Tarih: 06.11.2013 14:24

“28 Şubatçılara hakkımızı helal etmiyoruz”!

Facebook Twitter Linked-in

Toplantıya katılanlar, “28 Şubatçılara hakkımızı helal etmiyoruz” dediler ve merhum Ahmet Penbegüllü’nin 28 Şubat şehidi olduğuna dikkat çektiler.

 

Toplantıya, Gebze eski belediye başkanı merhum Ahmet Penbegüllü’nün kardeşi Mehmet Penbegüllü ile Ahmet Penbegüllü’nün eşi Yurdagül Penbegüllü, dönemin mağdurları Arif Alpaydın, Abdullah Yağcı, Halim Yazıcı ve Engin Kaya, Hakan Atik ve çok sayıda bölge basını katıldı. Kitapla ilgili bilgi vere Gazeteci Erhan Durak, kitabın hazırlanma sürecinin 9 ay gibi bir zaman aldığına dikkat çekerek, 28 Şubat sürecinin eksik devam ettiğine değindi. Olayın sadece askeri ayağının sorgulandığını belirten Durak, medya, finans, siyaset ve iş dünyası ayağının da sorgulanması gerektiğini belirtti. Durak, amacının karanlık bir döneme ışık tutmak olduğunu vurguladı.

 

"Abim görev şehididir"

 

Gebze eski belediye başkanı Ahmet Penbegüllü’nün kardeşi Mehmet Penbegüllü, de; abisi Ahmet Penbegüllü'nün görev şehidi olduğuna inandığını söyleyerek, "Gözaltına alındıktan sonra bir sanayici olarak biz de çok büyük sıkıntılar yaşadık. O gözaltına alındıktan sonra işyerine sürekli subaylar gelerek baskı altına alındık, o dönem çok kötü geçti ve ekmeğe muhtaç olduğumuz bir dönemdi. Acısı her zaman içimizi yakıyor, ben hakkımı helal etmiyorum. Allah da öbür dünyada hesabını sorsun" dedi. Penbegüllü’nün aynı zamanda sabırlı, hayırsever ve sürekli fakirlere yardım eden, el açan bir insan olduğunu da ifade eden Mehmet Penbegüllü, "Kendisini bugün herkesin memnuniyetle yaad etmesi bizi son derece mutlu ediyor.

 

Her ismi anıldığında duygulanıyorum, belediye başkanlığı döneminde ben 10 kez belediyeye gitmemişimdir, o da sadece üç kez benim işyerime gelmiştir. Biz siyaseti birileri gibi asla geçim kapısı olarak görmedik. Gebze’ye çok zor dönemde böyle güzel hizmetler yapan insanlara bu şekilde muamele görmemeliydi" ifadesini kullandı.Türkiye’nin çok iyi günlere geldiğini de söyleyen Mehmet Penbegüllü, "Bugünleri heba etmemek ve kıymetini çok iyi bilmek gerekir. Bizim davamız hak ve hakkımızı helal etmiyoruz, öbür dünyada da bunun mutlaka hesabının sorulacağına inanıyoruz" dedi.

 

"Cezaevi görüntüsünü unutamıyorum"

 

Merhem Ahmet Penbegüllü’nün eşi Yurdagül Penbegüllü de kitap için Gazeteci Erhan Durak’a teşekkür etti. Eşi Ahmet Penbegülül’nün fakirlere ve yoksullara karşı ayrı bir bakış açısının olduğunu söyleyen Yurdagül Penbegüllü, "Aybaşında maaşını alınca gider biraz para alırdım ki ayın sonunu getirelim,  yoksa cebinde ne varsa fakire fukaraya dağıtırdı, ayrıca cezaevine girerken çok dolgun ve etli idi, çıkarkenki durumu ise Afrika’daki insanlar gibi olmuştu, bu durumu hiç unutamıyorum" dedi. Yurdagül Penbegüllü, Gebze eski belediye başkanı İbrahim Pehlivan’ın korktuğu için merhum Penbegüllü ve arkadaşlarını ziyaret edemediğini söyledi ve daha sonra buna rağmen Gebze Belediye Başkanı olduğunu vurguladı.

 

"Yerelde alet olanlara üzülüyorum"

 

Gazeteci İsmail Kahraman da 28 Şubat’ın ABD’nin desteği ile İsrail’in planladığını söyledi. Buna bir İsrail gezisinde şahit olduğunu söyleyen Kahraman, "Yaşlı yaşlı birçok insanın Erbakan göreve gelirse onu alaşağı edeceklerini söylemelerine çok şaşırmıştım" dedi. 28 Şubat’ta bir kısım askerin suçlu olduğunu söyleyen Kahraman, "Sadece asker suçlu değildi, yerelde de basının içerisinde bu işlere birilerinin alet olması beni son derece üzmüştür. Penbegüllü ve arkadaşlarına atılan iftiralar yüzünden haksız yere cezaevinde yattılar. Penbegüllü’yü cezaevi ziyaretimde benimle özel görüşmek istediğini söyledi ve kendisini en fazla rahatsız eden konunun camiaya ihanet edenler olduğunu söyledi" diye konuştu.

 

“28 Şubat’ın Gebze’de beş ayağı vardı!”

 

Dönemin Gebze belediye başkan yardımcısı Arif Alpaydın ise olayın medya, siyaset, iş, dünyası ve üniversite ayağı olduğunu ifade etti. Gebze Ticaret Odası'nın o dönem işin içinde olduğunu söyleyen Alpaydın, dönemin başkanı İbrahim Başaran’ın da yazılı ifadeleri olduğunu söyledi. 1993 yılında yapılan programdan 1994 yılında göreve gelen belediyenin sorumlu tutulduğunu da söyleyen Arif Alpaydın, "Gebze’den Uğur Dündar ve Tuncay Özkan gibi gazetecilere sürekli haber servisleri ve ispiyonlamalar yapıldı. Bugün, o ispiyoncuların da sanık sandalyesine oturması gerekir" dedi. Penbegüllü döneminde Gebze’de birlikte çok büyük hizmetlere imza attıklarını da ifade eden Arif Alpaydın, "Mayınları hep biz temizledik" dedi. Alpaydın, Penbegüllü’nün sürekli olarak kendilerine; 'Küpünü dolduranlara dikkat edin' diyerek uyarıda bulunduğunu da vurguladı.

 

"28 Şubat fırsat bulsa devam eder"

 

Dönemin mağdur gazetecilerinden Engin Kaya da 28 Şubat sürecinin bitmediğini ve fırsat bulması durumunda devam edeceğini ifade etti. Eski başbakanlardan merhum Adnan Menderes’in iktidarının 10. yılında idam edildiğini de hatırlatan Engin Kaya, kendisinin de hukuksuz yere tutuklanmak istediğini hatırlattı. Kanunları da çok iyi bildiğini söyleyen Kaya, "Dönemin savcısı Suna Baran beni tutuklamak istedi ve ben de bu suçlamalarla tutuklama yapamayacağını söyledim. Daha sonra çekmecesinden dönemin Genelkurmay ikinci başkanı Çevik Bir’in tutuklanmam yönündeki imzalı yazısını bana göstererek beni tutuklattı. BÇG adına her bölgede ekipler kurulmuş Ankara’ya ispiyonlama yapılıyordu" dedi.

 

"O operasyon Penbegüllü için yapıldı"

 

Dönemin en önemli mağdurlarından Abdullah Yağcı da operasyonun bizzat eski belediye Başkanı Ahmet Penbegüllü için yapıldığını söyledi. Mahkemede herkese Penbegüllü için aleyhte ifade verilmesi için basık yapıldığını da söyleyen Yağcı, "Organize şubede sorgulanırken bunu açıkça bize söylediler, Penbegüllü için aleyhte ifade versek bizi de bırakacaklardı. Bu süreçlerden ders almamız gerekiyor. Gazeteci Erhan Durak'a kitap için teşekkür ediyorum" dedi.

 

"Mağdur benim, ortağımdan özür dilemiş"

 

İşadamı Halim Yazıcı da Penbegüllü’nün dürüst, ahlaklı ve ilkeli biri olduğunu söyledi. Kendisinin belediyeye çok iş yaptığı gerekçesiyle şikayet edildiğini de söyleyen Yazıcı, "Sadece bir deprem afişi yapmıştık ve bugünün parası ile 5 bin TL civarında faturası çıktı. Bizi yazan gazetelerin ise belediyeden 5-10 kat daha fazla faturası çıkınca müfettişler çok şaşırdı. Ayrıca olmayan bir davadan dolayı gözaltına alındık. Gebze’de suçlandığımız program Kudüs gecesiydi ve M. Emin Akın dönemiydi, emniyetten de izin alınmıştı. Dün olduğu gibi bugün de hep mazlumların yanında yer almak için bunu yapmıştık. Daha sonra hakkımızda çeşitli suçlamaların olduğunu gördük.

 

Mağdur benim Cengiz Yücak gidip ortağımdan özür dilemiş. O dönem 36 polisle evim basıldı ve yeni doğan bebeğimin yatağının altları bile arandı. Pinokyo ve serçe kuşu kitaplarına bile el koydular. Çok büyük ciltli kitaplar bizi çarpar diye dokunamadılar. Ne yazık ki gözaltına alınan insanların bir bölümü kendisini kurtarmak için Penbegüllü ve arkadaşları aleyhinde ifade verdiler. Bize de Penbegüllü aleyhine ifade vermemiz durumunda serbest bırakacaklarını söylediler. Rahmetli ve kendi adımıza bunu yapanlara asla hakkımızı helal etmiyoruz" diye konuştu.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —