Tarih: 10.04.2014 16:39

200 bin kişi kanserden ölüyor!

Facebook Twitter Linked-in

Milletvekili Kaplan, tıptaki tüm gelişmelere rağmen kanserin hala dünyadaki en ciddi hastalıkların başında geldiğini belirterek, “Kanser, ölüm nedenlerinde kalp damar hastalıklarından sonra ikinci sıradadır.

 

Kanser nedeniyle ölüm oranlarının en yüksek olduğu ilk dört il İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Tekirdağ’dır. Dikkat edilecek olursa bu illerin ortak özelliği sanayileşmenin en yoğun olduğu illerimizdir. Sanayileşme uğruna, gerekli çevresel tedbirleri almadığımızda kanser görülme sıklığı da artmaktadır.  Bu anlayıştaki ülkemizde, son 5 yılda kanser görülme sıklığı %12 artmıştır.  Yine bu süreçte kansere bağlı ölümlerde de %100’ e yakın bir artış mevcuttur. verilerine göre;2002’de kansere bağlı ölümler %12 iken;2012’de bu oran % 22 olmuştur” dedi.

 

200 bin kişi kanserden ölüyor!

 

Kaplan, Türkiye’de her yıl 200 bin kişiye kanser tanısı konduğunu ifade ederek, “Plansız ve denetimsiz sanayileşmenin getirmiş olduğu çevre kirliliği, çarpık kentleşme, yaşam koşullarının elverişsizliği, beslenme yetersizliğinin olduğu bizim gibi toplumlarda gerekli önlemler alınmadığı takdirde, kanserden ölümler toplam ölümler içerisinde 1. Sıraya yükselecektir” şeklinde konuştu. Türkiye’de kanserden ölümlerin oranının  %21 olduğunu söyleyen Kaplan, “ Kocaeli’de bu oran %26’dır ve Dilovası’nda da bu oran %33 olup, ölüm nedenlerinin birinci sırasındadır. 

 

İşte ilaçların maliyeti!

 

Kaplan; “2012 verilerine göre kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar Türkiye’de 7.650.000 adet olup, maliyetleri bir buçuk milyar liradır. Üstelik bu maliyetlerin %94’ de ithaldir. Yani başka bir deyişle, biz Türkiye olarak dışarıya kanser ilaçları için her yıl 1.5 milyar TL veriyoruz. Buna rağmen vatandaşımız çoğu zaman ilacı bulamıyor. İlacı bulsa karaborsaya düşmüş, gerektiğinden çok bedel ödeyerek almak zorunda kalıyor. Bazı ilaçlar devlet tarafından geri ödeme listesine alınmamış, ne olduğu belirsiz. Tam bir kaotik bir ortam.

 

Önerim şu; Sağlık Bakanlığının bir an önce bu konuya müdahale ederek insan yaşamı üzerinden rantı düşünenlere izin vermemesi gerekir ve bu ilaçları tekelci sermayenin elinden kurtarmasıdır. Maliyetin bu kadar yüksek olduğu bilgisiyle, nedenlerinin %80’nin mesleki ve çevresel faktörlere bağlı olduğu göz önünde bulundurulduğunda; erken tanı ve alınacak tedbirlerle mümkün olan kanser vakalarında, devletin daha akılcı ve ulusal bir politika izlemesi gerekir.

 

Belirli yaş gruplarına ve belirli zaman aralığında rutin tetkikler ve taramaların yaptırılması ve bedellerinin devletçe karşılanması doğru olacağı kanısındayım. Böylelikle hastalık görüldükten sonra ki, tedavi maliyetlerinden daha az maliyet ödenerek hastalığa yakalanma riskini azaltmış oluruz.” Dedi.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —