10950,80%1,97
32,19% 0,06
35,03% 0,15
2502,76% -0,29
4006,08% -0,18
ABD'nin Alabama eyaletinde, FETÖ'nün "Woodland Hazırlık Okulları"nın, Aralık 2019'da iskan izni belgelerini temin etme süresinin uzatılmasına yönelik başvurusu reddedildi.
ABD'nin Alabama eyaletinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yeni bir sözleşmeli okul açma girişimine izin verilmeyebilir.
Alabama'nın yerel "AL.com" internet sitesinde yer alan habere göre, Alabama Ulusal Sözleşmeli Okullar Komisyonu'nda yapılan oylamada, FETÖ'nün "Woodland Hazırlık Okulları"nın, Aralık 2019'da iskan izni belgelerini temin etme süresinin uzatılmasına yönelik başvurusu reddedildi.
Başvurularında "hile ve yanlış yönlendirme" yapıldığı gerekçesiyle Ağustos 2019'da davaya konu olan "Woodland Hazırlık Okulları"nın süre uzatma talebi yapmasından bu yana ilk kez toplanan Komisyon'daki oylamada çıkan ret sonucuyla fesih prosedürlerinin başlamasının yolu açılmış oldu.
Eyalette oylamayla başlayan süreç, "Woodland Hazırlık Okulları"nın Alabama'da faaliyet gösterme hakkının elinden alınmasıyla sonuçlanabilir.
Komisyonun avukatı Lane Knight, sözleşmede istenen belgeler belirlenen sürede temin edilmediği için Komisyonun sözleşmeli okulun faaliyet gösterme hakkını iptal edebileceğini söyledi.
Knight, Komisyonun "Woodland Hazırlık Okulları"na yanıt için en az 30 gün süre tanıyacağını, sonrasında Komisyonun konuyu oturumda ele alacağını belirtti. Komisyonun, bu oturumu izleyen iki ay içinde konuyla ilgili son kararını vermesi bekleniyor.
Alabama eyaleti Eğitim Departmanı (AEA) Başkanı Sherry Tucker, bütün sözleşmeli okullara değil sadece kötü olanlarına karşı olduklarını belirterek, "Woodland Hazırlık Okulları kötü olacaktı. Bunu yerel liderlerimiz gördü, yerel seçilmiş yetkililerimiz gördü, (Okulun) başvurularını değerlendiren ulusal uzmanlar bunu gördü." dedi.
"Woodland Hazırlık Okulları" Avukatı Nash Campbell, okulun yönetim kurulunun, komisyonun Aralık 2019 başında iskan izni belgelerini temin etme süresini 10 Ocak'tan mayıs ayına uzatmasını talep ettiğini belirtti.
AEA, Ağustos 2019'da FETÖ'nün ABD'deki "Unity Okul Hizmetleri" adlı sözleşmeli okullar yöneticisi Soner Tarım'a okul başvurularında "hile ve yanlış yönlendirme yaptığı" gerekçesiyle dava açmıştı. Davada Tarım'ın, 260 öğrenci kapasiteli "Woodland Hazırlık Okulları" başvurusunda yaptığı hile ve yolsuzluk girişimlerine işaret edilmişti. Dava dosyasında Tarım'ın, Alabama'daki okul başvurusunda, okulla bağlantılı başka bir FETÖ vakfıyla ilişkisini gizlemeye yönelik "hileli davranışlarda bulunduğu" belirtilmişti. Bununla beraber, Alabama Ulusal Sözleşmeli Okullar Yetkilileri Odasından Tarım'ın başvurusunu yaptığı okulun beklenilen hiçbir kritere uymadığı ve bu sebeple başvurunun reddedildiği açıklanmıştı.
Washington Post gazetesinde 2019 Mayıs'ta yayımlanan "Alabama'nın ilçesindeki sözleşmeli okul tartışması hakkındaki hikaye" başlığıyla yayımlanan makalede, ülkedeki sözleşmeli okulların varlığının halihazırda sorgulandığı vurgulanarak, Woodland Hazırlık Okulunun kurulmasının, onaylanmasının tartışmalara yol açtığına dikkat çekilmişti. Okulun kurulacağı kasabanın belediye başkanının okulun konumunu tasvip etmediğinin belirtildiği makalede, sözleşmeli okulların başvurularını değerlendiren kuruluşun da okulun eğitim ve bazı standartları karşılamadığını belirttiği aktarılmıştı. Ayrıca makalede okulun kurucusu Soner Tarım'ın da FETÖ ile bağlantıları nedeniyle tartışmalı bir kişilik olduğuna işaret edilmişti.
FETÖ'nün ABD'deki okul ağı
ABD'nin Pennsylvania eyaletinde 1999 yılından bu yana ikamet eden FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, ülke genelinde 140 civarında sözleşmeli okulu ve bu okullar vasıtasıyla devletten yılda yaklaşık 500 milyon dolarlık geliri yöneten kişi olarak biliniyor. Söz konusu okullarda her yıl yaklaşık 60 bin civarında öğrencinin eğitim aldığı belirtiliyor.
FETÖ'nün ABD'deki sözleşmeli okulları ile ilgili çok sayıda finansal usulsüzlük soruşturması açılmış, Federal Soruşturma Bürosu (FBI), örgütün bazı okullarına baskın düzenleyerek aramalar yapmıştı.
ABD yönetimi, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine yönelik Türkiye'nin sunduğu hukuki delillerle ilgili henüz kayda değer bir adım atmamakla da eleştiriliyor.
AA
