Konferans çıkışı iki bayanın aralarında konuşmasına kulak verdim. Kadının biri “ben bazı cümlelerden anlamıştım zaten ama amcanın sahnede söylediği hocanın da verdiği cevaptan sonra  daha iyi anladım ‘bu bizden değil.’ ”
Akademisyen, psikolog, yazar ve televizyon programcısı  hâlen Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi'nde profesörlük yapan Üstün Dökmen Gebze de bir konferans gerçekleştirdi.
Kişisel gelişim ve iletişim alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Dr. Üstün Dökmen, “Ailede ve Sokakta Kaliteli İletişim” konulu konferansında adeta Gebzelileri mest etti. Kişilerarası iletişimde farkında olmayarak yaptığımız yanlışlıkları esprili ve düşündürücü örneklerle herkesin anlayacağı bir dille aktardı. İnsanın yaşama sevincinin hiçbir şekilde yılgınlığa yenilmemesi gerektiğini  bizlere hatırlattırdı. 
Buraya kadar mükemmel bir geceydi. Gebze Belediyesini bu konuda tebrik ediyorum. Çok eğitici ve çok yararlı bir konferansla bizleri buluşturduğu için. Çünkü o gün oradan çıkan pek çok kadın ve erkek hayatında daha olumlu davranışlar sergileyecek. 
Programa yoğun bir katılım olunca salonu boşaltmak biraz uzadı, sıra sıra çıkışa doğru ilerlerken iki bayanın konuşmasına kulak vermek zorunda kaldım. Her halde bu kadar çok olumlu mesaj içinde tek olumsuz düşünen bu iki bayan oldu. Programın sonuna doğru yaşlı bir bey sahneye çıkarak Dökmen’e kendisini daha önce izlediğini bir elma, bir portakal ve bir saatle anlattığını iddia ettiği konuşmayı anlattı. 
Hocam dedi; “siz elmayı, saati, portakalı koydunuz masaya ve dediniz ki bunlar tek başına olmaz bunları bir yaradan vardır. Oda Allah’tır dediğin gün seni çok sevdim.” Dökmen’de, amcanın karıştırdığını “Ben programlarımda İslami konularda bir şey anlatmam. Ben bilimsel bilginin ışığında kendi alanımda, konuşurum karıştırdınız amca bunları size Nihat Hatipoğlu Hoca anlatır benim alanım değil” dedi. 
Bayanların filmi burada kopmuş işte. Vay bu hoca bizden değil! O saate kadar dökmeni dikkatlice dinleyip söylediklerinin ne kadar doğru olduğuna inan iki bayan o andan itibaren tüm öğrendiklerini bir kenara bırakarak oraya takılmışlar.
Toplum olarak ötekileştirmeye ne kadar alıştığımıza bir kez daha şahit olmaktan dolayı hayal kırıklığımın ifadesini tarif etmem mümkün değil.  Evet bayanlar siz kimsiniz peki? Sizden olanlar, bilimsel bilginin hayata sunduklarını kullanmıyor mu? Alanı olmadığı bir konuda konuşmam diyen birini bu kadar yanlış anlamak nasıl bir zeka kırıntısı? Sizin dışınızdakiler uzaydan mı geldi? Sizden olmayanlar doğruyu bilemez mi? 
Sizden olmayan, orada 3 saat kadınlara yapılan yanlışları, kadınların içine düştüğü yanlışları anlatmak için kendini paraladı sırf siz layık olduğunuz insani saygınlığa ulaşın diye. Sizden olmayan, o gün size bir erkekten hiçbir farkınız olmadığını söyleyerek ikinci sınıf durumuna düşmemenizi vurguladı. Kadınlar olarak öğrenin, öğretin ve mutluluğunuz için özgürlüğünüzden vazgeçmeyin dedi.  Asıl sorgulanması gereken sizden olanların size ne verdiğidir. Kafayı bunun üzerine çalıştırın.