Gebelik döneminde ve sonrasında ilaç kullanamayan anne adayları için herhangi bir kimyasal madde içermediği ve yan etkiye neden olmadığından dolayı migren, mide bulantıları, bel ağrıları, doğum esnasında doğumun kolaylaştırılması, gebeliğe kalma sürecinin hızlandırılması, anne sütünün artırılması, kilo verilmesi ve gebelik sonrası depresyon için rahatlıkla kullanılabildiğini belirtti. Akupunkturun 3 bin yıldır her hastalıkta güvenle kullanılabilen bir tedavi şekli olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Ergüner, "Özellikle iğneler veya farklı yöntemlerle bazı bölgelerin uyarılmasıyla yapılıyor. Akupunktur birçok rahatsızlıkta kullanılabilir. En küçükten en büyüğe kadar herhangi bir yaş sınırlaması, hastalık sınırlaması olmadan bütün hastalıklarda tedaviye uygun bir şekilde kullanılabilir. Biz, akupunkturu özellikle Batı tıbbı ile beraber kombine şeklinde, tamamlayıcı bir tedavi şekli olarak uyguluyoruz."
Ergüner, akupunkturun gebelikte güvenle kullanılan bir tedavi metodu olduğuna dikkat çekti. Ergüner, akupunktur tedavisinin gebelik döneminde ve sonrasında ilaç kullanamayan anne adayları için, herhangi bir kimyasal madde içermediği ve yan etkiye neden olmadığından dolayı migren, mide bulantıları, bel ağrıları, doğum esnasında doğumun kolaylaştırılması, gebeliğe kalma sürecinin hızlandırılması, anne sütünün artırılması, kilo verilmesi ve gebelik sonrası depresyon için rahatlıkla kullanılabildiğini söyledi.
Akupunkturun gebeliğe bağlı bel ağrılarında kullanılabildiğini anlatan Ergüner, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biliyorsunuz gebelik esnasında herhangi bir ilaç kullanılmıyor ve akupunktur herhangi bir yan etki içermediği için gebeliğin her döneminde rahatlıkla kullanılabiliyor. Hatta doğum esnasında, doğumun kolaylaştırılmasında bile güvenle kullanılabilen bir tedavi şekli. Akupunktur, gebelikten önceki dönemde gebeliğin daha rahat geçirilebilmesi, gebeliğe kalma sürecinin hızlandırılması ve gebelik döneminin olağan geçmişini sağlamak amacıyla da yapılabileceği gibi, gebeliğe bağlı vücuttaki şikayetlerin giderilmesinde de rahatlıkla kullanılıyor. Bunu herkes rahatlıkla yaptırabiliyor. Herhangi bir yan etkisi olmadığı için rahatlıkla bütün annelere yapabiliyoruz. Gebelikten sonra yine, gebeliğe bağlı olarak hem kiloların verilmesinde, sütün artırılmasında, gebelik sonrası beyindeki bazı hormonların değişimine bağlı depresyonda da rahatlıkla kullanılabiliyor. Süt artırmak, kilo vermek ve gebelik sonrası depresyon kullanılan majör nedenler."
Akupunktura talebin son yıllarda medyanın ilgisi ve halkın ciddi bir şekilde bilinçlenmesiyle daha da arttığını söyleyen ROMATEM Kocaeli Hastanesi Uzman Doktoru Hatice Ergüner, "Kişiler zaten faydasını gördükçe etrafına da aynı şekilde yansıttığı için talep artmış durumda" dedi. Akupunktur tedavisini nasıl gerçekleştirdiklerine de değinen Ergüner, sözlerine şöyle devam etti: "Akupunkturu, kulak ve vücut akupunkturu şeklinde yapıyoruz. Kişinin şikayetine göre değişen bazı özel noktalara iğnelerle, çok fazla can yakmayan, en fazla bir sinek ısırması şeklinde bir can yakıcı özelliği olan iğnelerin uygulanmasıyla yapıyoruz. Enerjinin uyarılması için bunların ucundan bir akım veriyoruz. Daha sonra bunlar çıkarılarak vücudun ağrıyan noktalarına minik bant yapıştırıyoruz. Kişiye ve hastalığa göre değişmekle beraber genelde haftada bir kez uygulanıyor. Rahatsızlıklar için genelde 10 seans öneriyoruz. Kilo için zaten herhangi bir sınırlamamız yok, istediğiniz kadar uygulayabilirsiniz."