Çalıştay, bu yıl “Sınıf Öğretmenliği Eğitiminde Örgütlenme ve Nitelik Arayışı” temasıyla yaşamını yitiren Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şefik Yaşar anısına yapıldı.
"Türkiye’de ilk defa sınıf öğretmenliği bir bilim dalı olarak Anadolu Üniversitesinde tescil edildi"
Eğitim Fakültesi E Blok toplantı salonunda Özel Atayurt İlkokulu öğrencilerinin dinletisi ile başlayan çalıştayda konuşan Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayrak, “Sınıf Öğretmenliği çalıştayının burada düzenlenmesinin bizim için bir anlamı var. Türkiye’de ilk defa sınıf öğretmenliği bir bilim dalı olarak Anadolu Üniversitesinde tescil edildi” dedi.
Sınıf öğretmenliğinin diğer öğretmenlik dallarından ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Bayrak, Türkiye’de sınıf öğretmenliğine özel bir önem verildiğini belirtti ve ekledi: “Çocuğun şekillenmesinde, genel kültür, yetenek, bilgi anlamında gelişmesinde ilk basamak sınıf öğretmenliğidir. Bu kapsamda çalıştayın hem sınıf öğretmenliği eğitimine hem de Milli Eğitim programlarına katkı sağlayacağına inanıyoruz.”
“Temel eğitimin önemine dikkat çekildi”
Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü ve Çalıştay Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Gültekin ise, katılımcılara temel eğitimin öneminden bahsetti. “Temel eğitim yalnızca örgün eğitimin değil, yaşam boyu eğitimin de ilk basamağını oluşturur” diyen Prof. Dr. Gültekin, temel eğitimin toplumun sosyal değerleri üzerindeki yerine vurgu yaptı. Sınıf öğretmeni yetiştirilmesinin önemini de değinen Gültekin şunları söyledi:
“Tarihsel süreç içerisinde sınıf öğretmenleri çocuk yetiştirmenin temel taşı olmuş, eğitim niteliğinin yükselmesi ile toplumun gelişmesinde önemli bir rol üstlenmiştir. Sınıf öğretmenleri cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi hızlı bir değişimin ve dönüşümün yaşandığı günümüzde de toplumu iyileştirme, geliştirme özelliğini korumaktadır.”
"İyi nesiller yetiştirmek için iyi yetiştirilmiş sınıf öğrencilerine ihtiyaç var"
Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Eğitim Politikaları Daire Başkanı Mehmet Yasin Eriş de, öğretmenliğin insanlık tarihinin en anlamlı mesleği olduğuna değinerek görüşlerini şu şekilde dile getirdi:
“Öğretmenin vazifesi, her manada gelişmeyi ilke edinmiş erdemli bir toplum oluşturmaya katkı sağlamaktır. Sınıf öğretmenliği ayrıca kırsal yerleşim alanlarında da kutsal bir görev olarak kabul görür. Sınıf öğretmenleri, öğrenci velilerinin topluma kazandırılmasında da önemli bir rol üstlenir. Bunların yanında iyi bir sınıf öğretmeni bilgiyi aktarmaz öğrencilerine bilgiye ulaşmayı öğretir. Bunu yaparken de öğrencilerin etkili iletişim becerileri kazanmalarını sağlar. İyi nesiller yetiştirmek için iyi yetiştirilmiş sınıf öğrencilerine ihtiyaç vardır. Burada eğitim fakülteleri ve makamımıza görevler düştüğünün farkındayız.”
"Öğretmenlik sevgi ve heyecan işi"
Özel Atayurt Okulları Genel Müdürü Hikmet Ertürk ise düşüncelerini şu şekilde aktardı:
“Anne ve babadan sonra en çok gördüğümüz ikinci yüz öğretmenlerimiz. Öğretmenler, anne ve baba gibi çocuklarının ruhunu ve beynini besleyen, onları bilgiyle donatan ve davranışlarla süsleyen değerli bireylerdir. Öğretmenlik bambaşka bir şey, parayla pulla yapılacak bir şey değil, bu sevgi ve heyecan işi. Bir ülkeyi muhasır medeniyetler seviyesine taşımak istiyorsak iyi öğretmenler yetiştirmeliyiz. Bu ülkenin çocuklarını yetiştirmekten onur ve gurur duydum her zaman. Bu alanda bize yol gösteren, ilk tohumu eken ve öğretmenlik yolunu açan Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyorum.”
Çalıştayın devamında sınıf öğretmenliği alanına yaptıkları katkılardan dolayı Prof. Dr. Adil Türkoğlu ve Prof. Dr. Mustafa Ergun plaket takdim edildi. Yaşamını yitiren Prof. Dr. Şefik Yaşar’ın anılması ile çalıştay sona erdi. İlk günü tamamlanan çalıştay, 7 Nisan Cuma günü de devam edecek.
