9716,77%-0,05
32,47% -0,21
34,93% 0,38
2438,49% 0,65
3991,84% -0,04
CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, AK Parti ve MHP’nin birlikte tasarladığı anayasa paketine tepki gösterdi.
Bu paket ile yeniden saltanatın getirileceğini kaydeden Hürriyet, "AK Parti milletvekilleri, Saray’ın dayattığı diktatörlük sisteminin ileride kendilerine dokunmayacağını düşünmeleri de Türkiye siyasetini uzun soluklu olarak okuyamamalarından kaynaklanmaktadır. AK Parti’nin sonsuza kadar var olacağını düşünmeleri büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını da göstermektedir. AK Parti, Saray’ın getirmeye çalıştığı sistem ile tarihin sayfalarına karışacaktır" dedi.
Bu paketin hayata geçmesi durumunda dikta dönemine geçileceğini kaydeden Hürriyet, şu ifadeleri kullandı; "Cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlıyoruz diyorlar ama şimdiki sistemden 10 kat yetkili bir Cumhurbaşkanı getiriyorlar. Yargılanması 10 kat zor, ama suç işleyebilme fırsatı 100 kat daha fazla. Yasama yürütme ve yargıyı bir elde topluyorlar. Nasıl bir ateşle oynadıklarının farkında bile değiller. Cumhurbaşkanına vermek istenilen parlamentoyu fesih yetkisi milli iradeye yapılan bir darbedir. Öneriye göre, başkanın görev süresi 5 yıl. İki dönem görev yapacak ancak seçim yenilenirse bir dönem daha görev yapabilecek. Başka bir deyişle, başkan parlamentoyu feshederek görev süresini 15 yıla çıkarabilecek. Partili Cumhurbaşkanı ve parti başkanı olarak em bürokratları atayacak, Milli Güvenlik Kuruluna Başkanlık yapacak, Hakimler Yüksek Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, yüksek yargı üyelerini, milletvekillerini belirleyecek. Bu kadar yetki adeta bir canavar yaratır. Ve o canavar önce AKP’yi boğar. Böyle bir sistem de MHP gibi bir parti kalmaz. Bu durum, AK Parti milletvekili ve Cumhurbaşkanı danışmanı Burhan Kuzu tarafından da canlı yayında açıkça ifade edilmiştir.
ARBELERİ ENGELLEMEZ
Başkanlık sisteminin en riskli yönlerinden biri görev süresi sona erinceye kadar herhangi bir hukuki ve demokratik müdahalede bulunma imkanının çok sınırlı olmasıdır. Salt çoğunlukla seçilen, güçlü yetkilere sahip bir başkan, halkın tasvip etmediği, akla, mantığa ve vicdana aykırı ya da keyfi politikalar izlese dahi görev süresi tamamlanana kadar başta kalır. Parlamenter sistemde olduğu gibi güvenoyu oylamasıyla bir başkanın görevine son verilmesi ya da soru önergeleri tarzı denetim sistemleriyle denetlenmesi ve hukuken hesap sorulması söz konusu değildir. Sabah erken kalkanın darbe yaptığı Afrika ülkeleri, aşiret savaşları ile başkan değiştiren Ortadoğu ülkeleri, generallerin generalleri devirdiği Latin Amerika ülkeleri, mafya kontrolünde darbeler olan eski Sovyet Cumhuriyetleri hep başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. Bu örneklere baktığımızda da başkanlık sistemi darbeleri engeller mi sorusunun da cevabıdır. Dünya ölçeğindeki başkanlıkla yönetilen ülkelere baktığımızda; başkanlık sistemi nal topluyor. Başkanlık var ama hak yok, hukuk yok, demokrasi yok! Başkanlık sistemi Asya’ya özgürlük ve demokrasi getirmedi bize de getirmeyecek
PARÇALANMAYI GETİRİR
Bu, yıllardır derin yapılanmaların, arka plandan devleti yönetmek isteyenlerin fayda sağlayacağı bir sistemdir. Bu sistem, Öcalan’ın ve PKK’nın savunduğu modellerden bir tanesidir. Bunu nereden anlıyoruz? Günlerce AK Parti’nin yaptığı müzakerelerden ortaya çıkan İmralı tutanaklarında defalarca Öcalan; 'Biz başkanlığı destekleriz. Bunu konuda AK Parti ile ve Erdoğan’la ittifaka varız' demiştir. Ayrıca bu teklif ile Cumhurbaşkanı’na bölgesel yönetim kurma yetkisi verilmektedir. Aslında buradan bile nasıl bölücü bir sistem olduğunu görebiliriz."