Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi tarafından Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen "28 Şubat'ın Yargılanmayan Aktörleri" etkinliğin açılışında konuşan Usta, 28 Şubat'ın, maruz kaldıkları haksızlıkları yaşayarak öğrendikleri bir süreç olduğunu söyledi.
28 Şubat'ın siyaset kurumunu zayıflatıp, vesayet odaklarını güçlendiren bir süreç olduğunu belirten Usta, şöyle devam etti:
"Bence 28 Şubat'ın, belki şu anda Türkiye'de bir başarı olduğunu anlatmamız gerektiği bir dönemdeyiz. 28 Şubat'ta bir yenilgiyle, mağlubiyetle çıkmadık. Tam tersine bu darbeyi yapmaya çalışanlara karşı daha güçlenerek, bilinçlenerek mücadele etmeyi, direnmeyi ve cesareti öğrenerek çıktık. Pek çok eylem yaptık. Oturma eylemlerinden tutun yürüyüşlere kadar. Ancak birilerinin yaptığı gibi ne yaktık, ne yıktık, ne kırdık, ne de döktük. Biz milyonlar olarak sokağa çıktık ama tek bir kaldırım taşını bile sökmedik. O sıralardan ve sınıflardan atılırken bir tanesine bile çizik atmadık. Hiçbir kamu, özel mala ve cana zarar vermedik. Biz hak mücadelesini, hak yoldan yapılmasının ne kadar önemli olduğunu bilerek mücadelemizi sürdürdük."
Darbeyi yapanların "28 Şubat bin yıl sürecek" söylemini hatırlatan Usta, bugün bu tarz toplantıları yapıyorlarsa eğer demek ki darbecilerin başarısız olduğunun altını çizerek, "O dönem bu darbeyi yapan ve savunanlar, ister medya patronu ister o beşli çetenin mensupları olsunlar, isterse ekonomi patronları olsun; o dönem siyasetçileri de dahil olsun hepsinin hesabını bu millet gördü. Bu toplumun vicdanında çok ciddi bir şekilde yargılandılar. Hepsi sandıklara gömüldü, hiçbirin itibarı kalmadı." dedi.
"28 Şubat'ı Türkiye'nin büyük bir başarısı olarak görmeliyiz" diyen Usta, şunları kaydetti:
"Türkiye bugün değiştiyse, 2007 yılından sonra özellikle vesayet odaklarının güçlerini azaltarak çok ciddi mesafeler kaydetti. Sessiz devrimlerini sessiz sedasız yaparak, bize yapılan haksızlıkların yapanlara dahi haksızlık yapmadan biz büyük devrimleri gerçekleştirdik. Asıl olan da budur. Asla rövanşist duygular içerisinde olmadık ve olmayacağız. Olursak biz de aynı haksızlığa sebep vermiş oluruz. Biz, bize yapılan haksızlığın telafi edilmesi noktasında büyük bir çaba içerisine girdik ve elhamdülillah bugün Türkiye bu noktada. Bu Türkiye'nin başarısıdır, Türkiye'nin geleceğidir."
Yazar Sadık Albayrak ise 28 Şubat darbesinin üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen gençlerin bu konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmedığını ifade etti.
Darbecilerin o dönem "28 Şubat bin yıl sürecek" söylemini hatırlatan yazar Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz bu topraklarda bin yıldır varız" sözün bu söyleme karşı olarak okunması gerektiğini ve çok önemli olduğunu söyledi.
Başörtülü kadınların o dönem yaşadığı zulmü unutamadığını belirten Albayrak, Sivas'ta Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Meslek Yüksekokulu'ndan mezun olan bölüm birincisi Behiye Karadeniz, Zöhre Uçar ve Hülya Öztaş başörtülü oldukları için mezuniyet törenine alınmadığı görüntüleri hatırlatarak, başörtüsüyle kürsüye çıkarak konuşmak isteyen Karadeniz'in ağzı kapatılarak susturulmak istendiği görüntüyü unutamadığını söyledi.
AA
