BAHÇELİ'NİN KORKULU RÜYASI RESTİNİ ÇEKTİ

MHP'li muhalifler, Pazar günü kongrenin gerçekleşemeyeceğinde hemfikir. Ancak yine de genel başkan adayları kendilerine destek veren delegelerle birlikte kongre saatinde ve salonunda orada olmakta kararlı. Muhalif kanat, davaya müdahil olan Adalet Bakanlığına da tepkili.

AKŞENER İNCELEMEDE

Adaylardan Meral Akşener, kongrenin yapılmasının planlandığı Büyük Anadolu Oteli'ne incelemede bulunmak üzere geldi. Otelin girişinde güvenlik güçleriyle karşılaşan Akşener, kurultay salonunu incelemek, keşif yapmak için geldiğini ancak TOMA'larla karşılaştığını belirtti.

"SUÇ İŞLEYENLER DÜŞÜNSÜN"

Türkiye'de Anayasa'nın askıya alındığını savunan Akşener, delegelerin Ankara'ya gelmeye başladığını, ülkücüleri henüz kimsenin tanımadığını söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

"Tam 5.5 aydır kurultayı gerçekleştirmek için çaba harcıyoruz. En önemlisi imza verenler ve 854 delegemizin çabası gayretiyle Gelelim bugüne. Biz kongre çalışmamızı yaparken çağrı heyeti kendi işini yerine getirirken Gemerek ve Tosya'dan çıkan tedbir ile karşılaştık. Kaosa sebep olan Yargıtay'ın 18. Dairesindeki yargıçlardır maalesef. Yargıtayın görüşüp görüşmemesi kurultaya engel teşkil etmiyor. Ama en azından bu karşılıklı hükümet ve genel merkez paslaşması sonucunda ortaya çıkan kaosun önüne geçilebilirdi. Bunun sonrasında Gemerek ve Tosya'dan gelen tedbir kararı için biz icra mahkemesine başvurduk. Arkadaşlarımız kararı 25. İcra müdürlüğüne götürdü. İcra müdürü , "Ben iptal yazısını yazacağım "derken üç telefon aldı. Birincisi savcılıktan, diğedi Adalet Bakanından, bir diğerinin bizatihi Bekir Bozdağ olabileceği anlaşılıyor. Bu anayasaya aykırı bir şekilde yürütmenin yargıya müdahalesine dair, evraklar elimizde. UYAP üzerinden yazılardan bahsediyorum. Türkiye'de hukukun geldiği budur.
"AVUKATLARIMIZIN YANINDA TELEFON GELDİ"

Bir demokratik hakkı hayata geçirmeye kalkıştık, geldiğimiz nokta Türkiye'de hukuki ve siyasi bir kaosun yaratılmasına yönelik zeminin hazırlanmasıdır. En önemlisi de yürütmenin yargı üzerinde nasıl bir baskı yaptığını gözler önüne seren bir olay haline gelmiştir. Inanılmaz olanı budur. Tüm bu kötülüklerin hayrı söz konusu. O da yargının ne derece… Bu telefonlar avukatlarımızın yanında geldi. Arkasından mesai saatinden sonra çıkan Ankara 2. İcra Mahkemesinin kararını kabul etmiyoruz diyen icra müdürü. Çağrı neyetinin görevi sürüyor. Yargıtay süreci işliyor. Ankara 2. İcra mahkemesinin kararı elimizdedir. Biz yarın kongremizi yapmak için hazırlandık.

"SAYISINI SAYAMADIĞIMIZ POLİS GÜCÜ…"

Biz hazırız, ben bugün Anadolu Oteli'ne gittim. Otelin önünde zincirlerle bariyer, arkasında sayısını sayamadığımız polis gücü… TOMA mı deniyor adına? TOMA'lar. Salonu anlamak için gittim, hukuksuz bir biçimde Ankara Valisi'nin talimatı ile bu kongrenin zincirlerle, tomalarla yaptırılmayacağı gibi bir gerçeklik ile karşı karşıya kalacağımızı bize anlatmaya çalıştılar.

"ADALET BAKANI HAKKINDA DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ"

"Derhal Ankara Valisi ve Bekir Bozdağ hakkında hem delegelerimiz hem ben suç duyurusunda bulunacağız. Çağrı heyetimizin avukatları yazılı emir talep ettiler, henüz bize gösterilmedi. Oraya getirsinler bakalım dantel kefenli çakma kahramanları..Salon zincirle kapatılmış mührü yok. Biz eger Türk milliyetçisiysek bu hukuksuzluklara pabuç bırakmayacağımızı ilan ediyorum. Yarın biz orada olacağız, delegelerimiz orada olacak. Haziran cetvelimiz orada olacak. İlle salon diye bir kavram tarif edilmez. Delegelerimizin orada olduğunu ve o toplantının yapılacağını herkese göstereceğiz. Biz yarın oradayız problem yok. Fakat ne menem bir kongreymiş.
"ANADOLU OTELİ'NİN ORADA OLACAĞIZ"

Saat 10'da birlikte beraber aynı anda Anadolu Oteli'nin orada olacağız. Karşımızda ekmek peşinde olan kavruk Anadolu çocuklarını, polislerimizi dikenlere seslenmek istiyorum. Aynı gençlerimizi, aynı çocuklarımızı bizim üstümüze sürebilirsiniz. Ama tarih size çözüm süreci adı altında o emniyet müdürlerine verdiğiniz çözüm süreci kanun çerçevesinde kafanızı çevirin silahlarıyla teröristler geçsin dediğinizi unutmayacak. Polisimizi tokatlayan PKK güdümlü partinin vekillerine karşı izah yapmaya çalışan emniyet mensularına soruşturma açtığınızı da unutmayacağız."

ÇAĞRI HEYETİ: GEREKLİ ÇABA GÖSTERİLECEK

MHP'de Olağanüstü Kongreyi toplamak üzere görevlendirilen Çağrı Heyeti Başkanı Ali Sağır, 548 delegenin iradesini ve hukukunu korumak için adli ve idari merciler nezdinde gerekli tüm girişimleri yapmaya devam edeceklerini bildirdi.

Sağır, heyet üyesi Mehmet Bilgiç ile yaptığı ortak yazılı açıklamada, Çağrı Heyeti'nin MHP'nin Olağanüstü Büyük Kongresini toplamak üzere Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin nihai kararıyla görevlendirildiğini anımsattı.

Bu karar üzerine heyetlerinin 5 Mayıs'ta Olağanüstü Büyük Kongrenin yapılması için gerekli hazırlıklarını tamamladığını aktaran Sağır, "Buna karşın Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından hukuka açıkça aykırı biçimde Çağrı Heyetimizin Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararı gereğince Partimiz Olağanüstü Büyük Kongresini toplamak üzere yapmış olduğu tüm işlem ve kararların uygulanmasının tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir." ifadesini kullandı.

Muhalif adaylar Meral Akşener, Sinan Oğan, Ümit Özdağ ve Koray Aydın'ın ortak yazılı açıklaması ise şu şekildeydi;

Kamuoyunun Dikkatine;

12 Mayıs 2016 tarihinde Genel Başkan Adayları olarak açıkladığımız üzere, 15 Mayıs 2016 tarihinde yapılacağı karara bağlanan Milliyetçi Hareket Partisi Olağanüstü Kongresi ile ilgili olarak Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesinin hukuka aykırı olarak vermiş olduğu tedbir kararının icrasının kaldırılması talebi ile Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesine yapılan başvurunun kabulü halinde 15 Mayıs tarihinde kongremizin gerçekleştirileceği, aksi durumda ise Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin kararının bekleneceği tarafımızdan değerlendirilmişti.

Açılan dava işlem aşamasında iken Ankara 25. İcra Müdürlüğüne Adalet Bakanlığından işlemin devamı yönünde yazılı talimat verilmiş ve bu talimat dosyayı görmekte olan Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinin dosyasına da UYAP üzerinden gönderilerek mahkemenin vereceği karara tesir edilmeye çalışılmıştır.

Dün itibariyle tüm bu baskılara rağmen Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi talebin kabulü ile Ankara 25. İcra Müdürlüğünce yapılan tüm işlemlerin iptaline karar vermiştir. Böylece Milliyetçi Hareket Partisi'nin Olağanüstü Tüzük Kurultayı'nın yapılması önündeki engel kalkmıştır.

Ancak;

Mahkemenin bu kararı, avukatlar marifetiyle gereğinin ifası için Ankara 25. İcra Müdürlüğüne teslim edildiğinde, İcra Müdürünce kongrenin yapılması yönündeki işlemlere derhal başlanmışken, avukatlarımızın da şahit olduğu üzere Adalet Bakanlığından gelen bir telefon üzerine yapılan işlemler durdurulmuştur. İcra Müdürü işlemi durdurmasının akabinde Adalet Bakanlığından konu ile ilgili nasıl bir işlem yapacağı yönünde görüş istemiş bu istem üzerine Adalet Bakanlığı yazılı cevap vererek İcra Müdürlüğünün Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinin kararını yok sayması talimatını vermiştir.

İcra Mahkemelerinin kararını derhal uygulamakla görevli İcra Dairesi bu görevi uygulamaya koymak yerine konunun tarafı haline gelen Adalet Bakanlığından talimat sorarak tamamen hukuksuz bir işlem gerçekleştirmiştir ve Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi kararını hukuka aykırı şekilde yok saymıştır. Milliyetçi Hareket Partisi Olağanüstü Tüzük Kurultayı için yeterli imza ve mahkeme kararları mevcutken Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın bizzat müdahil olması ile beraber hukuk dışına çıkılmış ve Ankara Valiliği başta olmak üzere çeşitli mercilere siyasi baskı yapılarak kurultayın yapılmasının kolluk kuvvetleri marifetiyle engellenmesi talimatı verilmiştir.

Bu hükumetin ve AKP'nin Milliyetçi Hareket Partisi kurultayına doğrudan müdahalesidir ve kabul edilemez bir durumdur. Milliyetçi Hareket Partisi'nin bir iç meselesi olan Tüzük Kurultayı AKP ve Hükumetin meselesi haline gelmiştir. Bir saatte başbakan değiştiren, iki saatte kongre kararı alan zihniyet Milliyetçi Hareket Partisi Tüzük Kurultayını yaptırmamak için hukuku ayaklar altına almıştır. Unutulmasın ki, adalet bir gün herkese lazım olacaktır. Özellikle de hukuku bugün siyasi çıkarları için ayakları altına alanlara. Hukuku ayaklar altına alan bu hükumetten ülkücüler bunun hesabını mutlaka soracaktır. Bu hükumetin siyasi komplolarına alet olan bürokratlar da hukuk önünde hesap vereceklerdir. Bütün bu Anayasa ve yasaların çiğnenmesi ve fiili baskı ve engellemelere rağmen biz aşağıda isim ve imzası bulunan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan adayları 15 Mayıs 2016 tarihinde saat 10.00'da Kurultayımızın yapılacağı adreste olacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiririz.

MHP'DE HUKUK KAVGASI

Milliyetçi Hareket Partisi'nde farklı mahkemelerde üst üste yapılan itirazlarda saat 16:00 sularında muhaliflerin istediği karar çıktı. Ankara 25. İcra Mahkemesi'nin Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen "Kurultay yapılmasın" kararının uygulanmaması için Ankara 2. İcra Mahkemesi'ne yaptığı itiraz kabul edildi. Muhalefet avukatları mahkeme kararının uygulanması için Ankara Valiliği ve ilgili birimlere resmi yazıların gönderilmesi için işlemleri de başlattı. Ancak 22.30 civarında açıklama yayımlayan Ankara Valiliği, "Valiliğimize tebliğ edilen mahkeme kararlarından MHP kongresinin yapılamayacağı anlaşılmıştır. Mahkeme kararı doğrultusunda Valiliğimizce işlem tesis edileceğinden herhangi bir mağduriyetin oluşmaması bakımından vatandaşlarımızın bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur" ifadesini kullandı.

MHP GENEL MERKEZİ: HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİL

Genel Merkez ise kurultay yapılması yönündeki kararı veren Ankara 2. İcra Mahkemesi hâkimine ve karara tepkili. Bir basın toplantısı düzenleyen MHP Avukatı Yücel Bulut, "Hâkimin mazisini iyi biliyoruz" dedi. Bulut, bu kararı önceden öngördüklerini o yüzden Gemerek Mahkemesi Yazı İşleri'nin Ankara Valiliği'ne kararı direk bildirdiğini açıkladı. Bulut, kurultayın hukuken mümkün olmadığını belirtti:

"Yasal olmayan ve mevcut mahkeme kararları karşısında hukuken gerçekleştirilmesi mümkün olmayan bir kongre girişimi karşısında, yine yasal olmayan yollarla üst kurul delegelerimizi kongrenin gerçekleşeceği iddia edilen alana davet edenler açıkça suç işlemektedir. Dava arkadaşlarımızın yasal olmayan ve hukuken gerçekleşmesi mümkün olmayan kongre girişimi hakkındaki çağrılara itibar etmeyeceğini biliyoruz."

Bulut ayrıca sadece Gemerek ve Tosya'nın değil başka yerel mahkemelerin de kurultayın yapılmaması için tedbir kararları olduğunu ifade etti.

BEKİR BOZDAĞ'DAN SERT TEPKİ

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, MHP'de kongre girişiminde Adalet Bakanlığı'nın müdahil olması ve hukukun çiğnendiği yönündeki iddialara yanıt verdi. Bozdağ iddiaları iftira olarak tanımladı ve şunları söyledi:

"MHP Büyük Kongresiyle ilgili hukuki süreçlere;Ak Parti, Adalet Bakanlığı ve şahsımın müdahale ettiği iddiaları, büyük bir iftiradır. Parti içi rekabette,delege ve kamuoyunda daha güçlü olmak için Ak Parti,Adalet Bakanlığı ve şahsımın isminin kullanılması,ahlaksızlıktır. MHP'deki kongre tartışmaları, MHP'nin iç işidir;bizi ilgilendirmez.Bizi bu sürece müdahilmiş gibi göstermek,iftirayı hakikate çevirmez.

Siyasetin mahkemeye düşmesi,siyasi mücadelenin mahkeme kararıyla yapılması/yargının siyaseti dizaynı,demokratik hukuk devletine aykırıdır. Bu yöndeki düşüncem,kongreye veya yargıya müdahale değil,aksine demokrasiye ve demokratik siyasete inancımın,siyasi anlayışımın gereğidir.

Mahkemeler görevlerinde bağımsızdır.Hakimler kararlarını,anayasa,kanun ve hukuka uygun vicdani kanaatleriyle verirler. Hiç kimse,yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere/hakimlere emir ve talimat veremez;genelge gönderemez;tavsiye ve telkinde bulunamaz. Adalet Bakanlığı ve şahsımın, bir mahkemeye/hakime ,emir/talimat vermesi,genelge göndermesi,tavsiye ve telkinde bulunması sözkonusu değildir. Bakanlığımızın icra dairesinin talebi üzerine gönderdiği yazı,yasal vazifesi gereğidir."

ADALET BAKANLIĞI VE ANKARA 25. İCRA DAİRESİ İHTİYATİ TEDBİRİ DESTEKLEDİ

Akşam 20.30 surlarında MHP Olağanüstü Kurultayı ile ilgili olarak Ankara 25. İcra Dairesi, 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararının geçerli olmadığını belirterek tedbirin devam ettiğini açıkladı. İcra Dairesi Müdürü Hacı Mehmet Demircioğlu tarafından yazılan karar tensip tutanağında, muhaliflerin başvurusunun reddedildiği ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda tedbirin devam ettiği belirtildi.

Adalet Bakanlığı da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı göndererek Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nin "Kurultay yapılmasın" kararının icrasında sorun olmadığını belirtti. Ankara 25. İcra Dairesi'nin talebi üzerine bir değerlendirme yapan Adalet Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Altan Fatih Mehan, "Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinin iptal kararı ve gerekçesi incelendiğinde Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararını hükümsüz kılar nitelikte bulunmadığı" görüşünü bildirdi.

Mehan, UYAP'a düşen görüş yazısında tedbirin infazına yönelik işlemlere devam edilmesinde sakınca yok dedi:

"İhtiyati tedbir kararının infazına yönelik takip prosedürünün yanlış uygulanarak icra emri gönderilmesine ilişkin usuli işlemlerin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Esasen (infaz şekli dahil) tüm işlemlerin yargısal denetiminin ihtiyati tedbir kararını veren Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesine dair görüşümüz 13 Mayıs 2016 tarih ve 3555-20770 sayılı yazımızda belirtilmiştir. Öte yandan Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13 Mayıs 2016 tarihli 2016-107 sayılı müzakeresi ve ekindeki kararında, ihtiyati tedbirin devam ettiği ve infazında sakınca bulunmadığı belirtilmiştir. Bu itibarla ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına yönelik İcra Dairesi'nin işlemlerine karşı yapılan şikayet ve itirazları incelemekle yetkili ve görevli Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13 Mayıs 2016 tarih ve 2016-107 sayılı kararı gereği ihtiyati tedbir devam ettiğinden ihtiyati tedbirin infazına ilişkin hükümler gereğince işlemlere devam edilmesinde sakınca bulunmadığı anlaşılmaktadır."

BAHÇELİ KURULTAY YOK

25. İcra Dairesi'nin kararının ardından Twitter'da açıklama yapan MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Bu akşam çok uzatmayacağım, tane tane söyleyecek, net ifadelerle konuşacağım: 15 Mayıs'ta Olağanüstü Büyük Kurultayımız yoktur. Buna rağmen kurultay yer, tarih ve zamanı açıklayanlar, verilmiş mahkeme kararlarının hilafına davranarak suç işlemektedir" ifadelerini kullandı.

EN BÜYÜK ENDİŞE: GERGİNLİK

Yargı kararına rağmen her iki tarafın da en büyük endişesi hem güvenlik güçleri ile partililer arasında hem de partililerin kendi aralarında şiddete varan gerilimin yaşanması. Hem muhalifler hem de Genel Merkez'e yakın isimler sağduyu çağrısı yaptı ancak bir süredir tarafların birbirine daha karşı daha sert bir söylem ve tavır belirlediği bu dönemde yaşanabilecek gerilim endişe konusu olmaya devam ediyor.

SEÇİMLİ KURULTAY TARİHİ BELİRLENECEK

Tüzük değişikliğinin yapılması durumunda yeni bir hukuki karmaşa alanı da seçimli olağanüstü kurultay olacak. Muhalefet kurultayda sunulacak önergeleri Pazar gününe kadar hazırlayacak. Bunlar içinde olağanüstü kurultayın tarihinin belirlenmesine ilişkin önerge de yer alıyor. Tüzük değişirse muhaliflerin önerisi seçimli kurultayın Haziran ayının ilk ya da ikinci haftası yapılması yönünde.