Bir yazı nasıl anlaşılır ki! Türkçe yazıyorum, oldukça anlaşılır sade bir dille yazıyorum, ortalama okuma yazma bilen her vatandaşın anlayabileceği dilde açık ve net yazıyorum ama buna rağmen kandan, gözyaşından beslenen bazı güruh isim ver, daha açık yaz, korkma cesur ol gibi saçma sapan ifadelerle beni tahrik etmeye çalışıyor. Hani dinime küfreden Müslüman olsa bari diye bir söz var ya işte onun gibi korkudan altına yapanlar bana cesaret dersi vermeye kalkıyor.
Koçum! Bizim gençliğimiz aksiyon meydanlarında geçti. Tazyikli sularla ıslatıldık, meydanlarda ıslandık nezaret hanelerde ellerimiz kızarana kadar coplandık sizin gibi tüysüzlerden mi tırsacağız ki sizin gibi süt kuzularının teşvikine ihtiyaç duyalım. Bu ülkenin en karışık döneminde kurşun yağmurları altında biz okula gidip gelirdik süt kuzusu. Bana cesaret dersi vermeden önce aynaya bir bak.
Bunca yaşanmış acı tecrübelerin ardından gördüğümüz yanlışlıkları, çarpıklıkları elimizden geldiği dilimizin döndüğü kadar anlatmaya, yazmaya çalışıyoruz. Gelecek nesillere ışık tutmaya, geçmişte yaşadığımız anlamsız kavgalardan gençliği uzak tutmaya çalışıyorum. “Mahalle kavgası” yazımızda da buna örnekler verdim. Bu kavgaların kazananları belli, toplumsal olarak kimseye faydası yok. Sorunun kişisel değil sistemlerde ve ahlaki yoksunlukta olduğunu niçin anlamak istemiyorsun?
Adına ne derseniz deyin kapitalizmin tarihi insanlık tarihiyle birlikte yürümüş en eski sistemdir. Başka isimlerle anılıp Cumhuriyet denmesi, demokrasi denmesi bu gerçeği değiştirmiyor. Amerikan cumhuriyetçilerinin demokrasi götürdüğü ülkeleri de gördü yaşlı dünyamız. Batı emperyalizminin iz sürdüğü ülkeler hiçbir zaman bellerini düzeltemediler. Bunu benim gibi sağır sultanlar anladı sen hala anlamak istemiyor kavga istiyorsun.
Gelelim bizim mahalledeki ayağına. Batı emperyalizminin zulmüne bir şekilde karşı durup halklar olarak dur diyebilirdik. Ama bizdeki Allah’la kandıranlar onlardan daha tehlikeliler. Batı emperyalizmi sadece alın terimizi ve emeğimizi sömürüyor veya yerli işbirlikçileriyle sömürtüyor ama bunlar hem dünyamızı hem inandığımız ahiretimizi sömürüp yok ediyor. Hatta batı emperyalistleri bu gerçeği bildiği için bizdeki tarikatlara, cemaatlere ek tarikatlar cemaatler kurdurup bu işi daha profesyonelce yapıyor.
Özellikle bizim de içinde yaşadığımız coğrafya kadim medeniyetlere beşiklik etmiş bir coğrafya. Batı kendi medeniyetini inşa etmeden önce de burada emperyalizm tarzı sistemler vardı. Aslına bakılırsa batı medeniyetinin şekillenmesinde bu coğrafyanın payı büyük. Zira buradaki zulümler ayyuka çıktıkça peygamber ve kitap gönderilmiş ve her defasında peygamberlerden sonra kitabı kendilerine uyarlamayı marifet bilip başarmışlarıdır. Sömürü sistemlerini de bunun üzerine inşa etmişler.
Bütün bunlar ortada ve açık-seçikken hangi isimleri istiyorsun benden? Ak parti ve Erdoğan mı dememi bekliyorsun? Veya diğerleri, ne fark eder ki? Ya da tarikat ve cemaatler. Bunların hepsinin toplumda karşılığı varsa ortaya kavgadan başka bir şey çıkmaz senin tezlerinle. Ben kavga istemiyorum, kan ve gözyaşı istemiyorum. Bu coğrafya da yeterince kan ve gözyaşı aktı ve akmaya da devam ediyor. Ben insanlığın yeniden inşası için uğraşıp ter döküyorum. Git kavganın kendi mecranda yap, ilişme bana. Ben efendi efendi sorunları da çözüm yollarını da burada paylaşıyorum. Anlamak istemiyorsan kendin bilirsin, zorla kimseye bir şey anlatmıyoruz. Anlamak isteyen anlar anlamayan da kendi bilir.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…
