Türkiye'ye sığınan kadınlar birbirlerine umut oluyor

"Hiçbir şey bir annenin evladını kaybetmesinden daha kötü olamaz"

Mısır'da 2013'teki askeri darbenin ardından 4 yıl önce eşiyle Türkiye'ye gelen avukat İman el-Muhyi (42), dernekte savaş mağduru kadınlara destek verdiğini söyledi.

Dört çocuk annesi Muhyi, 14 yaşındaki kızının Mısır'da kaldığını ve en büyük derdinin kızına duyduğu hasret olduğunu dile getirdi.

Yaşadığı dil sorunu nedeniyle Türkiye'de avukatlık yapamadığını belirten Muhyi, dernekte özellikle Suriyeli kadınlara yönelik psiko-sosyal destek çalışmalarında etkin şekilde yer aldığını anlattı.

"İnsanlar bazen evlerindeki tartışmaları, yaşadıkları ekonomik sorunları anlatıyor. Ben de onlara kızımı dört yıldır görmediğimi anlatıyorum. O zaman bu insanlara kendi sorunları basitmiş gibi geliyor. Bir nevi karşılıklı olarak birbirimizin yaralarını sarıyoruz." diyen Muhyi, şunları anlattı:

"Buradaki Suriyelilerin hikayelerini dinlerken bir çok dramla karşılaşıyorsunuz. Ancak tabi ki hiçbir şey bir annenin evladını kaybetmesinden daha kötü olamaz. Evladını, sevdiklerini kaybeden insanları dinlediğinizde onlarınkinden daha büyük bir acı olmadığını görüyorsunuz. Evet ben de kızımdan uzak, kızıma hasretim ama en azından durumunun iyi olduğunu ve hayatta olduğunu biliyorum."

Gösterdiği misafirperverlik dolayısıyla Türk halkına çok teşekkür ettiğini söyleyen Muhyi, "Biz misafirliğimizi biraz uzattık. Misafir bir gün, iki gün olur ama ne yazık ki bizimki biraz uzadı. Ancak Türk halkının yüzde 99'u bizlere çok iyi davrandı ve davranıyor. Sıradan insanların, bize yardım etmek için yaptıklarını anlatmaya gücüm yetmez. Türk halkına büyük bir teşekkürü bir borç biliyorum." ifadelerini kullandı.

Savaşta en çok acıyı kadın ve çocuklar yaşadı

Suriyeli Psikolog Selva Sultan (34) da ülkesindeki acımasız savaştan kaçarak sığındığı Türkiye'de yine kendisi gibi savaş mağduru kadınlara psikolojik destek sağlıyor.

Suriye'deki savaşta özellikle kadın ve çocukların büyük acılar ve dramlar yaşadığını ifade eden Sultan, 2014'te ülkesinden kaçarak Türkiye'ye sığındıklarını anlattı.

Türkiye'ye geldiklerinde en çok dil konusunda zorlandıklarını dile getiren Sultan, şimdi yaşadığı tecrübeleri dernekte paylaştığını söyledi.

Kadın sığınmacılara psikolojik destek verdiğini aktaran Sultan, onları motive ederek olumlu şeylere yönelttiğini ifade etti.

Sultan, "Kadınların yaşadıkları tüm zorluklara rağmen pes etmemeleri hayata tutunmaları gerekiyor. Ailenin bel kemiği kadınlar. Kadınlar, kendilerini geliştirmenin yollarını arayarak hem ailelerine hem de diğer insanlara yardımcı olmalı." diye konuştu.

Türk halkının kendilerine son derece iyi davrandığını söyleyen Sultan, "Zor zamanlarımızda Türkiye bize sahip çıktı ve pek çok imkan sağladı." dedi.

"Başkalarının ruhlarını iyileştirmeye çalışırken, kendinizin de iyileştiğini hissediyorsunuz"

Türkiye'ye sığınan kadınlara psikolojik destek veren gönüllülerden biri de 29 yaşındaki Faslı Meryem Cevvar.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde eğitim almak için birkaç yıl önce Türkiye'ye gelen Cevvar, dernekte savaş mağduru kadınlara destek amaçlı psiko-sosyal faaliyetlerde aktif şekilde rol aldığını ifade etti.

"Kadınlar çok güçlü ve cesur olsun. Onları hiçbir şey korkutmamalı. Kadınlar kendilerine umut verecek işlere yönelmeli." diyen Faslı sosyolog, şunları kaydetti:

"Burada görüştüğümüz kadınlara hayata olumlu bakmalarını sağlayacak telkinlerde bulunuyoruz. Onların yaşama tutunmalarına yardımcı olacak birtakım etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Savaşın yıktığı kadın ruhlarını onarmak ve onların motivasyonları artmış şekilde buradan ayrıldığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Başkalarının ruhlarını iyileştirmeye çalışırken, kendinizin de iyileştiğini hissediyorsunuz."

İstanbul'da 2015 yılında kurulan ve Ankara, Mersin ve Hatay'da şubeleri bulunan Mülteciler ve Sığınmacılarla Yardımlaşma Dayanışma ve Destekleme Derneği (MSYD-ASRA), uluslararası ve geçici koruma altındaki dezavantajlı gruplara yönelik psiko-sosyal destek faaliyetleri yürütüyor.

Dernek çağrı merkezi ve sağlık özel ihtiyaç fonu ile tüm Türkiye'deki ihtiyaç sahibi, geçici koruma altındaki ve yerel dezavantajlı gruplara yönelik de faaliyetlerde bulunuyor.

 AA