Başbakan Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen “Roman Buluşması”nda “Parasız eğitim istiyoruz, alacağız” pankartı açan üniversite öğrencileri Berna Yılmaz, Ferhat Tüzer ve Utku Aykar hakkında 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Savcı, öğrencileri “Silahlı terör örgütüne üye olmak”la suçladı. Davada daha önce görev yapan savcı ise öğrenciler hakkında beraat istemişti.
MÜTALAAYI DEĞİŞTİRDİ
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya tutuksuz sanık Berna Yılmaz geldi. Ferhat Tüzer ve Utku Aykar ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada daha önce görev yapan Savcı Kasım İlimoğlu’nun beraat yönündeki mütalaasını değiştirmek istediğini söyleyen yeni Savcı Adem Özcan, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Mütalaada, Emniyet Müdürlüğü’nün, “DHKP/C terör örgütünün 30 Eylül 2009 tarihinden itibaren ‘Amerika defol bu vatan bizim, Dev Genç’ adlı yurt genelinde kampanya başlatacağı ve örgütün alt seksiyonlarının ‘eğitim harçlarının kaldırılması ve parasız eğitim verilmesi’ talepleriyle kampanya başlatacağı” şeklinde ihbarlar aldığı belirtildi. Savcı Özcan, bu doğrultuda Abdi İpekçi Spor Salonu’nda 14 Mart 2010 tarihinde düzenlenen ve Erdoğan’ın katıldığı toplantıda sanıkların “Parasız eğitim istiyoruz, alacağız” içerikli pankart açtıklarını kaydetti. Sanıkların ayrıca, “Harçlar kaldırılsın, hırsızlara verilecek paramız yok” yazılı bildiriler dağıttığı anlatıldı.
‘ÖRGÜT ÜYELİĞİ’ SUÇLAMASI
“Sanıkların DHKP/C terör örgütü güdümünde yayın yapan basın ve yayın kuruluşları aracılığıyla verilen talimatlar ve yapılan çağrılar doğrultusunda bu yasadışı gösterilere katıldıkları, bu haliyle sanıkların eylemlerinin bir bütün halinde silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu oluşturduğu, yargılama sonucu elde edilen tüm delillerden anlaşılmıştır” denilen mütalaada Savcı Adem Özcan, sanıklar Berna Yılmaz, Ferhat Tüzer ve Utku Aykar hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istedi.
‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ’
Daha önce duruşmada görev yapan Savcı Kasım İlimoğlu, Mayıs 2011’deki celsede eylemin Anayasal düşünceyi açıklama sınırları içerisinde bulunduğunu belirterek sanıkların beraatlarını talep etmişti.
