Mahkeme Heyeti, Palu Ailesi Üyelerinin Akıl Sağlıklarının Araştırılmasını İstedi

Kocaeli'nin Körfez ilçesinde 2008 yılında kaybolan Meryem Tahnal ve kızı Melike Tahnal'ın öldürülmesi ile ilgili olarak tutuklanan 6 kişilik "Palu ailesinin yargılandığı duruşmada, sanıkların akıl sağlıklarının incelenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine karar verildi.

Kocaeli'de 2008 yılında Meryem Tahnal ve küçük kızı Melike Tahnal'ın kaybolması ile ilgili takipsizlik kararıyla kapatılan dosyanın tekrar açılmasıyla Körfez ilçesi Tütünçiftlik sahilindeki alanda kadavra köpekleriyle ceset arama çalışmaları yapıldı. Olayla ilgili süren soruşturmada kayıp Meryem Tahnal'ın babası Harun Palu, annesi Havva Palu, ağabeyi İsa Palu, kardeşleri Fatih Palu ve Ayşe Palu polis tarafından gözaltına alınırken, Palu ailesinin eniştesi Tuncer Ustael ve eşi Emine Ustael ise yaşanan olayla ilgili İstanbul'da katıldıkları bir televizyon programında canlı yayındayken gözaltına alındı. Adliyede işlemleri tamamlanan 7 kişiden baba Harun Palu mahkemece serbest bırakılırken, diğer 6 kişi ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. 6 şüpheli, haklarında açılan davanın duruşması için geniş güvenlik önlemleri arasında Kocaeli Adliyesine getirildi.

"Meryem, Tuncer'in kendisine tecavüz ettiğini söyledi"

Hakim karşısına çıkartılan sanıklar savunmalarını yaptı. Savunmaların dinlenilmesinin ardından duruşmada Meryem Tahnal'ın kaybolduğu dönemde Palu ailesinin kiracısı olan F.K. isimli kadın ile eşi F.K. tanık olarak dinlenildi. Duruşmada konuşan F.K. isimli kadın, "Vicdanım rahat etmediği için şu an konuşuyorum. Ben Palu ailesinin yaşadıkları binada kiracılarıydım. Meryem bir gün bizim evimize geldi. İstanbul'daki evlerinde Tuncer'in kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Bunu kimseye söylememiş. Kaybolmadan önce de Tuncer ile birlikte eve geldiler. Eve çıkmadan Meryem bana eve çıktıklarında kapıyı açık bırakacağını ve kendisinden yardım isteye bileceğini söyledi. Bir süre sonra Tuncer'in Meryem'e bağırdığını duydum. Tuncer, "Çok ayağıma dolanıyorsun, Sizi ortandan kaldıracağım" dedi. Eve Meryem'in altınlarını almaya gelmişler. Daha sonra da ellerindeki siyah bir çanta ile çıktılar. Eşim de Meryem'i ağaca bağlı bir şekilde gördüğünü söylemişti bana. Bahsettiğim olay, sanıkların ve Meryem'in arabada yaşadığı dönemde oldu" dedi.

"Meryem'i sahilde elleri ağaca bağlı bir şekilde gördüm"

Daha sonra tanık olarak dinlenen F.K.'nin eşi F.K. ise , "Ben abimle birlikte sahilde alkol almaya giderken, Meryem'i sahilde elleri ağaca bağlı bir şekilde gördüm. Daha sonra hemen Tuncer'i çağırdım. Neden Meryem'in ellerini bağladığını sordum. O da çok ağır suçlar işlediğini söyledi. O sırada diğer tüm sanıkların da ağacın yakınında bulunan araçta olduklarını biliyordum. Bu olaydan bir ya da iki gün sonra Tuncer ve İsa benim kaldığım eve gelerek kömürlükteki kendilerine ait olan kazma ve kürekleri istediler. Aldıkları kürekleri olaydan iki gün sonra yıkanmış bir şekilde tekrar geri getirdiler. Ben bu sürede hiçbir şeyden şüphelenmedim. Bu olaydan 2 gün sonra evime gelen polis ekipleri Meryem'in yerini bilip bilmediklerimi sordular. Ben de Meryem'in yerini sormak için Tuncer'i aradım. O da elinden kaçırdığını söyledi. Bu olaydan 4 gün sonra biz Tuncer ile Didim'e gittik. Evini benim bir arkadaşımla takas etti. Orada Tuncer, başının belada olduğunu söyledi ve benden kendisine 3 tane cep telefonu sim kartı almamı söyledi. Ben de kendi adıma 3 adet sim kartı olarak ona verdim" diye konuştu.

Sanıkların akıl sağlıklarının araştırılması istenildi

Tanıkların dinlenmesinin ardından sanıkların sözleri dinlendi. Son sözünde Tuncer Ustael, tanıkların sözlerinin gerçeği anlatmadığını iddia ederek, Meryem Tahnal'a cinsel istismarının olmadığını söyledi. Sanıkların son sözlerinden haklarındaki suçları kabul etmemesinin ardından duruşmanın 24 Haziran tarihine ertelenmesine karar veren mahkeme heyeti, tüm sanıkların İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek, akıl sağlıklarının yerinde olup olmadığının araştırılmasını istedi. Tüm sanıkların aynı zamanda tutukluklarının devamına karar veren mahkeme heyeti, ayrıca Harun Palu'nun velayetinin oğlu Fatih Palu'da olduğundan bir sonraki duruşmada tanık olup karar verebilmesi açısından bir kayyum atanması için Sulh Ceza Hakimliğine yazı yazılmasına karar verdi.