9716,77%-0,05
32,47% -0,21
34,93% 0,38
2438,49% 0,65
3991,84% -0,04
Kocaelideki ülkücüler, 8 Şubat günü Ülkü Ocakları Genel Merkezince düzenlenen Türk Gençlik Çalıştayına, akabinde de 9 Şubat günü Ankara Arena Spor Salonunda gerçekleştirilen Türk Gençlik Kurultayı ve Şölenine Kocaeli Ülkü Ocakları olarak katıldı.
Türk Gençlik Çalıştayı ülkemizin dört bir tarafından Ankara’ya gelen lisans ve yüksek lisans öğrencisi 160 ülkücü arkadaşımızın katılımıyla dört oturumda ele alınan;
• Türk Gençliği ve Terör,
• Türk Gençliği ve Milli Kimlik,
• Türk Gençliğinin Sosyo-Ekonomik Sorunları,
• Türk Gençliğinin Tarihi Süreçteki Misyonu ve Vizyonu,konularında ortaya konulan çözüm önerileri 2 panel oturumunda 8 katılımcı tarafından tebliğ edilmiştir. Bu çalıştaya Kocaeli Ülkü Ocaklarını temsilen Ozan Ger ve Zafer Kılıç katılarak fikirlerini aktarmış ve çözüm önerilerine katkıda bulundular. 4 Oturum 40 Ülkücü “ sloganıyla düzenlenen Türk Gençlik Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi 9 Şubat Türk Gençlik Kurultay’ında Genel Başkanımız Sayın Olcay KILAVUZ tarafından ilan edildi. Bildirgenin başlıklar altında özeti şu şekildedir;
“Türk Gençliğinin Tarihten Günümüze Üstlendiği Misyonu ve Vizyonu” Kültürde süreklilik bağlamında, modern zamanın ruhuna uygun gençlik vizyonumuz neler olmalıdır sorusu ekseninde, bilimde, sanatta edebiyatta, sinemada hayatın her alanında; çok yönlü, kendisini ispat etmiş, ülkü şuuruyla dolu gençliğe rol modeller üretilmesi kararlaştırılmıştır.
“Geçmişten Günümüze Türk Kavramı Ve Milli Kimlik Meselesi” Üç kıtaya yayılan bir medeniyeti inşa eden Türk kimliği, tarihsel süreç boyunca kendisini mensubu hisseden her şahsı kapsayacak kadar kucaklayıcı, bölücü odakların idrak edemeyeceği kadar birleştirici ve bütünleştiricidir.Günümüzde bir etnisite seviyesine indirgenmek suretiyle, Türk kimliğinin içi boşaltılmak istenmekte ve bu arzu siyasi iktidar tarafından da teveccüh görmektedir.Türklüğün mukadderatında önemli bir rolü olan Türk gençliği, Türk kimliğini, Ziya Gökalp’ın “dilce, dince, ahlakça, estetikçe müşterek olan yani aynı terbiyeyi almış fertlerden oluşmuş bir topluluktur” tanımından hareketle ifade etmek durumundadır.
Bu açıdan farklılıkları değil, müşterek noktaları ortaya çıkaran bir anlayışla, geleneğine ve tarihine sahip çıkmalıdır. Bu coğrafyada birlikte yaşama iradesi gösteren herkes, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü vazgeçilmez bir düstur olarak vazife edinmelidir.Bu bağlamda tek bayrak, tek vatan, tek dil hiçbir şekilde taviz verilmeyecek değerlerimizdir.
“Türk Gençliği Ve Terör Meselesi“Türkiye’de otuz yılı aşkın süredir devam eden etnik temelli bölücülük faaliyetleri, terör örgütü PKK’nın silahlı eylemleri ile birlikte Türkiye’nin en önemli meselesi olarak devam etmektedir. Bu mesele sadece terör vasıtasıyla değil aynı zamanda sivil toplum, medya ve dış odaklar vasıtasıyla da sürdürülmekte, toplum siyasi ve sosyal alanda baskı altına alınmaktadır.Mevcut siyasi iktidar, güvenlik güçlerinin bölücü terör örgütüne karşı otuz yılı aşkın süredir yürüttüğü başarılı mücadeleyi hiçe sayarak, bebek katili, İmralı’daki cani, Abdullah Öcalan ile müzakere masasına oturmuştur. Mevcut siyasi iktidarın bu tutumuna ana muhalefet partisi ve terör örgütünün siyasi uzantısı BDP, sözde demokrasi havarisi kesilen bazı sivil toplum örgütleri, ana akım medya ve yandaş medya da destek vermektedir.Sözde demokratik açılım, özde PKK açılımı adı altında yürütülen bu proje; barış, demokrasi ve insan hakları gibi evrensel ilkeler çerçevesinde değerlendiriliyor olsa dahi, esasında gelinen noktada iktidar, bölücü terör örgütünün taleplerini yerine getirme hususunda akıl almaz bir gayret sarf etmektedir.Bu açıdan, açıkça görülmektedir ki; Türk devleti iktidardaki siyasi irade tarafından eli kanlı teröre boyun eğmek zorunda bırakılıyor. Bütün bunlara rağmen teslimiyet sürecine karşı olanlar, Türk milletinin sessiz çoğunluğunun gür sesi olan Türk milliyetçileridir.Teslimiyet sürecine karşı olan Türk gençliğinin bu husustaki çözüm önerileri ve beyanları şu şekildedir:
1. Siyasi iktidar, terör örgütüyle hiçbir pazarlık altına girmeden, etkin bir şekilde mücadele kararlığı göstermelidir.
2. Bu mücadele gerek askeri, gerekse sivil alanda aktif, çözüm odaklı ve sorunu öteleyen değil sonuca ulaşmayı hedefleyen şekilde olmalıdır.
3. Bu eksende Türk gençliği süreç içerisinde yaşanması muhtemel hiçbir provokasyona alet olmadan, özellikle üniversitelerin içinde çöreklenmeye çalışan hain odaklara fırsat vermeden, Ülkenin sahibinin Türk milleti olduğunun bilincinde, devletin ve milletin bekası için üzerine düşen sorumluluğun farkında olarak hareket etmelidir.
4. Türk Gençliği, Türk devletinin teröre boyun eğmemesi uğruna; kendisine Anayasamız tarafından verilen bütün hakları kullanarak, demokratik tavırlar çerçevesinde mücadelesini azim ve kararlılıkla sürdürecektir.
5. Türk Gençliği, kendisine yüklenen tarihi misyonun idraki ile sessiz çoğunluğun sesi, çaresizlerin çaresi, son nefer, son nefes ve son kale olarak bu sürece dair söyleyeceği son sözü kendi bünyesinde saklı tutmaktadır.
6. Geleceği karanlık görerek, azmi bırakıp alçakça ölümlere sürüklenmeyecek, Türk milletinin bekası için gereken her türlü fedakârlığı, geçmişte yaptığı gibi gelecekte de yapacak azim ve kararlılıktadır” denildi.