9455,59%-0,72
32,59% 0,37
34,78% 0,16
2496,79% 0,51
4168,04% 0,00
Anadolu Ajansı abonelerine önemli bir haber duyurdu: Türkiye'nin 24 Ağustos'ta başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı'nda iki haftadır savaş uçakları operasyonlara katılmıyor.
Türkiye'nin 24 Ağustos'ta başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı'nda iki haftadır savaş uçakları operasyonlara katılmıyor. Güvenlik uzmanlarına göre, Suriye'deki hava savunma sistemi Türk uçaklarına kilitlendi ve yeni bir kriz çıkmasını istemeyen Türkiye jetleri uçurmamaya başladı.
FIRAT KALKANI 77. GÜNÜNDE
IŞİD başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve koalisyon güçlerine destek vermek için Suriye'nin kuzeyine yönelik 24 Ağustos'ta başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı 77. gününe ulaştı.
UÇAKLAR SON DÖNEMDE HAREKATLARA KATILMIYOR
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, harekatın uygulanması konusunda son iki haftada bazı önemli değişiklikler yaşandı. Daha önce terör örgütü hedeflerine yönelik hava harekatlarına katılan Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait uçaklar, son dönemde bu harekatlara katılmamaya başladı.
'YERDE BEKLER' UÇAK GÖREVLENDİRİLDİ
Türk Silahlı Kuvvetlerinden Fırat Kalkanı Harekatı'na yönelik gerçekleştirilen bilgilendirmelerde söz konusu durum, "Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar tarafından hava harekatı icra edilmemiş, ani çıkacak hedeflere yönelik olarak, 'yerde bekler' uçak görevlendirilmiştir." ifadeleriyle aktarıldı.
"BATI, YPG'Yİ APARAT OLARAK KULLANIYOR"
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Batı dünyası IŞİD'i gerekçe göstererek YPG'yi aparat olarak kullanıyor." dedi.
Terör örgütü PKK/PYD'nin Batı dünyası tarafından kollandığını ve donatıldığını ifade eden Ağar, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin 160-200 PKK'lıyı etkisiz hale getirmesi aslında çok önemli bir cevaptı. Bundan rahatsız olan sadece ABD değil, aynı zamanda Suriye merkezi hükümeti de bir şekilde rahatsız oldu ve bizim uçaklarımıza kilitlenmeye başladılar. Suriye'den hava savunma sistemleriyle bizim uçaklarımıza kilitlenmeye başladıktan sonra uçaklarımız uçmamaya başladı. Yeni bir kriz istemedi Türkiye. Bana kalırsa bu noktada da doğru yaptı."
"EN RİSKSİZ SİLAH SİSTEMİ SEÇİLİYOR"
Güvenlik uzmanı Mete Yarar ise harekat kapsamında hava desteğinin genellikle koalisyon uçaklarınca sağlandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Burada önemli olan hangi hedefe kimin ateş edebildiği ile ilgili bir sistem. 'Koalisyon uçakları rahatlıkla uçabiliyor, Türk uçakları uçamıyor' şeklinde bir mantaliteden kaynaklanmıyor. Bence Hava Kuvvetlerinin seçilmemesindeki en önemli sebeplerden bir tanesi, risk faktörlerini değerlendirerek en kolay hedefi ateş altına alabilecek ve en risksiz silah sistemi seçiliyor. Bu durum da bütün silahlı kuvvetlerin düşünce mantığında çok doğru bir mantıktır."
"BATILI ÜLKELER RAHATSIZ OLMUŞ OLABİLİR"
Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş da Rusya'nın Suriye'de etkili olduğunu ve bölgeye yerleştiğini belirtti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Suriye'nin kuzeyindeki harekat kapsamında muhalif unsurları desteklediğini, harekatın bu unsurlar tarafından icra edildiğini vurgulayan Karakuş, Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı savaş uçaklarının 160-200 arası terör örgütü PKK/YPG üyesini etkisiz hale getirmesinin batılı ülkeleri rahatsız etmiş olabileceğini söyledi.
