9455,59%-0,72
32,59% 0,37
34,78% 0,16
2496,79% 0,51
4168,04% 0,00
Çanakkale’nin yetiştirdiği genç müzisyen Ahmet Y. KURU pandemi döneminde sanat, dijital dönüşümlerin sanat üzerine etkisi gibi konularda çeşitli açıklamalarda bulundu.
Bilindiği üzere Covid-19 nedeniyle birçok iş kolu farklı farklı problemler yaşamaktadır. Bu problemlerin arasında şüphesiz en önemlisi ekonomik kayıplardır. Müzisyenler ise bu konuda bir hayli dertli, müzisyen Ahmet Yasin KURU, “Abraham Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ilk basamağın fizyolojik temel ihtiyaçlar olduğunu düşünürsek, sanatçıların yeme-içme, barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaları gerekir. Bu çalışma ortamı herhangi bir şekilde sağlanamıyor ise, devlet çeşitli imkanlar sağlamalıdır.” şeklinde beyanda bulundu.
Sanatçı Çanakkale, İzmir, Kocaeli, İstanbul başta olmak üzere tüm illerde bulunan sanatçı derneklerine yansıyan bu maddi problemlerin en yakın zamanda aşılması gerektiği, aşılmazsa eğer maddi ve manevi kayıpların ortaya çıkacağı konusunda bizi uyarıyor.
Öncelikle insanlar sanatçıların pandemide çalışamaması durumunu değerlendirirken bütün sanatçıları ünlü ve çok fazla para kazanan insanlar olarak düşünüyor ve “kenara biraz para atsalardı” gibi ithamlarda bulunuyor, fakat müzik endüstrisi televizyon vb. yerlerde milyonlarca kişi tarafından dinlenen ve izlenen kişilerden ibaret değildir. KURU’yu örnek verecek olursak öğrencilik yıllarında harçlığını hotellerde, kafelerde ve çeşitli organizasyonlarda sahne alarak kazandığını biliyoruz. Yani müziğin asıl emekçisi ve maddi olarak müzikten gerçek anlamda beklentisi olan, sadece keyif için değil hayatın amacı olarak gören müzisyenler müziği ayakta tutacaktır.
Pandemi nedeniyle birçok iş alanının dijital dönüşüme ayak uydurması neticesinde daha evvel aslında bu dönüşüme hızlı bir giriş yapan müzik dünyasının sorunu ise kapitalizm. Parası çok olan fazla reklam yaparak diğerlerinin önüne geçiyor ve daha fazla popülarite kazanıyor, gerçek anlamda daha dikkat çekici ve kaliteli yapımlar ise bu nedenle ikinci planda kalıyor.
Bu konu hakkında onlarca film ve yapım projelerinin müzik kadrosunda görev alan Ahmet Y. KURU “ Dijital hiçbir zaman gerçeğin tadını veremez, sahnedeki o enerjiyi hiçbir teknoloji seyirciye daha iyi aktaramaz, sahne sanatlarında yıllardır tartışmaya kapalı bir konu vardır; asla bir sinema filmi, bir perdelik tiyatrodan daha etkili olamaz ayrıca şöyle bir durumla da bu farkı anlatabiliriz evinizde en sevdiğiniz grubun parçasını yüzlerce kez dinlersiniz, ne kadar çok dinlerseniz dinleyin sahnedeki canlı bir performansın tadını asla standart bir kayıtla karşılaştıramazsınız” şeklinde ilgi çekici bir metaforla da durumu özetlemiştir.
Her sektör gibi belirli şartlar altında müzik sektörünün de bir an önce faaliyete girmesi gerekiyor. Binlerce insan bu sektörden hayatını idame ettiriyor. Ahmet Yasin KURU ilginç bir konuya da değiniyor; “ Genellikle lise yıllarında gençler müziğe daha fazla bağlanıyor hatta bizim 2011 yılında kurmuş olduğumuz Mizan isimli Rock grubumuz gibi yüzlerce grup kuruluyor, burada bu çocukların hayali ise gerçekten müzik yapmak, ünlü olmak çok para kazanmak değil inanın. Bu çocukların bir şekilde desteklenmesi lazım bu konuda hem devlet kademeleri hem de yerel yönetimler, belediyeler ve sendikalarında acil olarak taşın altına elini koyması gerekiyor. Geçmiş yüzyıllarda hemen her büyük sanatçının birçok zorluk ve sıkıntıyla sanatını icra ettiğini biliyoruz ve devrin insanlarının bu sanatçıları anlamamalarına ise hayret ediyoruz ama günümüzde ise bu tip sanatçıları gözümüzden kaçırıyoruz, sanatçının değer görmesi için illa sokaklarda, sefalet içerisinde ölmesi gerekmez, sanatçı bir toplumun vitrinidir.” sözleriyle de çeşitli kademelerden sanat dünyası için bir çözüm bulunması konusunda çağrıda bulundu.