Malumunuz bir kaç gündür doğup büyüdüğüm memleketim Ankara’dayım. Sağ olsunlar biraderim ve yeğenim beni yalnız bırakmıyorlar. Birlikte Ankara’nın değişen, gelişen çehresini gezdiriyorlar bana. Buraların yabancısı değiliz ama 26 sene de her şey öyle bir değişmiş ki kılavuzsuz kendinizi yabancı memlekette zannediyorsunuz adeta. Caddeler ve sokaklar aynı ama mekânlar ve inşalar müthiş değişmiş. Bu yazı bir önceki yazımızla mukayese edilerek okunursa bu değişimin hayra mı şerre mi delalet ettiğini varın siz müşahede edin.

Ankara kurulup başkent olduğundan bu tarafa en hızlı gelişen Kızılay’ın Sakarya caddesindeyiz. Hani şu türkülere konu olan, istiklal mücadelemizin kahramanlık unvanıyla taçlandığı meşhur ilimiz Sakarya. Bizim Sakarya caddesiyle o bildik kahraman Sakarya aynı Sakarya değil. Bizim Sakarya caddesi boyunca sağlı sollu birahanelerle, eğlence mekanlarıyla donatılmış bir cadde. Kurtuluş savaşının zahmetini çeken Sakarya’nın keyfini bizdeki Sakarya caddesi doyasıya çıkarıyor. Bosna-Hersek savaşı yıllarında bir Boşnak vatandaş aynen şunları söylüyordu! Sırplar bize saldırana kadar biz Müslümanlığımızdan bi haberdik. Onlar gibi yaşıyor, onlar gibi eğleniyorduk. Onlarla aynı mekânlarda bira içip günümüzü gün ediyorduk. Ne zaman ki bize saldırmaya başladılar biz o zaman anladık Müslüman olduğumuz için bize saldırıyorlar. İnşallah günün birinde biz de buna benze bir durumla karşılaşmayız.

Meşhur Sakarya caddemize kaldığımız yerden devam edelim efendim. Yani her yer birahane dediysek arada başka şeyler yok demedik. Caddenin tam ortalarında, köşede nezih bir mekân da var. Adı 'Kurtuba kitap ve kahve'. İç mekanı kitaplar ve masalarla donatılmış, bahçe kısmına bakan yerde de süreli çıkan dergiler ve bahçe kısmındaki masalarla müşterilerine hizmet veriyor. Müşterilerinin ekseriyeti Ankara’nın çeşitli üniversitelerinde okuyan öğrenciler ve entelektüel muhafazakâr yazarlar. ODTÜ Kimya da okuyan yeğenimin de takıldı bir mekân olduğu için oradaki herkesle tanışmış, beni de tanıştırdı. Güzel hoş bir sohbet ortamı. Ama benim en çok ilgimi çeken mekânın mimarisi oldu. Kitap-kahve ve sohbet. Kitapçılar ve kahve her yerde var ama üçü bir arada gerçekten çok nezih ve enfes bir mekan olmuş. Müşteri kimlikleri he ne kadar entelektüel görünümlü Müslümanlar olsa da onca ehli keyf mekânların arasında böyle bir mekanın olması bence güzel bir gelişme. Faydası olur mu olmaz mı onu ileri ki zamanlarda göreceğiz. Şahsen bendeniz Gebze’de de böyle bir mekanın olmasını çok isterim. İlgilisine duyurulur.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile……