ADÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Karacaoğlu, Türkiye'de artan arı ölümleri nedeninin iklim değişikliği değil bilinçsiz ilaçlama olduğunu belirterek "Gece ilaçlaması ve arıları kaçırıcı ilaçlar kullanılması en somut çözümdür" dedi.
Uygun iklimi nedeniyle Türkiye'nin en önemli arı yetiştirme ve bal üretim merkezlerinin başında gelen Ege Bölgesi'nde Mart ayında Aydın'dan başlayarak İzmir ve son olarak Manisa'da görülen arı ölümleri artarak devam ediyor. Bölgede binlerce kovanın telef olmasına neden olan ölümlerin iklim değişikliğinden kaynaklandığı iddia edilse de, buna karşı çıkan konunun uzmanları ölümlerden bilinçsiz ilaçlamayı sorumlu tutuyor.
Aydın, İzmir ve Manisa başta olmak üzere bölgede yaşanan arı ölümlerinin temel nedeninin bitkisel üretimde uygulanan ilaçlamalar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mete Karacaoğlu, ölümlere iklim değişikliğinin neden olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak "İklim değişikliğinin ani sonuçlarının ortaya çıkma ihtimali hemen hemen hiç yok. Uzun zaman içerisinde bunun mutlaka etkileri olacak ama şu bir gerçek ki; eğer iklim değişikliği olsa, tüm yörelerde aynı zamanlarda arı ölümlerinin gerçekleşmesi lazım. Örneğin birin fakülte arılığında böyle bir ölüm söz konusu değil. Çünkü, bu bölgede şu an yoğun bir ilaçlama yapılmıyor. Günümüzde bademden başlayarak daha sonra elma gibi çiçekli bitkilerde ve özellikle Manisa yöresinde yoğun bağ ilaçlamaları yapılması nedeniyle arı ölümleri gerçekleşiyor" diye konuştu.
"Bazı zararlılar için arıları etkilemeyen ilaçlar yok"
Arı ölümlerinin önüne geçmek için bazı zararlılara karşı arılara zehirsiz ilaçlar kullanılabileceğine işaret eden Karacaoğlu, şu uyarılarda bulundu:
"Ama bazı ilaçlar var ki, özellikle son yıllarda ortaya çıkan çiçekli bitkilere ve de bağlarda etkili olan "Bakla Zınnı" zararlısına karşı yapılacak mücadelede arılar için zararsız ilaçlar bulunmaması nedeniyle ilaçların mutlaka gece yapılması gerekiyor. Bu ilaçların, gece ilaçlamaları sonrasında ertesi günü arıları uzaklaştırıcı özelliğinin olması büyük önem taşıyor. Şu an en kestirme yöntem olarak bunları söyleyebiliriz. Böyle önlemler alınabilir ise arı ölümlerinin önüne büyük ölçüde geçilebilir. Aksi takdirde bu ölümlerin devam edeceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok."
"Tarımsal ilaçlama nedeniyle Türk arıcısının yüzde 40'ı Ege'ye kaçtı"
Ege Bölgesi'nde yoğun arı ölümleri yaşanmasının bir diğer nedeninin ise Anadolu arıcısının bilinçsiz ilaçlamalardan kaçarak bu bölgeyi tercih etmesi olduğunu açıklayan Karacaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'deki koloni varlığının yaklaşık yüzde 40'ı yani 3 milyondan fazla koloni ilkbaharı Ege'de geçiriyor. Akdeniz ikliminin hakim olmasının yanı sıra Anadolu'da bu dönemde artan tarımsal ilaçlamalar nedeniyle birçok arıcı kendi yöresini terk ediyor. Bunun en somut örneği Ordulu arıcılar. Ordulu arıcılar, fındık ilaçlaması döneminde uzun yıllardır kolonilerini ilaçlama etkisinin olmadığı yörelere yaşıyorlar. Şu an Anadolu'nun birçok yöresinde, örneği Eskişehir'de arıcılar kolonilerini buralara koymak istemiyor. Bölgemizde de bu sıkıntılar devam ederse, bir süre sonra arıcılar bu bölgeye de kovanlarını koymak istemeyeceklerdir ama önlem almak zor değil. Gece ilaçlaması ve arıları kaçırıcı ilaçlar kullanılması en somut çözümdür."
Bulundukları bölgede herhangi bir ilaçlama yapılmadığı için arı ölümlerinin söz konusu olmadığına işaret eden Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aytül Uçak Koç ise "Zaten arı ölümlerinin nedeni iklim değişikliği olsa idi, burası ilk etkilenecek bölgelerden bir tanesidir. Bizim arılarımızda herhangi bir ölüm olayı yaşamadık" şeklinde konuştu.
