17 Haziran günü dünya çölleşme ve kuraklıkla mücadele günü olarak kutlanıyor.1994 yılında Birleşmiş Milletlerin aldığı kararla kutlanmaya başlanılan bu önemli gün ile ilgili çevremizde herhangi bir kutlama yapılıyor mu? Ben hiç duymadım.

Bu önemli günün ortaya çıkmasının en önemli sebebi gittikçe betonlaşan dünya.Ekilecek,biçilecek alanların azalması ve şehirlerde yeşil alanın neredeyse hiç kalmaması.Bundan 20 yıl öncesinde yaşadığımız ilçede mahalleler müstakil evlerden oluşurdu ve herkes kendi yiyecekleri kadar ürünleri bahçelerine ekip biçerlerdi.Ürettikleri sebze,meyveleri gönül rahatlığıyla yerlerdi.Bizde sanırım o neslin son çocuklarıydık.Bizimde evimiz müstakildi.Annem domates,biber,fasulye,patlıcan,salatalık,mısır aklınıza ne gelirse ekerdi.Herkesin bahçesinde meyve ağaçları vardı.Bizler organik ürünlerle beslenen şanslı çocuklardık.Her ürünün yetişebileceği verimli topraklarda yaşıyoruz.Hatta nane,maydanoz,semizotu gibi ürünler herhangi bir işlem yapmadan kendileri yetişen türden sebzeler.Gelincikler,papatyalar, yaz geldiğinde heryer renga renkti.O renk cümbüşü bizleri çok mutlu ediyordu.O zamanlar çocuktuk ve birgün gelipte bu şekilde her yerin betonlaşıp,ekilecek alanın kalmayacağı aklımızın ucundan geçmiyordu.

Şuan çölleşmeye gidildiğinin herkes bilincine varmaya başladı.Ağaç dikme kampanyaları yapılıyor fakat o ağaçlar bir taraftan dikiliyor bir taraftan kesiliyor.Gebze’ye baktığımız zaman tamamen beton yığını.İnsanın içi daralıyor.Kendimizi yeşilliğin bol olduğu,deniz veya göl kenarlarına atma ihtiyacı duyup azcık rahat nefes alıyoruz.Bu rahat yaşantıyı keşke kendi yaşadığımız yerde görebilseydik.Bizler büyüdük,şehir iyice kalabalıklaştı,sanayileşme arttı,hava kirliliği sağlığı iyice tehdit eder duruma geldi.Tabi ki bunun akabinde azda olsa geri göçler başladı.Millet haklı,kalabalık,gürültü,trafik,beton yığınları derken burada yaşamak çileye dönüştü.Çoğu insan mecbur ekmek parası diyerek duruyor.Mecbur olmayanlarda birbir daha yaşanılır yerlere gidiyor.İş yerimin camından baktığım zaman bile birtek ağaç göremiyorum.Kentsel dönüşümde yeşil alanları tamamen katletmeden çalışmalar yapılabilirdi.Binalar hemen hemen hepsi bitişik nizam ve yola sıfır.Yani bahçe yapamayacaksınız anlamına geliyor.

Ben doğayı,yeşili ve denizi çok seven birisi olarak sağlıklı yaşam adına da sonsuza kadar Gebze’de ikamet etmeyi istemiyorum.İstediğin gibi sistem işlemiyorsa da çekip gitmekten başka yapacak bir şey kalmıyor.Şimdi durum bu fakat birkaç sene sonra sanayi bölgeleri tamamen dolduğu zaman yine göç dalgaları yaşanacak ve Gebze tamamen yaşanılamaz hale gelecek.Boş alan kalmayacak şeklide toplu konut yapımları devam etmekte.Biraz geç oldu fakat yinede topraklarımızın kıymetini bilelim.