroskobik ortamda gözükecek şekilde büyüklüklere getirerek mikroskop ortamında incelemek amacıyla numuneler hazırlanıyor. Varsa hangi tür asbest mevcut yoksa asbest yoktur raporu vermek amacıyla analizlerimizi gerçekleştiriyoruz. Asbest varsa o malzemelerin yıkımı yapılacak binalarda sökümünün gerçekleştirilmesi gerekiyor. Sökümünü herkes yapamıyor eğitimi almış kişilerin yapması gerekmektedir. Bu kişiler İŞKUR İl Müdürlüğü'ne başvurarak ne kadar asbest sökümü yapılacağını, kaç gün süreceğini gerekli evraklarıyla beraber bildirerek çalışanın ve çevrenin sağlığını korumaya çalışıyoruz" diye konuştu.
