Bostanlı Psikolog

Psikologlar terapi sürecinde; davranış, mimik, anlatılan anılar vb. durumlar üzerinden danışanlarının ruh sağlığını analiz ederler. Bu analiz doğrultusunda danışana kilit sorular yönelterek kişiye rehberlik ederler. Birey bu sorulara verdiği yanıtlar veya soruları düşünme aşamasında esas problemi zamanla kavramaya başlar. Burada amaç bireyin farkındalık kazanması, problemlerini çözme konusunda daha dikkatli davranması, özgüveni ve özsaygısını yeniden kazanması, benliğini keşfetmesi ve kendi kendine yetebilen bir birey haline gelmesidir. 

Psikoterapi sürecinde yavaş yavaş meydana gelen bu tür faydalar nedeniyle pek çok uzman, bireylerin ruhsal anlamda çok ciddi problemler yaşamasalar da zaman zaman hayatlarının zorlandıkları dönemlerinde psikolojik destek almayı önermektedir. Tam bu noktada ise bostanlı psikolog ile ilgili belirtilen sonuçlar göze çarpmaktadır.

Bostanlı Psikolog – Ne Zaman Psikoloğa Gitmeliyiz?

Bir bireyin tam olarak şu noktada psikolog desteğine ihtiyaç duyduğu gibi net ifadeler mümkün değildir. Her birey hayatının bazı dönemlerinde zorlandığı, kendini yorgun, bitkin ve mutsuz hissettiği, ümitsizliğe kapıldığı deneyimler edinebilir. 

Bireyler kötü bir dönemden geçerken de hayatında her şey yolunda giderken de bir şeylerin yolunda gitmediğini, kendisine normal gelmediğini hissederek psikoloğa başvurabilir. Bireyler diledikleri her zaman bostanlı psikolog yardımı alabileceklerini; herhangi bir belirtiye ihtiyaçlarının olmadığını mutlaka bilmelidir.

Bunların dışında bazı işaretler psikolojik yardıma ihtiyaç duyduğunuzu gösterebilir:

• Herhangi bir duruma bağlı olarak bireyin hayatını idame ettirmede zorlanmaya başlaması

• Bedeninde var olan fiziksel bir belirtinin (ağrı, kaşıntı, kalp çarpıntısı, nefes alma sorunları vb.) ilgili hekim tarafından yapılan tetkiklerle değerlendirildikten sonra strese bağlı ortaya çıktıklarının teşhis edilmesi

• Stres ile başa çıkmada çok ciddi sorun yaşamak

• Öfke, mutluluk, üzüntü gibi duyguların aşırı olduğunu, gün içinde veya belirli dönemlerde arttığını ve kontrol edip içinde bulunulan zamana adapte olamadığını hissetmek, 

• Kişinin yaşamını sekteye uğratan tekrar eden hareketler veya düşünceler,

• Bireyin kendini uzun bir süredir sevmemesi, kişisel bakımını ve sağlığını ihmal etmesi, değersizlik hissine kapılması,

• Bağımlılıklar, 

• Fiziksel bir nedene bağlı olmayan cinsel işlev bozuklukları,

• Sosyal ilişkilerde başarısızlık,

• Farklı ilişkilerde kendini tekrar eden ilişki problemleri,

• Travmaya maruz kalmak,

• Kaygı ile baş etmede zorluk, 

• Uyku problemleri ve yeme bozuklukları,

• Aile içi çatışma, aile içi şiddete maruz kalma

Temel olarak bu tür durumlarda bireyler psikolojik desteğe gereksinim duyabilirler. Ancak çok önemli ve mutlaka dikkate alınması gereken bir husus daha vardır. 

Bu husus; bir kimsenin yakın çevresinde bulunan ve tamamen iyi niyetle (kişinin canını yakma amacı gütmeden) ‘bir problem sezdiğini, psikolojik yardımı önerdiğini’ belirten ifadeler kesinlikle ciddiye alınmalıdır. 

Bazı durumlarda birey kendi başına, yaşamakta olduğu ruhsal sorunları ve değişimleri fark edemeyebilir.