Gün geçmiyor ki İslam’a zulmedilmeye çalışılmasın!

İslamafobi konu başlığı altında terörist gösterilmeye çalışılan Müslümanlardan tutunda ezanlarımızın susturulmak istenmesine kadar cüretkar davranmaları neden acaba?

Ve bu saldırı yer ve mekan tanımadan dünyanın her yerinde her geçen gün artarak devam ediyor. En sıcağından geçen hafta yaşanan olayı aktarayım size; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşanan o çirkin olay. Ezan sesinden rahatsız olduklarını söyleyip mahkeme kararı ile ezan okutulmaması yönünde alınan o karar. O bedbaht olay!

Ezan sesinden rahatsız olan güruh bir topluluk.

Bunlar zaten gaflette oldukları için ezan sesini duyamazlar! Bunlara nasıl acıyacağımı bilemedim gerçekten. Bu tür kalbi mühürlenmiş birçok insan okuduk cahiliye devrinden. Bana okuduğum o insanları ve o devri o kadar çok andırıyor ki, bunu birçok yazımda da dile getirmişimdir. Aralarında sadece zaman farkı var bana göre. Ve bana göre bir yerde bu karar isabetli de olmuş hani. Ezan kalbi pak, İslam nuru ile aydınlanmış ve Allah’ın hidayet verdiği kimseler okunmalı. Kalbi kararmış Ebu Cehillere değil. Fakat ne yazık ki orada ibadetini yerine getirmek isteyen İslam aşkıyla yanan nice insanlar var. Ama bu yasak Bilalleri yok edemez. Bin dört yüz yıl önce olduğu gibi! Ve yine bin dört yüz yıl önce olduğu gibi İslam sancağı ve onun altında duranlar kazanacaktır. Yüzyıllardır söndürülmeye çalışılan İslam’ın nuru daha da parlayacaktır. Çünkü biz mücahit gençler var oldukça İslam dimdik ve dipdiri ayakta kalacaktır Allah’ın izni ile. Çünkü biz Peygamber efendimizi görmeden onun bize bıraktığı dinin sancağını taşıyan gençleriz. Biz O’nu görmeden İslam için kalbi çarpan mücahit gençleriz. Ve biz TERÖRİST DEĞİLİZ!

Türlü entrikalarla yaşanan 11 Eylül’ler ve yaşanması muhtemel İslam karalama kampanyaları başarılı olamadı ve olamayacak. Kalbinde İslam’ın nurunu taşıyan tek kişi kalana kadar ezanlar ve Bilal’ler hep var olacaktır!

Bu da böyle biline.

Esen kalın!