19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının haftası gençlik haftası olarak anılmaya ve kutlanmaya başlandı. Mustafa Kemal Atatürk ‘ün gençliğe hitabesi ve gençlere vaatleri ile birlikte gençlik bayramını hediye ettiğini biliyoruz.
*Cesaretimizi güçlendiren ve sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve kültür ile, insanlık değerinin, vatan sevgisinin en değerli örneği olacaksınız.

*Gençlerin her şeyden önce millete güven vermeleri gereklidir.

*Biz her şeyi gençliğe bırakacağız... Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.

Yukarıda Atatürk’ün birkaç sözüne değindik. Hepsi birbirinden anlamlı ve gerçekten bir ülkenin,ailenin toplumun geleceğini yeni yetişen çocuklar, gençler belirliyor. Bu konuda da ailelere büyük sorumluluk düşüyor. Çünkü her aile kendi bireyinin ahlak ve terbiyesinden sorumludur. İstisnalar hariç. Bazı çocuklar maalesef ne kadar eğitsen de ailesine, topluma zararlı davranışlar içerisine girebiliyor ki çoğunluğun iyi yetişip düzgün birey olması ortamın rahatlığı için yeterli olur. İyi eğitim derken sadece okul eğitimi yeterli olmuyor. Çocuklarımıza dini bilgileri de aşılamamız gerekiyor. Günah-sevap kavramını doğruyu-yanlışı ancak iman sahibi, merhamet duygusu gelişmiş kişiler anlayabilir.Hem okul eğitimi, hem dini eğitim harmanlanarak çocuk yetiştirilmeli. Diğer din mensupları bile küçük yaşlarda çocuklarına dini eğitimlerini veriyorlar. Gençliğin günümüz itibariyle değiştiği ortada. Maalesef haddinden fazla rahat, saygısızlığı kendi hakkını savunuyormuş gibi zanneden gençlerimiz mevcut. Zor durumdakine yardım eden, otobüslerde büyüklerine yer veren genç bulmak çok zor. Kendi gençlik zamanımızla şimdiyi kıyasladığım zaman bize göre saygısızlık olarak kabul edilen, şimdiki gençlere görede gayet normal olan örnekler verilebilir. Mesela okulda öğretmene haklı bile olsak asla geri cevap veremezdik, anne-baba  ne derse o olurdu gerekirse her işlerini görürdün, şimdi küçükler tamamen hazırcı olmuşlar. Karşı gelenler, ağıza alınmayacak hakaretleri ebeveynlerine saydıran, öğretmen kızdı diye bıçaklayanlar, uyuşturucu ve alkol kullanan gençlerin sayısında gözle görülür artış yaşanıyor. Bu sıkıntılı süreci atlatmak ve bu artışları engellemek için ailelere büyük sorumluluk düşüyor. Ağaç yaşken eğilir misali iyi bir aile eğitimi, gereken ilgi, sevgi, eğitim, anlayış çocuğa küçük yaşta sabırla verilmeli. Ergenlik döneminde eğer huysuz bir süreç geçiriyorsa anlayışla çocuğu dışarıya itmeyecek şekilde dikkatini faydalı konulara çekebilecek sabır aile tarafından gösterilmeli. Her çocuğun haylazlık dışında ilgisini çeken dikkatini odaklayacağı ve bu sayede kötülüklerden uzak kalacağı bir eğitim vardır. Gençler ve çocukların müzik, kültür, sanatın her çeşiti, spor v.s. bu tür eğitimlere odaklanması sağlanmalı. Bu konuda yaşadığımız ilçenin de ne derece kız-erkek ayırmadan faydalanacakları tesisleri, salonları olup olmadığında konunun ayrı bir boyutu.

Bulunduğumuz ilçe bu anlamda yerinde saymaktan öte gidemiyor. İhtiyacınız olan birçok şey için İstanbul tarafına gitmeniz gerekiyor.

Kültür-sanat-spor-müzik eğitimine dair istenilen düzeyde gelişme yok. Bu sebepten dolayı iş başa düşüyor .Dini eğitim, aile ve okul eğitimini çocuklarımıza vererek aile olarak üzerimize düşeni en iyi şeklide bizler yapalım gerisi ALLAH KERİM….