9889,04%1,77
32,57% 0,27
34,99% 0,08
2459,92% 0,99
4013,30% 0,54
Vanda meydana gelen ikinci depremden sonra çadır bulamayınca eşi ve 5 çocuğuyla birlikte İzmitteki yakınlarının yanına sığınan Nurettin Titiz, yardım almak için gittiği vakıf müdüründen fırça yedi.
Van'da 23 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde meydana gelen iki ayrı depremde yaklaşık 700 vatandaşımız hayatını kaybederken, yüzlercesi yaralandı. Binlerce konutun yıkıldığı veya hasar gördüğü Van'da kış mevsimiyle birlikte barınma sorunu ortaya çıktı. Dağıtılan çadırların yetersiz ve yazlık olması bölgede büyük sorun oluşturdu. Soğuktan korunmak ve kış mevsimini atlatmak için birçok aile Türkiye'nin farklı illerindeki yakınlarının yanlarına sığınıyor. Kimi de kamu kurumlarının misafirhanelerine yerleştiriliyor. Van'daki ikinci depremde kendisine ait evi ağır hasarlı duruma geldikten sonra çadır da bulamayan Nurettin Titiz, eşi Müyesser ve çocukları Merve (13), Ozan (12), Eylem (9), Berçem (7) ile Afşin(4)'i alarak İzmit Topçular Mahallesi'nde oturan amcasının oğlunun evine sığındı.
ÇADIR BULAMADILAR
Van merkezde inşaatlarda çalışarak geçimini sağladığını belirten Titiz, depremden sonra çadır bulamadığı için ağır hasarlı evde oturmaya devam ettiğini söyledi. Titiz, “Depremde evimiz ağır hasarlı duruma geldi. Eşim ve 5 çocuğumla birlikte sokakta kaldık. Çadır bulamadım, mecburen ağır hasarlı evimde kalmak zorunda kaldım. Sonra İzmit'teki yakınlarımın yanına sığındım.
"EVDE ELEKTRİK SU YOK"
İzmit Topçular Mahallesi'ndeki yakınımın evinin alt katında kalıyorum. Evin elektriği yok, suyu akmıyor. Cebimde kuruş para yok, amcamın oğlu ve komşuların yardımıyla ayakta kalıyorum. 5 çocuğum var, 4'ü okula gidiyor. Topçular İlköğretim Okulu'na yazdırdım. Okulda kitap ve diğer ihtiyaçları istemişler, param olmadığı için veremedim. İşim yok. Perişan bir vaziyette yaşıyoruz. İzmit'e gelirken valilik kaydımızı yaptı. O zaman valilik bize 450 TL para verdi.
"NEDEN GELDİNİZ" DEDİLER
Topçular Mahalle Muhtarlığı'nın önerisiyle, İzmit Kaymakamlığı'nda bulunan yardım vakfında dağıtılan kömürlerden yararlanmak üzere eşimi gönderdim. Eşim Müyesser, vakfa gitti. Vakıf müdürü eşime, “Senin eşinin sigortası var, kömür veremeyiz” diyerek geri çevirdi. Eşim, Van'dan geldiklerini ve kömüre ihtiyaçlarını bulunduğunu söyleyince kızdı. Neden buraya geldiğini sorakak fırçaladı.
"KÖMÜR VERMEDİLER"
Eşime sert çıktı, azarladı, herkesin yanında, “Biz de deprem gördük, yaşadık ama başka şehirlere gitmedik. Siz niye buraya gediniz?' dedi. Van'da inşaatta çalışırken sigortalıydım. Vakıf müdürü bilgisayar sistemine baktığında benim sigortalı olduğumu görünce sosyal güvencem var diye eşime yardım etmiyor, kömür vermiyor.
"KEŞKE GELMESEYDİK"
Vakıf müdürünün bu tavrı bizi çok üzdü. Keşke gelmeseydik. Daha fazla perişan olduk. Evde soba kurduk, çevreden topladığım tahta parçalarıyla sobayı yakıp ısınıyoruz. Çocuklarımın burada da üşümesini istemem. Çocuklarım kara kışta zarar görmesin, üşümesin diye çıkıp buraya geldik. Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Kimse iş de vermiyor. Eve ekmek alamıyorum. Komşuların yardımıyla çocuklarımın karnını doyuruyorum.
"KIŞ BİTSİN DÖNERİM"
Van'da kara kış bitsin geri dönerim. Burada asla kalmam. Benim memleketim gibisi yoktur. Üç dört ay bir iş bulmak istiyorum veya bu kentin büyükleri bana iş versin. Çocuklarımın karnını doyuracak kadar maaş alayım yeter. Çocuklarım için çırpınıyor ve üzülüyorum. İşsiz güçsüzüm. Çocuklarımın gözlerine bakamıyorum. Ne olur yardım edin” diye konuştu.