Abdullah Gül Beykoz’da ’Demokrasi Nöbeti’ne katıldı

Milli İrade nöbeti tüm yurtta olduğu gibi Beykoz’da da sürüyor. Beykoz’daki nöbete 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül katıldı.

15 Temmuz’da Türkiye tarihinin en karanlık sayfalarından birini yaşadığını söyleyen Gül, "Bütün cumhuriyet tarihimiz boyunca hiç görmediğimiz, hiç yaşamadığımız ve hiç de unutulmayacak bir acı, utanç ve rezillik yaşandı. Çok şükür böyle bir gece baskınında halkın cesareti, fedakarlığı ve Vatan sevgisi memleketi kurtardı. Bu uğurda 300’e yakın şehitlerimiz oldu. Sivil vatandaşlarımızdan, kahraman polislerimiz ve kahraman askerlerimiz hepsine şükran borçluyuz. Hepsinin mekanı cennet olsun." dedi.

BUNLARI YAPANLAR DEŞİFRE OLDULAR
Böyle bir utancı ve böyle bir hainliği yapanları Türk milletinin hiç bir zaman unutmayacağını söyleyen Gül," Artık bunları yapanlar deşifre oldular. Fetullah Gülen ile grubu nasıl teröre bulaştıkları ve nasıl terör örgütü haline dönüştüklerini bütün dünya alem gördü. Burda hepimizin alacağı ders var. Hiç kimsenin aklını, fikrini başka birisine emanet etmemesi gerekir. Hiç bir insanın aklını fikrini başkasına kiraya vermemesi gerekir. İnsanın aklının almadığı şey bu insanların akıllarını ve fikrilerini başkasına emanet edip, kiraya vermiş olmaları. Yoksa bu caniliği ve hainliği bu gözünü kırpmadan halka saldırıyı nasıl gerçekleştirbilirlerdi." şeklinde donuştu.

BÜTÜN DÜNYA TÜRK HALKININ BU CESARETİ VE FEDAKARLIĞIYLA GURUR DUYDU VE HAYRAN OLDU
Gül konuşmasını şöyle sürdürdü; "Böyle bir ülkede nasıl olur da asker ve polis karşı karşıya gelir ve nasıl olur da acımazsızca ateş edilebilir. Şüphesiz ki burada TSK’yı ayrı tutmamız gerekir. Silahlı Kuvvetlerimiz peygamber ocağıdır. Ama silahlı kuvvetlerin içerisinde bir grubun , demin ismini söylediğim grubun gizli bir şekilde örgütlendiğini uzun süre takiye yapıp kendilerini farklı gösterdiklerini ve gizlediklerini bunları kim hayal edebilirdi. Ne yazıkki bu grup kahraman polise ve diğer kahraman askerlere ateş açtılar. Bunun da ötesinde köprüde, karakollarda, meydanlarda, Ankara, İstanbul’da halkla karşı karşıya geldiler. Sizle ne kadar gurur duysak azdır. İşaret verildiğinde, ’Kim var?’ denildiğinde, sağına soluna arkasına bakmadan sokağa çıktınız. Bizler sizlere seslendiğimizde, değerli Cumhurbaşkanı Tayyip Bey sizlere seslendiğinde, değerli başbakan seslendiğinde arkanıza bakmadan sokağa çıktınız. Öyle bir çıktınız ki ne tank gördünğüz ne zırlı araç gördünüz. Hiç bir şey görmedi gözünüz. Sadece bu vatanı karanlık bir döneme girmekten, bir cuntanın hakimiyetine girmesinden korudunuz. Bütün dünya ibretle seytretti. Bütün dünya Türk halkının bu cesareti ve fedakarlığıyla gurur duydu ve hayran oldu. Ve başka milletlere de ders verdiniz. Onlar vahşice yaptılar bunu. Şimdi medeni bir memleket hukuk karşısında nasıl yargılarsa muhakak ki öyle yargılanacaklar. Bunu da ibreti alem için herkes görecektir."