9722,09%0,80
32,50% 0,02
34,82% 0,15
2424,26% 0,06
3994,55% 0,00
Yeniden refah partisi Çayırova İlçe teşkilatının düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulunuldu.
Yeniden refah partisi Çayırova İlçe teşkilatının düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunuldu.
İşte o açıklama.
Umuyorum Ramazan ayında Müslüman coğrafyasında en üst düzeyde ortaya çıkan paylaşma, merhamet ve nefis terbiyesinin tüm yıl ve yaşam boyunca muhafaza edilmesini başarabiliriz.
Sizlerle kongremizi yaptıktan sonra ilk kez buluşuyoruz. Rabbim iyi şeyleri paylaşmak için sık sık buluşmayı bizlere nasip etsin.
Partimizi kurduktan sonra yapmış olduğumuz kongrede, seçime katılamadığımızdan dolayı belediye meclisinde üyemiz olmayacak ama biz ilçe belediye meclis oturumlarına dinleyici olarak katılıp şimdilik muhalefet görevimizi basın yoluyla yapacağımızı beyan etmiştik.
Yeniden Refah Partisi olarak iyi yapılanlara teşekkür edeceğimizi, yanlış bulduklarımızda hataları ortaya koyup, çözüm metotları önereceğimizi bildirmiştik.
Ha keza bu minvalde geçen ay belediye meclisinde görüşülüp karara bağlanan konuların bir kısmı hakkında belediye meclisine teşekkürlerimizi basın aracılığı ile bildirmiştik.
Fakat bu ilk toplantımızda üzülerek söylüyorum ki, sıkıntılı konular hakkında görüşlerimizi bildireceğiz.
03,06,2019 tarihinde belediye meclis toplantısında görüşülen ve karara bağlanan konularda sıkıntılı gördüğümüz önemli hususları siz değerli basın mensupları vasıtasıyla Çayırovalı vatandaşlarımıza duyurmak boynumuzun borcudur.
BELEDİYE KAYNAKLARIMIZ VE HİZMETLER
Çayırova belediyemizin şu an güncel borcu, 147 milyonu aşmıştır. Bunu toplantıda sn Çiftçi, verilen soru önergesine cevaben beyan etmiştir.
Bu borcun dağılımı şu şekildedir.
24,742,000 tl ilyasbey vergi dairesine,
49,451,000 tl sgk ve emekli sandığına,
2,155,000 tl Marmara kalkınma ajansına,
234,523 tl belediyeler birliğine, vs
Belediyenin kaynaklarının kısıtlı olduğu aşikar. Belediyenin gelir kaynaklarının çok kısıtlı olduğu, belediyenin bağışlar yolu ile ayakta tutmaya gayret edildiği de bilinen bir gerçek.
Bu durumda kendilerine soruyoruz,
Bu 147 milyon lira borcu halktan bağış alarak mı ödeyeceksiniz.
Ve bunun yanında yapılması gereken belediye hizmetlerini hangi kaynakla yapacaksınız?
AK PARTİLİ VAKIF VE DERNEKLERE FİNANSMAN
Bunun haricinde bir diğer önemli sorun ise;
Bir önceki dönemde ülkemizin hemen hemen tüm ak partili belediyelerde olduğu gibi tügva ya yapılan maddi yardımlar konusudur.
Çayırova belediyesi sn Şevki Demirci döneminde Tügvanın çayırova şubesine aylık 6,150 tl kira bedelleri ve 17,500 tl reklam gideri, belediye bütçesinden ödenmiştir.
Kendi yandaşı olan vakıf ve derneklere astronomik kira bedelleri ve çeşitli harcamaların belediye kaynaklarından aktarılması her ne kadar belediye meclisi kararı ile kanunlara uygun olsa da etik değildir.
Tabi ki belediyemizin kamu yararına çalışan dernek ve vakıflara destek olması taktire şayan bir durumdur. Fakat bu destekler adalet kuralları çerçevesinde olması kaydı ile.
Sadece Tügva ya bağış yapılması diğer kamu yararına çalışan dernek ve vakıflara nazaran kıyas kabul etmeyecek biçimde farklılığı mevcut kanunlar yönünden uygun olsa bile kesinlikle etik değildir. Belediyenin dernek ve vakıflara aylık bir bütçe belirleyip bu bütçeyi eşit miktarda tüm kamu yararına çalışan derneklere yapılması gereklidir. Daha önceki dönemde yapılan bu yanlışın bu dönemde de devam ettirileceği sayın çiftçi tarafından deklare edilmiştir.
Belediyeye mesaisine gelirken, içme suyunu evinden getirdiği bilinen sayın Çiftçinin, kendinden önceki dönemde etik olmayan bir şekilde Tügva ya yapılan bu yardımları devam ettirmek için kamu kuruluşlarına maddi yardım maddesinin arasına sıkıştırarak bu vakfa yardımı devam ettireceğini mecliste beyan etmesi başkanın kendisi ile çelişmesi olarak değerlendirilecektir.
Biz Yeniden Refah Partisi olarak bu kararı Sn Çiftçi nin tekrar gözden geçirmesini diliyor ve konuyu kamuoyunun takdirine sunuyoruz.
SEMT PAZARLARI MESELESİ
Daha önce semt pazarlarının sokak ve caddelerden sabit pazara alınması kararı çağdaş belediyecilik anlayışı gereği alındığı halde yine caddeye geçici çözüm olarak pazaryeri kurulması kararı verilmiştir.
Bu konuda geçici çözüm olarak, eskiye dönülmesi yerine belediyenin kalıcı çözüm bulunana kadar sözü geçen bölgede tanzim satış noktası kurulmasının daha uygun olacağı kanaatindeyiz.
İLÇEMİZDE YAŞADIĞIMIZ YANGIN FELAKETİ
Bilindiği gibi Çayırovamızın Cumhuriyet mahallesinde bir Textil işletmesinde elim bir yangın felaketi yaşanmış ve ilk belirlemelere göre 4 işçi hayatını kaybetmiş ve 6 yaralı hastaneye kaldırılmıştır. Olayın gerçekleştiğini duyar duymaz İl Başkanımız Sn Mehmet ARAS ın talimatıyla ilçe yönetimimizden bir heyet oluşturduk.
Heyet üyelerimiz;
Seçim ve hukuk işleri başkan yardımcımız Avukat Şerafettin KAYA,
Ar-ge birim başkan yardımcımız İş Güvenliği Uzmanı Mesut KARTAL,
Eğitim işleri birim başkanımız sendika temsilcisi Müslüm ÇELİK,
İlçe sekreterimiz Adem YILDIZ,
İlçe yönetim kurulu üyemiz Mete Kader KURDAL.
Olay yerine bu heyet ile intikal ettiğimizde İtfaiye ekiplerinin soğutma çalışmaları devam ediyordu. Bu soğutma çalışmaları sırasında görgü şahitleri, çalışanlar ve onların yakınlarından edindiğimiz bilgiler bizleri dehşete düşürdü.
İfadelere göre olay anında işletmede 20 işçinin çalıştığını ve tamamının Suriyeli ve afgan mültecilerden oluştuğunu ve bu çalışanların tamamının sigortasız çalıştığını, iş sağlığı güvenliği ile ilgili eğitimleri almadığı iddiaları ortaya çıkmıştır.
Olay yerinde, işletmede çalışan, çalışan yakınları ve olayın görgü tanıkları ile heyetimizin yapmış olduğu görüşmelerde işçilerin sigortalı olup olmadığını sorduk sigortamız yoktu dediler. iş güvenliği eğitimi verildi mi diye sorulan soruya da maalesef hayır almadık cevabını verdiler.
Heyetimizde bulunan İlçe yönetimimizden hukuk işleri başkan yardımcımız Avukat Şerafettin KILIÇ, mültecilerin yasal yollarla çalıştırılması ile ilgili heyetimize verdiği bilgiye göre;
Devletin bu kişilere geçici koruma kartı verilmesi gereklidir.
Sgk ya kayıtlı her 10 türk işçiye karşılık 1 mülteci çalıştırılması ve bunlara da çalışma bakanlığından çalışma izni alınarak sigortalanarak çalıştırılması gerektiği fakat bu yaşanan olayda ne izin alındığı ne de sigortalandığını ve bu durumun detaylı incelenerek iddiaların soruşturulup bir daha böyle olaylarla karşılaşılmayacak şekilde caydırıcı cezai müeyyidelerin uygulanması gerektiğini belirtti.
Yine heyette bulunan İlçe yönetimimizden Ar-ge birim başkan yardımcımız iş güvenliği uzmanı Mesut KARTAL ın olay üzerine yapmış olduğu değerlendirmesi ise daha dehşet verici.
Türkiye genelinde 1 milyon göçmen ve mülteci çalışma hayatındadır.
2018 yılında iş kazası sebebiyle ölüm sayısı 2000 i aşmıştır ve bu sayının 100 kişisi göçmen ve mültecidir. Ülkemizde yasal izinler alınarak sigortalı çalıştırılan göçmen ve mülteci işçilere temel iş güvenliği, işbaşı eğitimleri ile alakalı bir düzenleme yoktur. Ancak Türkçe verilebiliyor ve maalesef bu işçilerin büyük bir bölümü bu eğitimleri tam olarak Türkçe bilmediğinden anlayacak ve kavrayacak şekilde bu eğitimleri alamıyorlar.
Dolayısı ile eğitimini kağıt üzerinde alarak tamamen can güvenliğini hiçe sayarak iş kazalarına sebep teşkil edecek şekilde çalışılıyor.
Bu temel eğitimleri alamadıklarından yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmadan işyerinin ve işin tehlikelerinden habersiz şekilde çalışılmasına göz yumulmaktadır.
Bu işçiler aynı zamanda yangın tüpü kullanımı, acil çıkış noktaları, levhalar, yangın ve acil durumlarda yapılması gerekenler hakkında bilgi sahibi olamamaktadır.
Göçmen ve mültecilerin iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ile ilgili kanuni düzenlemelerin yapılması,
Göç idaresi genel müdürlüğü tarafından sanayi merkezi olan bölgemizde bir ilçe çalışma grubu oluşturulması,
Aile Çalışma ve sosyal hizmetler bakanlığı tarafından işletmelerin iş sağlığı ve iş güvenliği denetimlerinin artırılması,
2012 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı iş sağlığı ve iş güvenliği kanununun artık işletmelerde tam olarak tesis edilmesi için idari ve cezai yaptırımların uygulanması gerekmektedir.
İş Sağlığı ve işçi sağlığı ile alakalı kanun ve yönetmelikler bu durumu ortadan kaldırılacak şekilde yeniden revize edilmelidir.
İtfaiye yetkililerinden edindiğiniz bilgiler de bizi üzmüştür.
Yetkililer heyetimize yaptıkları açıklamada; bu ölçekte bir işletmenin bu tür olaylarda müdahale yeteneğini en üst seviyede sağlayabilmek adına hidrant sistemlerinin mevcut olduğu sanayi bölgelerinde olması gereklidir dediler.
Dışarıdan gelen ve bize misafir konumunda bulunan Suriyeli ve Afganlar muhacirdirler.
Biz de ensarlık görevimizi bu minvalde yapmamız gereklidir. Madem bu kişilere kucak açtık gereğini yerine getirmemiz peygamberimiz Hz Muhammed (sav) in bize miras olarak bıraktığı ensar muhacir münasebetini sağlamalıdır.
Heyetimizin bu saptamalarından ortaya çıkan gerçek şudur ki; 20 insanın olay anında çalıştığı ve bu 20 kişinin 16 sının tahliyesinin gerçekleştiği 1 i afgan, 3 suriyeli, 4 mültecinin yanarak feci şekilde can verdiği, 6 kişinin hastaneye kaldırıldığı.
Denetimsiz, merdiven altı, insan hayatının hiçe sayıldığı bu elim kaza hem kamu ve hem de halkımız olarak bizlerin alması gereken dersler olduğunu göstermektedir. 21 yüzyılda Çayırova gibi sanayinin başkenti konumunda olan bir yerde bu denetimsizliğin ve bu ihmalin hesabını kim verecek. Çalışma bakanlığımız bu bölgelerde denetim yapmıyor mu? Daha önce Soma da, Tersaneler bölgesinde, Esenyurt çadır yangını vb olaylarda yaşadıklarımızı tekrar tekrar yaşamaya maalesef devam ediyoruz.
Olayın ciddi bir şekilde araştırılıp, soruşturulup gerekli yaptırımların caydırıcı nitelikte uygulanması, yasalardaki eksikliklerin bir an önce gerekli şekilde düzeltilmesi elzemdir.
Bu vesile ile olayda şehit olan işçilere ALLAH tan rahmet, yakınlarına sabırlar, yaralılara da acil şifalar dilerim.