Macera dolu yeni bir yola çıktılar

İbrahim Büyükak ile Oğuzhan Koç... 
Bursa'da lise öğrencisiyken arkadaş oldular. 
İbrahim Büyükak, yüksek öğrenimini Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü'nde, Oğuzhan Koç ise  Bursa Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü'nde yaptı.

Üniversiteden sonra İstanbul'a farklı hayallerle gelirken aynı amaç için yol arkadaşlığı yapacaklarını henüz bilmiyorlardı.
BKM Mutfak'ta başlayan ikinci dönem arkadaşlıklarının 'Çok Güzel Hareketler Bunlar' ile eriştiği yol arkadaşlığı 'Yol Arkadaşım' ile taçlandı.

İbrahim Büyükak, senaryosunu yazdığı ve Oğuzhan Koç ile başrolünde yer aldığı 'Yol Arkadaşım'ın  izleyici sayısını bir önceki filmi olan 'Küçük Esnaf'tan 1 milyon 200 bin kişi daha geliştirerek gişesini 2 milyon 60 bine çıkarmayı başardı.

Hal böyle olunca da 'Şeref' ve 'Onur'un macerasına 'Yol Arkadaşım 2' ile kalındığı yerden devam etmek kaçınılmaz hale geldi. Bedran Güzel'in yönettiği, Ezgi Eyüboğlu ve Olgun Toker'in diğer başrollerde yer aldığı filmin gösteriminden sonra İbrahim Büyükak ile Oğuzhan Koç'un davetliler üzerinde bıraktığı etki şu şekildeydi; 'Yol arkadaşını iyi seçmeli insan. Seçemeyenler yol yorgunu olup bitap düşer. Seçebilenler ise İbrahim Büyük ile Oğuzhan Koç gibi yorulmadan başarıya koşar...'

İbrahim Büyükak ile Oğuzhan Koç ile filmin gala öncesinde yaptığımız röportajda yol arkadaşlıkları ve yeni filmleri 'Yol Arkadaşım 2' hakkında açıklamada bulundu. 
Bu arada 'Yol Arkadaşım 2'yi neden izlemeliyim?' sorusuna benden birkaç ipucu: Bir 80'ler, 90'lar sahnesi var ki... Favori sahnem. Ayrıca dönerci sahnesi, 0 oda ev sahnesi, 'Selim Abi'nin sahneleri, 'Şeref'in otomobilden düşme sahnesi, 'Onur'un kurbağa sahnesi, pavyon sahnesi...
Görüldü ki İbrahim Büyükak ile Oğuzhan Koç'un dile getirdiği gibi 'Yol Arkadaşım 2'de ilkine nispeten daha çok aksiyon, daha çok komedi var.

'Yol Arkadaşım 2', çekimlerin bitmesinden kısa bir süre sonra gösterime giriyor. Bu durum sizde hangi duyguları oluşturdu? 
İbrahim Büyükak: Bizim geçen yılki filmimiz de ekim ayında vizyona girmişti. Yine hikâye kendi içinde de bir yıl sonra başladığı için yine ekim ayında girmeyi çok istedik. Ben mayıs ayında evlendim ve türlü telaşlarım oldu. Senaryo yazımı haliyle biraz gecikince çekimler temmuza sarktı. Filmi temmuz - eylül ayında çektik. Gösterime yine ekimde girmeyi istediğimizden dolayı montaj çalışmalarını çekim sırasında yaparak süreci hızlandırmaya çalıştık. İzleyicimizin karşısına çıkmaya hazırız.

Geçtiğimiz sezonun en çok izlenen filmleri arasında olan 'Yol Arkadaşım'ın devamını çekmek üzerinizde bir baskı  oluşturdu mu?
Oğuzhan Koç: 'Yol Arkadaşım'ın devamının hemen çekilip çekilmeyeceği konusundaki soru işaretleri 'Yol Arkadaşım 2'nin konusunun ortaya çıkmasıyla ortadan kalktı ve 'Bunu hemen çekmeliyiz' dedik. Bugün itibariyle aldığımız kararın ne kadar doğru olduğunu vicdanen fazlasıyla hissediyorum. Bence izleyici de aynı fikirde olacak. İlk filmde izleyicinin sevdiği şeylerden kopmamamız gerektiğini her sabah kendimize hatırlatarak 'Bizim filmimiz böyle bir filmdi' diyerek çalıştık.
İbrahim Büyükak: Bir filmden çıkıldığında izleyicide bıraktığı tat her şeyden daha önemli. İlk filmden daha yüksek bir reji ve daha yüksek bir oyunculuk en önemli amacımızdı. Filmin 3 gün önce son halini izledik, vicdanen çok rahatız.

Görünen o ki 'Yol Arkadaşım' uzun soluklu bir seri olacak. Öyle mi?
İbrahim Büyükak: 'Yol Arkadaşım 2'nin finalinde üçüncüye pas atıldığı düşüncesi oluşmuyor. Aslında bu düşünce ilk filmde de yoktu. Filmlerin akıbetini izleyicinin ilgisi ve sevgisi belirliyor. Bizim öncelikli amacımız sadece bu seriyi devam ettirmek değil. Filmin kendi içinde çok iyi bir film olması için elimizden geleni yaptık. O yüzden filmin birincisinden bağımsız olarak da kendi başına iyi bir film olması için gayret ettik. İçimize sinen üçüncü bir hikâye olursa neden olmasın? Biz film çekmekten ve birlikte çalışmaktan keyif alıyoruz. O keyfi de izleyicilerimizle paylaşmak isteriz.

Canlandırdığınız karakterlerle aranızdaki bağlantının ölçüsü ne kadardır?
Oğuzhan Koç: İlk filmde de vardı bu filmde de var. Hatta 'Şeref' ile 'Onur' muzip bir olay yaşadığı için daha çok var. Filmin açılış sahnesi benim birebir kendi hayatımda başıma gelen bir sahne. Filmimiz 'Onur'un müzik yaptığı bir yerle başlıyor. Bunun daha beterini yaşadım. O yaşadıklarımı da yıllardır İbo'ya anlatırdım. İbo da o yaşadıklarımı hikâyede şahane bir yere oturttu. Filmde benim müzik yolculuğumda yaşadığım bir çok şey var.
İbrahim Büyükak: 'Yol Arkadaşım 2'de 'Yol Arkadaşım'a oranla daha çok aksiyon var. Birincisinde de vardı ama ikinci filmde bunun daha çok üzerine koymak istedik. Sahneleri de dublör kullanmadan kendimiz oynamaya çalıştık. Çünkü sahneler ne kadar gerçek gözükürse o kadar da komik olur. Örneğin arabadan düştüğüm sahneyi tamamen kendim oynadım. Tehlikeli sahnelerde yer aldık ama sonucu güzel olunca bütün zorlukları unutuluyor.

Şu ana kadar sinemadan istediklerinizi alabildiniz mi?
İbrahim Büyükak: Hayallerimin de ötesinde mutluyum. Galalara gelirken gözlerim doluyor. 'Yol Arkadaşım 2', hem senaryosunu yazdığım hem de oyuncu kadrosunda bulunduğum üçüncü film.  İlk filmde bir stres vardı. O stres artık tatlı bir heyecana evrildi. Bu işe yazarlıkla başladım. Bu noktaya geldim. Bunun yanı sıra oyunculuk da yapabildiğim için kendimi şanslı ve mutlu hissediyorum.
Oğuzhan Koç: Mesleki olarak çok hırsları olan insanlar değiliz. Canımız ne isterse onu yapmaya çalışıyoruz. Sinema da bunlardan biri. Sinemada daha yolun başındayız.

Sinemada kendi tarzını oluşturduğunuzu düşünüyorum. Bunu düşünmek için erken mi yoksa...
İbrahim Büyükak: İlk filmden itibaren bir tarz oluşturmaya çalışıyoruz. Benim en büyük amacım yazarken de bir tarzımın olması. Sinemada komedinin de bir çok tarzı var. Absürt komedi kara komedi, mahalle komedisi... Bunun birçok versiyonu olabilir. Tarzlar ne kadar çoğalırsa sinemamıza o ölçüde yarayacak. Ben, ilk filmim 'Küçük Esnaf'ta küçük bir insanın hikâyesini anlatmak istemiştim. Sonra bir yol komedisi yapmak istedim. Çünkü her sinemacı, her yazar sevdiği filmler gibi film çekmek ister. Ben yol filmlerini çok seviyorum ve yol filmi yapmak istiyordum. Şu anda kendi tarzımızda bir hikâyeyle izleyicimiz arasında bağ kurduğumuzu düşünüyorum. Filmi izleyen izleyicinin 'Bunların şu tarz komedileri var' ve 'Şöyle adamlar demelerini istiyordum. Bunun oluştuğunu da görüyorum,
izleyicimizle güzel bir sinerji yarattığımızı söyleyebilirim. O yüzden çok mutluyum.
Oğuzhan Koç: Sinema anlamında üretici İbo olduğu için onun söylediklerini klavuz olarak kabul ediyorum. Sinemada kendimize has bir şeyler yaptığımızı düşünüyorum. Sinemada son zamanlarda aynı şakalar aynı mizah ve biraz gerçekliğin dışında biraz karikatür işler yapılıyor gibi geliyor bana. Biz daha ayakları yere basan, şakanın değil gerçeğin peşinde olan filmler üretmenin peşindeyiz. Çünkü gerçek, çok daha komik şakalar veriyor. Yılmaz Ağabey'den de (Erdoğan) öyle öğrendik. Gerçeğin peşinde İbrahimce ve Oğuzhanca bir komedi anlayışımız var. Bununda piyasadaki mizahlardan biraz daha farklı olduğunu düşünüyorum.

Yol arkadaşlığınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Oğuzhan Koç: Bu soruya ikimizin de cevabı aynı. Hayat bizi hem hayal hem de hayat arkadaşları haline getirdi. İnşallan böyle devam eder.

KAYNAK: HABERTÜRK GAZETESİ