Veliaht Prens için çember daralıyor

Konuşmasına Mevlid Kandili vurgusuyla başlayan Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle: 

"Müslüman coğrafyası buhrandadır, haksızlık ve adaletsizlikler yoğunlaşmıştır... Vahim bir adaletsizlik döngüsü İslam toplumlarını kasıp kavurmaktadır... Şehvet, servet ve şöhret batağına saplanmış İslam coğrafyasındaki krallara bakınız... Müslüman kisvesi altında en vahşi cinayetleri gözünü kırpmadan işleyen biz azınlık var...

Kaymak tabakanın İslam adına ahkam kesmesine itiraz ne zaman yükselecektir. Herkesin hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı vardır... Ölen hep Müslümandır, öldüren Müslüman geçinenlerdir. Ortadoğu harap ve bitaptır. Sorunların hepsinin ortak paydasına, Hz Peygamberin mesajlarına ilgisizlik ve münafıkça yaklaşım vardır. Allah dostları suskun, durgun; alimler sükut içindedir. Hikmet sahibi zatlardan iz ve eser yoktur. 

İslam toplumlarını pençesine alan kargaşa ve karmaşa nereye kadar sürecektir? Bugünkü yetimin, madur ve mazlumların hakkı ve hukuku nasıl korunacak?.. Ne yazık ki İslam dünyası eşitsizliğin, adaletsizliğin ve ölçüsüzlüğün tam ortasındadır. Bir başka tehlikeyse İslamiyetin terörle anılmasıdır. Bu, kaygı verici bir isnat, korku verici bir iftiradır... İslam coğrafyası terörle teslim alınmak isteniyor. 

Ortadoğu'da sürüdürlen kavganın temelinde paylaşım kavgası vardır. İstenen zayıf ve kukla devletlerdir. Terör örgütleri peşpeşe imal edilmektedir. Husumetlerin kaynağında emperyalist vandallık bulunmaktadır. İslam ülkeleri de adeta felç geçirmiş gibidir. Sözde kral ve emirler için önemli olan halkları değil saltanat çıkarlarıdır. Lafı geldiğinde herkes terörü kınamaktadır ama kazın ayağı hiç de iddia edildiği gibi değildir. Suçüstü yakalanmışlardır. Her ülke teröre karşı ise teröristlerin yaşama şansı olamayacaktır.

Sınırımız öte ucundaki terör örgütlerine tırlarca silah verenleri nereye koyacağız. Caniler ekmek alır gibi silah almaktadır... Körfezdeki dolar milyarderleri teröristlere yapılan silah satışlarını finanse edecek kadar onurdan mahrumdurlar. Ortadoğu'nun omurgası çökmüştür, buradaki ülkelerin bağımsız karar almaları imkansızlaşmıştır. Bir yanda petrol ve dolar içinde yüzen küçük bir zümre, diğer yanda demokrasi ve özgürlük için mücadele eden milyarlar. Bu durum hepimizi kara kara düşündürmelidir."

CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ

"Günlerdir Cemal Kaşıkçı cinayeti konuşuluyor. Kaşıkçı olayı uluslarası bir boyuttadır, ezberleri bozmuştur. Birçok soru işareti vardır ortada. Suudi Arabistan yönetiminin cinayeti örtbas girişimleri Türkiye'nin ortaya koyduğu dellliler sayesinde çürütülmüştür... Suudi yönetiminin kimleri sallandırıp kimleri kurtaracağı bize göre muammadır. Cinayetin baş azmettiricisi olarak ismi sık sık zikredilen Veliaht Prens, üst komisyonun başına getirilmiştir. Bu durum tam bir çelişki yumağıdır.

Suudi yönetimi cinayetin asıl sorumlularını ortaya çıkarmmaştır. Riyad yönetimi infaz timinin tamamı hakkında yargılama yapmamıştır; kapalı devre bir süreç işletilmiştir. Sanal bir makemeyle cinayeti karartma yoluna gidilmiştir. Türkiye'yle somut bir işbirliği girişiminde bulunmamışlardır. Caniler bellidir, olayın iki ayrı ses kaydının varlığı da bellidir. Saklanacak ne kalmıştır?.. Türkiye'ye cinayet aletleri ve adli tıpçılarla intikal eden katiller ortadadır.

Kutsal toprakları hakimiyetinde tutan bir ülke nasıl bu duruma gelmiştir. Usame Bin Ladin zihniyetinden ne farkı kalmıştır. Türkiye cinayet üssü olarak ne hakla kullanılmıştır. Veliaht Prens için çember daralmakta, kaçış ve kurtuluş yolları kapanmaktadır... Karanlık ilişkiler kuran, emperyalistleri arkalayan bir şahıs nasıl oluyor da ilahi ilhamlara mashar olabiliyor... Bundan sonra hac farizasının güvenli bir şekilde yapılacağına nasıl inanalım, Muhammedi ahlaka zulmeden yok sayan bir anlayışa ne diyelim.  Suudi Arabistan yönetimi İslam coğrafyasını parçalama işine adeta memur edilmiştir. 

Kaşıkçı'nın öldürülme emrini Presn Selman'ın verdiği söylense de ABD Başkanı Trump bunu görmezden gelmiştir. ABD bölgemizde kaos, İslam ülkelerinde çatışma arzulamaktadır ve bu nedenle Suudi Arabistan'a ihtiyacı vardır. Her ne pahasına olursa olsun cinayetin asıl azmettiricilerini saklamak zorundadır..." 

'CUMHUR İTTİFAKI' VURGUSU: İZİN VERMEYECEĞİZ

"FETÖ/PKK işbölümü yapmış ortaklar pusuda bekliyorlar. Türkiye üzerinde yeni bir hain deneme, yeni bir şer oyun planlanıyor. Ekonomideki sorunları siyasal tepkiye dönüştürmek ve 31 Mart seçimleriyle ilgili maksatlı bir hazırlık yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin üzerinde tehlikeli polemikler tetilklenip, provokasyonlar tertipleniyor. Buna izin vermeyeceğiz. Zillet ittifanın tuzaklarını yine kökünden bozacağız. 'Atatürk ilah değildir' ve ' Atatürk benim ilahımdır' diyen provokatörler sabırları zorluyor. Şunu çok iyi bilsinler ki, Türk milleti şiddeti ne olursa olsun her ihaneti, rezaleti ve felaketi yerle yeksan etmeye hazırdır..."