Takip ettiğim dış basın haberlerinde bugün ki haberlerden biri de şuydu; "Türkiye Barış Endeksi’nde 163 ülke arasında 145’inci ülke olarak dibi gördü" diye bir başlık atılmış. Bölgesel olarak Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin de sonlarda olduğu da belirtilmişti. Kısacası bütün İslam âleminin huzursuz olduğundan bahsedilmiş. Fakat kimin ve ya kimlerin huzursuz ettiğine yer verilmemiş. Petrol kaynakları bakımından zengin olan Ortadoğu ülkelerine yapılan darbe girişimlerinin ardındaki potansiyel güçten bahsedilmemiş. Ve Türkiye gibi stratejik öneme sahip ülkelere de kurulan terör örgütleriyle müdahalede bulunduklarından da bahsedilmemiş. Gerek dini altyapılı terör örgütü gerek ırkçı terör örgütü ile Türkiye’ye cephe açtıklarını biliyoruz. Bu her kesimce bilinen bir gerçek. Fakat benim değinmek istediğim konu farklı. Mesela geçtiğimiz günlerde Almanya parlamentosunun Ermeni soykırımı yasasını nasıl pervasızca kabul ettiklerini izledik. Almanya dâhil bütün dünya bu olayın aslının böyle olmadığını biliyor aslında. Yapılmak istenen Türkiye’yi dünya çapında itibarsızlaştırmaya çalışmak. Dünya emperyalistleri bir ülkeye iki sebepten cephe alırlar. 

1- Yer altı kaynakları ve konum bakımından stratejik öneme sahip olduğu için. 
2- Yükselmeye ve potansiyel tehdit olmaya başladığı zaman. 
Türkiye’ye her iki sebepten açılan cephe kendini iyiden iyiye belirginleştirmiş durumda. Önceleri Türkiye üzerinde ki planlarını yavaş yavaş işletiyorlardı. Fakat Türkiye’nin Ortadoğu hamleleri bu emperyalist kesimin tehlike çanlarını duymalarına sebep oldu. Bundan mütevellit yaklaşık bir yıldır terör eylemleriyle uğraş vermekteyiz. Yapılan bombalı saldırılar dahil Doğu ve Güneydoğuda gerçekleştirilen operasyonlar ile 'işte söz dinlemeyen ülke böyle olur.' Algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye buna rağmen sömürülmemeye kararlı. Bunun için kanımca ne gerekiyorsa yapıyor ve yapmaya devam edecektir. Bundandır ki Türkiye şu anda 4 cephede savaş vermek durumunda bırakıldı. YPG, PKK, DHKP-C, FETÖ terör örgütleri ile mücadele etmektedir. Bütün bunlarla baş edebilecek durumda mı? Bu soruya dolu dolu evet diyebiliyorum. O yüzden Türkiye üzerinden çıkarılan bu asılsız ve geçersiz haberlere hadi oradan diyorum. Barışı öğrenmek için Türkiye ile barış müzakereleri yapan ülkeler şimdi çıkıp Türkiye barış endeksinde sonda diyorsa akıl tutulması yaşıyordur. Barışı öğrenmek isteyenin Türkiye’ye uğraması gerekiyordur. Bunu yapamayanın da Anzaklı Ömer’in hikâyesini okuması tavsiyelerim arasında. Buradan şunu da eklemek istiyorum Avrupa ülkelerinin Türkiye planı asla tutmayacaktır. Korku ve ümitsizliğe kapılamaya gerek yok. Bütün bu yaşanan olaylara ve karalama haberlerine rağmen Türkiye her cepheden yekvücut çıkacaktır Allah’ın izni ile. Bizde buradan bu mesajı veriyoruz.