Milaslı Muhtarlar ve TES-İŞ, yeni yasa nedeniyle onlarca köyün boşaltılacağı iddialarını sert
şekilde yalanlarken, bölgede faaliyet gösteren santrallerin kapanması halinde binlerce
kişinin işsiz kalacağı ve asıl böyle bir durumda köylerin yok olacağı uyarısında bulundu.
Meclis gündemindeki Maden Yasası'nda yapılması öngörülen değişikliklerin yürürlüğe
girmesiyle Muğla'da çok sayıda köyün yok olacağına ilişkin ortaya atılan iddialara bölge
muhtarları ile Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası'ndan (TES-İŞ) yanıt geldi. Milaslı
muhtarlar adına Karacaağaç Mahallesi Muhtarı Dursun Uysal ve TES-İŞ Sendikası adına
Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, Ankara'da düzenledikleri açıklamada köylülerin ve
bölgedeki santrallerde çalışan işçilerin sesi oldu.
Muhtarlar adına açıklama yapan Karacaağaç Muhtarı Dursun Uysal, "Günlerdir kamuoyunda
köylerimizin boşaltılacağı, yaşam alanlarımızın yok olacağı iddia ediliyor. Kim söylüyor, hangi
bilgiye dayanarak söylüyor, anlamakta güçlük çekiyoruz. Çünkü biz bölgemizde böyle bir
gerçeklikle yaşamıyoruz. Herkesi köylerimize davet ettik; gelin görün dedik. Zeytincilik ve
madencilik 40 yıldır burada birlikte mümkün oldu, yine mümkün olacak. Bu konu dünün
değil, 40 yılın konusu" dedi.
Uysal sözlerini şöyle sürdürdü: "Yasada belirtilen ve yıllara yayılacak şekilde taşınacak 82 bin
zeytin ağacından bahsediliyor. Bugün Milaslıyım deyip de zeytin taşımayan yoktur. Eğer
bugün milyonlarca zeytin ağacımız varsa, bu köylünün emeği sayesinde. Dün olduğu gibi
bugün de zeytinlerimizi taşıyor, yaşatıyoruz. Ağaç katliamı yapılacak diyenler ya bölgemizi
tanımıyor ya da kasıtlı konuşuyor."
'Tüm sürecin takipçisi olacağız'
Muhtarlar, yeni yasayla taşınacak her zeytin ağacının da takipçisi olacaklarını vurguladı.
Uysal, "Ağaçlar nereden nereye taşınacak? Gittiği yerde bakılacak mı? Hangi koşullarda
taşınacak? Bunların hepsini tek tek takip edeceğiz" diyerek sürecin denetiminde köylülerin de
söz hakkı olacağını vurguladı.
"Alın terine sahip çıkacağız"
TES-İŞ Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik yaptığı açıklamada, "Bugün burada, ülkemizin
enerjisini üreten, bölgesine istihdam sağlayan, doğasıyla birlikte var olan bir emeğin sesi
olmak için toplandık. Meclis'te görüşülecek yasa teklifine desteğimizi ifade etmek, işçimizin,
köylümüzün ve memleketimizin geleceğini konuşmak için buradayız" diye konuştu.
Erçelik, Milas, Yatağan ve çevresinin madenin, zeytinin, emeğin, üretimin ve alın terinin
toprağı olduğuna dikkati çekerek "Bugün bölgedeki üç büyük santralimizde 4 bin 500
emekçimiz çalışıyor. 100 bin kişilik bir ekosistemden bahsediyoruz. Bu sadece bir iş değil, bir
yaşam meselesi. Biz bu alın terine bugüne kadar nasıl sahip çıktıysak bundan sonra da aynı
sorumlulukla sahip çıkacağız. Dün de vardık, bugün de varız, yarın da işçinin yanında olmaya
devam edeceğiz" dedi.
'Zeytinliklerin hepsi maden sahası olacak', 'Köylüler sürgüne gidecek' gibi son dönemde
ortaya atılan popülist söylemlerin gerçeklikten uzak olduğunun altını çizen Erçelik, "Halkı
kışkırtmaya, ayrıştırmaya yönelik bu tür iddiaların karşısında duracağız. Bu süreçte ne bir
ağacın ne bir dalın ne de bir köylünün zarar görmesine izin vermeyiz. 'Hüsamlar Yeniden' gibi
projelerle doğayı onaran, zeytinliği yaşatan adımlar halihazırda atıldı, atılmaya da devam
edecek. Merak eden, buyursun yerinde görsün; herkese kapımız açık" ifadelerini kullandı.
Milaslı Muhtarlar ve TES-İŞ, santrallerin enerji arz güvenliği açısından stratejik önem
taşıdığına dikkat çekerken, "Santraller kapanırsa işsiz kalan binlerce kişiyle birlikte asıl o
zaman köyler yok olur" uyarısında bulundu.
Muhtarlar ve sendika temsilcileri, maden ve zeytinliklerin bahsi geçen bölgede birlikte var
olduklarını hatırlatarak, Milas'ın, Yatağan'ın ve Muğla'nın geleceği için birlikte çalışmaya
devam edeceklerini ifade etti.